Sosyal Medya

Kürsü

Türk kahvesi içersen kapkara olursun

"Kahve içersen kapkara olursun" korkutmasına "Belki ben kara olmak istiyorum" diyebilmeyi pek isterdim. Çocukken insanın içinde pek çok şey birikiyor. Birikenlerin hepsi de sağlıklı şeyler değil elbette. Birikmek deyince aklıma çekirdek geldi. Kayısı çekirdeği biriktirir satardı arkadaşlarımız. Keşke çocukken birikenleri de bir yere satıp kurtulabilsek. Ama olmuyor işte.



Kahve ile karşılaÅŸmalarımdan evvel dedemin nasihati hep aklımdaydı. "Kahve içersen kapkara olursun. Çocuklara kahve yaramaz." Böylesi bir korkutmaya "Belki ben kara olmak istiyorum" diyebilmeyi pek isterdim. Çocukken insanın içinde pek çok ÅŸey birikiyor. Birikenlerin hepsi de saÄŸlıklı ÅŸeyler deÄŸil elbette. Birikmek deyince aklıma çekirdek geldi. Kaysı çekirdeÄŸi biriktirir satardı arkadaÅŸlarımız. KeÅŸke çocukken birikenleri de bir yere satıp kurtulabilsek. Ama olmuyor iÅŸte.
 
Büyük adamlar hizasında
 
Kahve içersem kapkara olacağım korkusuyla ben sıkı bir çaycı oldum. Büyüklerim kadar çay içebiliyordum. Onlardan tek farkım ben ÅŸekeri biraz fazla atıyordum. O kadarcık da farkım olsundu yani. Çay içebilmek beni büyük adamaların hizasına yazdıran bir iÅŸti. Hatta bazen Ninem "Bu oÄŸlan çayı pek sever" der beni iyice çaykolik yapardı. Çocukken demli çay içebiliyorsanız size oralet ısmarlayacaklara karşı da havanız oluyor. Herkes ne içeceÄŸini söylerken, "KüçüÄŸe de bir oralet" diyecek babayiÄŸitlere karşı, "...ben çay alayım" diyebiliyorsunuz. Çay içerken bir de usül bellemiÅŸtim; "Benim çay namuslu olsun" diyordum. Yani, "...demli olsun" demek istiyordum. Bu lafı dayımdan bellemiÅŸtim. Dayım demli çay içtikçe ben de hevesleniyordum.
 
Ä°kinci bardak yok
 
Neticede ben kahveden uzak kaldım yıllarca. Bir zamanlar yurt dışında yaÅŸamıştım. O zaman henüz canım ülkemde popüler kahveciler yoktu ama yurt dışında açılmaya baÅŸlamıştı. Kahve kuyrukları sonunda herkes kahvesine kavuÅŸuyordu. Ama ben o zaman da heves etmedim. GittiÄŸim ülkede çayın kralını bulabildiÄŸimiz için çayda ısrar ettim. Çay ikram edilen yerlerden aklımda kalan birini paylaÅŸmak isterim. Bizi iÅŸ adamı bir beyfendinin evine davet ettiler. Adam Hintli bir Müslümandı. Halı satıyordu. Ä°ran'dan halı alıp Endonezya'ya satıyordu. Büyük tüccardı. Evinin önünde arabalar dizili, evi saray yavrusu, evde hizmetçi kıyafetli çalışanlar hizmet ediyorlar, adamın her ÅŸeyi vardı. Ama hanımı kanserdi. Ölümü bekliyordu. Adamın hiç çocuÄŸu olmamıştı. Evde çocuk sesi olsun diye yeÄŸenlerine birer oda vermiÅŸti. YeÄŸenleriyle beraber kalıyordu. Ä°ÅŸte o evde bize bir çay ikram ettiler. Ben, "pes" dedim. "Biz daha evvel çay içiyoruz diye kendimiz kandırmışız. "Çay budur arkadaÅŸ" dedim. Maalesef orada ikinci bardak çayı istemek yok. Ben evde olduÄŸumuz sürede adam ne dedi, biz ne dedik hiç hatırlamıyorum. Varsa yoksa o çayın tadı. Utanmasam adama; "...hangi çayı kullanıyorsunuz acaba?" diye soracağım ama olmadı soramadım. O çay hala beni büyüler. Ä°nsanın yediÄŸini, içtiÄŸini anlatması pek hoÅŸ deÄŸildir. Ama çay bu kadar tılsımlı olunca insan anlatmadan edemiyor.
 
 
GösteriÅŸsiz bir kral
 
Kahve ile bir karşılaÅŸmam yıllar sonra tekrar yurt dışındayken olduydu. Bizi oraya davet edenler ikram deyince sadece kahve anlıyorlar. Kahve öyle mübarek bir içecek ki bin çeÅŸit kılığa giriyor. Yeter ki sen iç. Ama çay öyle deÄŸil, çay her yerde aynıdır. GösteriÅŸsiz bir kraldır çay. Bizi misafir edenlere benim çaycı olduÄŸumu anlatamadım. "Ä°lle de bir kahve alacaksın." dediler. "Yahu etmeyin eylemeyin ben kahve sevmem" desem de ikna edemedim. Bu arada hava alanındayız bizim uçak saatine kadar kahve içip laflayacağız. Ben laflama kısmına bir ÅŸey demiyorum da kahve ÅŸart midur? MeÄŸerse kahve içip uçak saatini beklemek de bir havalı iÅŸ olarak bilinirmiÅŸ. "Havanız batsın midemi deleceksiniz" dedim ama olmadı. Sonunda bana turÅŸu küpü kadar bir kağıt bardak dolusu kahve alındı. Ben huyumu bildiÄŸimden bol sütlü ve ÅŸekerli aldım ki kahve tadını bastırayım. Ona raÄŸmen kahve yarım saat içinde beni mahvetti. Midem karıştı. Bu halde uçaÄŸa binersem periÅŸan olurum diyerek kendimi tuvalete zor attım...
 
Yurt dışında uzun kuyruklara girip kahve almak alışkanlığı burada da yerleÅŸti. Artık herkesin kendince bir kahve alışkanlığı var. Ben kahveden uzağım dedikçe gittiÄŸim yerlerde kahve ikramı devam ediyor. Bendeniz sakin bir kafede okuyup, yazmak için kendime bir yer seçmiÅŸim. Çayı güzel, ortam sakin, hanım teyzeler kabul günlerini orada yapıyor, o kadar mazbut bir ortam yani. Ben orada çay, edebiyat, tarih eÅŸliÄŸinde okuma terapisi yapıyorum. Laf açılmışken söyleyelim okumanın terapi olduÄŸunu bazıları yeni keÅŸfediyor ama öyledir. Okumak gerçekten ilaç gibidir, ÅŸifa niyetine tarih okumak mesela tarifi zor bir güzelliktir. Neyse ben o kafede kitaplara, dergilere gömülmüÅŸken. Bir ahbabım geldi. Kendisi kahve tutkunuymuÅŸ. Çocuklarını bile alıştırmış. Evde sabah en erken kalkan kahve için su ısıtırmış. Herkes kupasına kahveyi alır bir köÅŸeye çekilirmiÅŸ. O anlattıkça benim içim darlandı. Aç karnına, sütsüz, ÅŸekersiz kahve içmek nedir? Kahvenin altına üç beÅŸ lokma almaz mısın? BoÅŸuna mı "kahve altı" manasına "kahvaltı" denilmiÅŸ. O kadar saf kahve tüketimi karşısında ürperdim. Aklıma Tunuslu bir arkadaşım geldi. Çok tatlı ve efendi bir arkadaÅŸtı. Mühendislik okuyordu. Bir hafta kadar aynı evde kaldıydık. Kendisi sabah kalkar kalkmaz bir kahve yapıyordu kendine. Ama bir kupa dolusu deÄŸil. Üç beÅŸ yudumluk mermi gibi bir ÅŸey hazırlıyordu. Hani bizim Mırra gibi az fakat yoÄŸun bir kahve bombası. Aç karnına onu içiyordu. "Uyandırıyor herhalde" demiÅŸtim. Ve "...aÅŸk olsun insan kendine bunu yapar mı?" diye düÅŸünmüÅŸtüm.
 
Tarz da öÄŸretiyor
 
Kahve ile alakalı büyük konuÅŸtum herhalde. Åžimdi kızım yaşına bakmadan, benim adını bile diyemediÄŸim kahveler içiyor. Liseye bile baÅŸlamamış bir kızın bu kadar kahve tutkunu olmasını neyle izah edeceÄŸim bilemiyorum. Ben çay içer ve çay sever bir adamım. Çok lüzumlu olmadıkça kahveye selam vermem. Kızım kahve alışkanlığını benden almış olamaz. Annesi ise kırk yılda bir bizim kahveden içer. Kızım ise gerçekten benim adını aklımda tutamadığım kahveler içiyor. Bir keresinde kahve sipariÅŸi alan hanım kız bile ÅŸaşırdı. Kızımın istediÄŸi kahveyi duyunca ; "Onun ne olduÄŸunu biliyor musun sen?" dedi. Kızım kahve içmenin havasını atmaya da alışmış". Evet biliyorum" deyiÅŸini görseydiniz kahve içmek kiÅŸiye tavır ve tarz öÄŸretiyormuÅŸ derdiniz.
 
OÄŸlum benim gibidir kahveyle arası pek yok. Çayı da kararında içer. KeÅŸke kızım da bizim gibi olsaydı. Elinde kocaman bardakla usul usul kahve içiÅŸini görseniz ailecek kahve bağımlısı zannedersiniz bizi. Ama öyle deÄŸil. Ä°ÅŸin başında dedemin dediÄŸi aklımdadır. Kahve içersen kapkara olursun" bu laf belki bir çocukluk travması olarak beni kahveden uzak tuttu ve tutacak anlaşılan. Siz de kahveden uzak durun çaya buyurun efendim.
 
 
Mustafa Çiftçi /Star-Açık GörüÅŸ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.