Sosyal Medya

Rasim Özdenöre: Her şey üstüne üstüne geliyorsa belki de sen ters gidiyorsun

Düşün; her şey üstüne üstüne geliyorsa eğer, belki de sen ters gidiyorsundur. Böyle diyordu Dostoyevski...



Her iÅŸinin ters gittiÄŸini düÅŸünen, herkesi kendine düÅŸman sanan, her iÅŸin aleyhine iÅŸlediÄŸini hayal eden biri, aynada yüzüne bakmayı akıl etmiyorsa, tersliklerin baÅŸkasının hatasından ve garezinden kaynaklandığı vehmine kapılabilir.
 
Dostoyevski’nin Temel fıkrasını bildiÄŸini sanmak akla zarar...
 
Temel Almanya’da otoyolda seyahat halinde... Otomobilinin radyosundan bir anons iÅŸitmiÅŸ: “Dikkat! Dikkat! Otoyolda ters istikamette bir araç seyir halinde!..” Temel gözünü dört açıp karşısına baktığında ne görsün! Hayretle bağırmış: “Daa ne bir aracı, herkes ters istikamete cirmuÅŸ!”
 
Tabii ki dalgınlıkla paranoyayı ayırmak gerekiyor.
 
Dostoyevski Ecinniler romanında Verhovenski adında bir kahramanından bahseder. Verhovenski kendini çocukluÄŸundan beri hep iyi bir vatandaÅŸ, önemli bir adam sayar. Ona göre polisin takibine uÄŸramıştır, sürgün edilmiÅŸtir... Kendi hakkında böyle düÅŸünmenin zevkine doyamaz. Bu iki küçük kelimenin, yani ‘takip’ ve ‘sürgün’ kelimelerinin estetik büyüsü onu bir daha ayılmamacasına sarhoÅŸ etmiÅŸtir. Bu iki sıfatı kabullendiÄŸi için de kendini dev aynasında görür, kiÅŸiliÄŸini büyülte büyülte sonunda bir övünme kaidesinin üstüne heykel gibi kurulur. Verhovenski aslında sürgün olarak gelmek ÅŸöyle dursun, ömründe polis takibine bile uÄŸramış biri deÄŸildir. Ama onun hayali, ömrü boyuncu bir takım makamların kendisinden çekindiÄŸine, her attığı adımın kollandığına, her hareketinin gözaltında bulundurulduÄŸuna, son yirmi yıl içinde deÄŸiÅŸtirilen üç validen her birinin ÅŸehri idareye gelirken Petersburg’dan ÅŸahsına ait bir sürü dosya ve talimatla yola çıktığına kaniydi. Bir defasında Verhovenski’ye hiçbir ÅŸeyden çekinmesine lüzum olmadığını söyleyen kiÅŸiye iki ay küsülü kalır.
 
Paranoya böyle bir ÅŸey...
 
Dalgınlıksa farklı... Dalgınlıkta belki dikkat dağınıklığı veya unutkanlık söz konusu olabilir. KiÅŸinin dikkati dışarıya deÄŸil, kendi içine dönük iÅŸleyebilir.
 
Ä°ster dalgınlık, ister paranoya... Her ikisi de yönetici ve siyasal figür için tehlikelidir... Verhovenski’nin tehlikesi kendi kiÅŸilik sınırıyla mahdutken, yöneticinin ve siyasal kimliÄŸin hatası ve hastalığı bütün topluma sâridir, bulaşır...
 
Kimi toplumsal felaketler, savaÅŸlar paranoyak krallar yüzünden ortalığı kana ve ateÅŸe bulamıştır...
 
Hastaya tabii ki niçin hastasın sorusu yöneltilmez. Kimse durduk yere hasta olmak istemez çünkü. Hasta masumdur. Ama musibet ve felaket masumluÄŸu mazur saydırmaz.
 
YENÄ° ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.