Selahattin Çakırgil: Domuz yavrulayan kısrak tepinir
Follow @dusuncemektebi2
Merhûm Necîb Fâzıl bir şiirinde, ‘Domuz yavrulayan kısrak tepinir..’ diyordu.. Bu 4 kelimelik mısra sahifelerle anlatılması müşkül olan mânâları içinde barındırıyor.
‘DüÅŸman’ın hilesinden, kurnazlığından, taktiklerinden söz edilebilir, ama ‘düÅŸmanın ihaneti’nden söz edilemez. Çünkü o ‘düÅŸman’dır, düÅŸman oluÅŸunun gereÄŸince, sizi imha etmenin, öldürmenin, esir veya köle durumuna düÅŸürmenin ya da etkisiz hale getirme, her türlü entrika ve tedbir peÅŸinde olsa da, bunlar ihanet veya hıyanet sayılmaz.
Ä°hanet, bu gibi durumlarda sizin içinizden, sizin saflarınızdan olan veya sizden birisi gibi gözükenlerin düÅŸmanla iÅŸbirliÄŸi yapmasıdır.
Bugünlerde böyle bir ‘ihanet’ ve hattâ ‘hıyanet’le karşı karşıyayız ‘gibi’..
Evet, ‘gibi..’
Çünkü, gerçekte, o kiÅŸinin çok öncelerden beri Müslüman halkımızın aslî deÄŸerleriyle bir ortak bağının olduÄŸunu kendisi de söylemiyordu. Ebû Leheb de, Hz. Peygamber (S)’in amcası idi, ama, birbirine tamamen zıd olan dünyaların insanı olarak, aynı inancı paylaÅŸmıyorlardı, düÅŸman idiler.. O halde, Ebû Leheb’in hıyanetinden söz edilemez. Çünkü o, açıkça düÅŸman idi. Ä°hanet ve hıyanette ise, içeriden birisi gibi gözüküp düÅŸmanla iÅŸbirliÄŸi yapmak sözkonusudur. Norveç BaÅŸbakanı Quisling, 1940’larda Adolf Hitler’le iÅŸbirliÄŸi yapmıştı, Norveç’in iÅŸgali için.. Åžimdi bizim de bir Quisling’imiz sivriliyor, Kuzey Kıbrıs’ta
***
Türkiye’nin 1974-Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra, Kasım-1983’ten beri ‘KKT CumhurbaÅŸkanlığı’ diye anılan bir makam oluÅŸturup, onun başına oturtulan kiÅŸilere ‘C. BaÅŸkanı’ diye itibar ediÅŸi var ya, o ÅŸimdi bir yeni çıbanbaşı oluÅŸturmaya çalışıyor. Gerçi, bir topluluk devlet olduÄŸu iddiası taşıyorsa, onun bu iddiasının BM. Genel Kurulunca kabulü gerekir. Dahası, BM Genel Kurulu tarafından tanınmayan bir topluluÄŸun 3. taraflarca kabulü de uluslararası hukuka göre suç sayılır.
‘FÄ°R’AVUN’UN MUSTAFASI’ OLMAYA ÇALIÅžAN BÄ°RÄ°SÄ°..
Åžimdi.. Kuzey Kıbrıs’da, Mustafa isimli bir kiÅŸi, bizim -evet, sadece bizim- kendisini ‘C. BaÅŸkanı’ diye anışımızı ciddî sanıp kendisinde bir takım güçler vehmederek, bir takım herzevekilce ihanetlere, hıyanetlere soyunmaya kalkışmış..
Önceden de onun gibi, nice Mustafa’lar daha var imiÅŸ ki, Hind Müslümanlarının 100 yıl öncelerdeki seçkin isimlerinden merhûm büyük Allâme Muhammed Ä°qbâl-i Lahorî, Müslüman toplumlardaki baÅŸka bir Mustafa’dan söz ederken, ‘Heyhat, bir zamanlar bizim zannettiÄŸimiz Mustafa, meÄŸer fir’avunun Mustafası imiÅŸ!.’ demiÅŸti.
Åžimdi de böyle bir durumla karşılaşıyoruz..
***
Bu kiÅŸi, ‘federal çözüme tez zamanda varılmazsa bölünmüÅŸlüÄŸün kalıcı hale geleceÄŸi’ uyarısı yaptıktan sonra, ‘Türkiye'ye baÄŸlanma ihtimali’ni 'korkunç' olarak nitelemiÅŸ.. Öyle ya.. 200 binlik bir kasabaya, Türkiye 45 senedir ‘devlet’ diye ayakta tutmak için dünyanın masrafını yaptı.
Åžimdi ‘o yardımlar da olmayacak o -sözde- C. BaÅŸkanlığı unvanı da gidecek..
‘Korkunç’ olan bu!
Bu kiÅŸi, ‘KKTC’nin faturalarını ödeyen Türkiye'ye ekonomik bağımlılığı azaltmak için daha fazla ÅŸey yapılması ve bunun için de Güney'in (Rûm kesiminin) desteÄŸine ihtiyacı olduÄŸunu’ da dile getiriyor. Ve, önümüzdeki 26 Nisan’da yapılacak seçimlerde de yine aday olacağını açıklayan bu kiÅŸi, ingiliz The Guardian gazetesine verdiÄŸi mülâkatta, küstahlığın da ötesinde hıyanetin daniskasını sergiliyor.
‘Yarım asırlık bölünmüÅŸlükten sonra, federal bir çatı altında yeniden birleÅŸme baÅŸarılamazsa, Kuzey Kıbrıs'ın 'Ankara tarafından yutulabileceÄŸini' ve 'de facto (fiilî olarak) Türkiye iline dönüÅŸebileceÄŸini' dile getiren Kuzey Kıbrıs C.BaÅŸkanı, Hatay’ın 1939'da Türkiye'ye baÄŸlanmasını hatırlatarak "Ä°kinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım" demeyi de ihmal etmiyor ve ‘Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye iltihakının, katılmasının, tıpkı Kırım’ın Rusya’ya baÄŸlanması gibi korkunç olacağını’ söylüyor.
Daha önce de Türkiye’nin geçtiÄŸimiz aylarda, Kuzey Suriye’deki terör odaklarına karşı giriÅŸtiÄŸi Barış Pınarı Harekâtı günlerinde ‘O pınar'dan akan su deÄŸil, kandır..’ diyebilen ve böylece emperial-ÅŸeytanî odakların alkışını alacağını ümid eden iÅŸbu kukla müsveddesine Kuzey Kıbrıs’ın temiz tıynetli insanları elçektirmelidirler. Aksi halde onun kuklalığına, uÅŸaklığına ortak olacaklardır.
‘AHH, BATI..’ DÄ°YENLER, BUNLARA NE DERSÄ°NÄ°Z?
Almanya 16 eyaletten oluÅŸan bir federal yapıya sahiptir. (Bu 16 eyaletten Berlin, Hamburg ve Berlin ÅŸehir eyaleti durumundadırlar.) Thüringen eyaleti de, eski DoÄŸu Almanya eyaletlerinden.. Bugün Orta Almanya’nın doÄŸusunda, Frankfurt’un kuzey doÄŸusunda Leibzig arasında bulunuyor. Erfurt, Weimar ve Jena gibi ÅŸehirleri ve zengin ormanları ve de onlarca ünlü kaplıcalarıyla meÅŸhur küçük bir eyalet..
Ekim ayında yapılan Thüringen Eyalet Meclisi seçimlerinde Sol Parti 29, AfD 22, CDU 21, SPD 8, YeÅŸiller ve FDP de 5'er milletvekili çıkarmıştı.
Partiler koalisyon hükümeti kurmakta bir türlü anlaÅŸamayınca..
Nihayet, 5 Åžubat ÇarÅŸamba günü Thüringen Eyalet Meclisi'nde yapılan oylamada, 5 milletvekiline sahip FDP (Hür Demokrat Parti)’den Thomas Kemmerich, 90 milletvekilinden 45'inin oyunu alarak BaÅŸbakan seçiliverdi!
Ama, aşırı saÄŸcı ve ırkçı AfD'nin oylarıyla seçilmesi ülkede büyük tepki görünce Kemmerich, ikinci gün istifa etmek zorunda kaldı.
AfD, biraz bizdeki HADEP gibi bir parti.. Sistemin içinde tutulduÄŸu halde, hem de dışlanmaya çalışılıyor ve sistemin tamamen tıkanmaması ve patlamaması için düdüklü tencerelerdeki emniyet sübapı gibi bir rol gördürülüyor.
Bu geliÅŸmeler üzerine, Federal Hükümeti oluÅŸturan (CDU) ve (SPD/ Sosyal Demokrat Parti) liderleri, Federal BaÅŸbakan Angela Merkel baÅŸkanlığında 8 Åžubat günü toplanıp, Thüringen'de eyalet baÅŸbakanının (AfD) oylarıyla seçilmesini "affedilemez bir süreç" olarak nitelendirdiler ve bu eyaletteki seçimlerin yenilenmesi yönünde karar aldılar.
(Geçen AÄŸustos’ta da, Ä°ngiltere’de Parlamento bir türlü karar alamayınca, yeni BaÅŸbakan olan Boris Johnson, Parlamento’yu kapattırıvermiÅŸti, Kraliçe’ye ..)
TRUMP PAÇASINI NASIL KURTARDI?
B. Amerika’da, Trump, hakkındaki azil taleplerini savuÅŸturdu. Artık, halk desteÄŸinin onu daha da destekleyeceÄŸi tahmin edilebilir. Çünkü, onun dünyaya verdiÄŸi mesaj açıkça ve fiilen, ‘Dünya kendisini Amerika’ya göre ayarlamalıdır.’ diyor.
Bu arada, USA Kongresi’nde, Senato’da yapılacak oylama öncesinde, John Bolton’un kitabının yayınlanmasına izin verilmediÄŸini de hatırlayalım..
Bolton, hani ÅŸu pos bıyıklı Amerikalı diplomat vardı ya, iÅŸte o.. Yıllarca, Amerika’nın BM’deki baÅŸtemsilcisi idi. O vazifedeyken, Türkiye’de sahnelenen 15 Temmuz Darbe Hıyaneti’nin ilk saatlerinde, onun Amerikan FOX tv. kanalında, ‘Evet, Türkiye’de bir askerî hareketlilik var. BaÅŸarılı olamazlar da ErdoÄŸan kazanırsa, laikler için bu bir yenilgi olur. ErdoÄŸan devrilirse onun için gözyaşı dökmem.. Çünkü, o Türkiye’yi Ä°slâm Devleti’ne dönüÅŸtürmek istiyor. Ve o, Amerika’nın dostu deÄŸil!..’ dediÄŸini bir daha hatırlayalım.
Bolton, daha sonra Trump’ın ‘Ulusal Güvenlik BaÅŸdanışmanı’ oldu. Radikal, militarist, çözüm önerileriyle meÅŸhurdu.. Geçen sene Trump onu vazifeden aldı. O da, Trump’ın azli sürecinde bir kitap yazdı. Trump, onun yalancılıkla suçladı ve, ’EÄŸer onu dinleseydim, ÅŸimdi ‘6’ncı Dünya Savaşı’nı bile yapıyor olacaktık..’ dedi. Ama, daha ilginç olanı, Bolton’un Trump’ı suçlayan kitabının, ‘Amerikan Ulusal GüvenliÄŸi’ni tehdit eden gizli bilgileri içerdiÄŸi’ gerekçesiyle yayınlatılmaması oldu.
Amerika’da, ‘Gizli belgeleri açıkladılar’ diye Julian Asanje ve Snowden gibi isimlerin hain olarak nasıl suçlandıklarını da hatırlayalım.
***
Bizdeki, ‘aydın’lık iddiaları kendilerinden menkul olanlar, ‘Batı’da halklar, kime, nereye ve niçin oy verdiklerini biliyorlar. Bizdekiler gibi deÄŸil..’ laflarını ÅŸimdi de tekrar ederler mi, dersiniz?
Selahattin E. Çakırgil / Star
Henüz yorum yapılmamış.