Selahaddin E. ÇAKIRGİL / Yeni Şafak
Süleymaniye'de Bayram Sabahı' deyince aklıma hemen, Yahyâ Kemâl'in bu isimdeki şiiri ile, 'Atiq- Valde'den İnen Sokakta..' isimli şiirinde, şairin, 'Ramazan Maneviyeti'ni ve kendisinin oruçs
"Kahve içersen kapkara olursun" korkutmasına "Belki ben kara olmak istiyorum" diyebilmeyi pek isterdim. Çocukken insanın içinde pek çok şey birikiyor. Birikenlerin hepsi de sağlıklı şeyler
Herkes bir ömür cennetin anahtarını aradı. Bir hazineyi hayal edenler bu hayal ile hazineyi kaçırıyorlar. Tüm bu mantık tek kelimeyle özetlenebilir; ister buna anahtar deyin, ister remz(ş
Adına ister “vahşi kapitalizmin sefaleti”, ister “neoliberal ekonomik vaatlerin çöküşü”, isterseniz “bildiğimiz dünyanın sonu” deyin. Sonuç değişmeyecektir: Dünya “tüketim
Değişim hızlı ve zorunlu oldu. İster biyolojik silah deyin, isterse yanlış yaşam tarzından doğan ve doğal biçimde üreyen mikrop. İnsanoğlunun hayatındaki her şeyini değiştirecek kad
İstanbul'un çeşitli ilçelerindeki gecekondu mahallelerinde geçtiğimiz aylarda zarf içerisinde para dağıtan gizemli hayırsever, bu kez Tuzla’da ortaya çıktı. Mahalle bakkallarına veresi
Kişi olarak Nuri Pakdil ile onun yazınsal kişiliği arasında bir bağıntı kurulabileceğini düşünüyorum. Bu bağıntının nasıl kurulabileceğini gösterebilmek için, ilkin kendimize Nuri
Rasim Özdenören, Tanzimat'taki kafa karışıklığına dair, ve o bölmeli kafalardaki karışıklığı fark edememeye dair muhteşem bir yazı yazdı.
TMSF, kendisine devredilen GSM şirketi Telsim'in alacaklarını tahsis etmek için özel hukuk bürolarına talimat verdi. Hukuk büroları da borçlu olduğu 'düşünülen' kişileri arayarak, 'bor
PONTUS (1) deyince akla, KARADENİZ bölgemizin doğusunda PHARİS Nehri ile KIZILIRMAK arasında kalan sahil bölgesinde kurulan devlet gelmelidir.
Rüzgâra yön değiştiren bir alçak, "diyalogcu" taifesinden Mısırlı Amr Halid, "Kuran diyalog kitabıdır ve tüm dinlerle Budizm dahil diyalog kurulmalı" deyince muhabir, "Müslüman Kardeşl
Altını çizerek belirteyim ki biz mezhep derken bir rasyonelleştirme, nasları rasyonel bir zemine oturtma sürecinin sonunda ortaya çıkan ve hukuki ve sosyal ilişkileri düzenlemek üzere “ü
Cahit Zarifoğlu deyince aklıma nedense hep daktilo geliyor. Onun etrafında dolaşıyor, onun etrafında yaşıyor. Oradan hayata bakıyor, acılarını orada dile getiriyor, orada yaralarını sar�