Sosyal Medya

Suriyeli çocuğun hepimizi Allah'a şikayetini unuttuk mu?

Değişim hızlı ve zorunlu oldu. İster biyolojik silah deyin, isterse yanlış yaşam tarzından doğan ve doğal biçimde üreyen mikrop. İnsanoğlunun hayatındaki her şeyini değiştirecek kadar güçlü bir virüs bu.



 
Ülke, coÄŸrafya, millet, Müslüman, Hristiyan, Yahudi, ateist, kadın erkek ayrımı yapmıyor, ama genç yaÅŸlı ayrımı yapıyor.
 
Çocuklara dokunmuyor.
 
Çok ibret verici bir durum.
 
Dünya tarihi de muhtemelen ders kitaplarında bundan sonra Korona’dan önce Korona’dan sonra diye yeniden yazılacak.
 
**
Küresel ekonomide özellikle Türkiye’de nasıl bir deÄŸiÅŸime neden olacağına dair ÅŸöyle yorumlar yapılıyor;
 
1- Türkiye için en önemli ekonomik gösterge olan dış ticaret açığı petrol ve diÄŸer emtia’ların fiyat düÅŸüÅŸü ile pozitif etkilenecektir. Bu oluÅŸan tasarruf nasıl kullanılacağı çok kritik.
 
2- Uzaktan çalışma test ediliyor. Bu ihtiyaçla oluÅŸacak sistem geliÅŸtirmeleriyle maliyetin büyük oranda düÅŸtüÄŸü; uzaktan çalışma ileride hızlanarak yayılacak.
 
3- Tüketim azalıyor. Bu da hiç yapamadığımız tasarrufu getirecek. Tabii çok sayıda iÅŸletme batacak.
 
4- Herkes düÅŸünmek için fırsat buluyor. Bunu iyi deÄŸerlendirenler gelecek dönemde daha fazla fırsata sahip. Bir de düÅŸünmek yerine yarın öleceÄŸini sanıp, ahlayan vahlayanlar var.
 
5- Hiçbir e ticaret iÅŸlemi yapmamış insanlar e-ticaretle tanıştı. E-ticaret büyümesi hızlanacak. Tabii zaten büyük zarar gören maÄŸazalar daha da kötü etkilenecek.
 
6- Corona sonrası hızlı büyüme ihtiyacı olan iÅŸlerde freelancer (serbest) çalıştırma ihtiyacı olacaktır.
 
7- Tüm dünyada düÅŸen faiz ve oluÅŸan likidite de bizim iÅŸimize yarayacaktır.
 
8- IMF’in de vereceÄŸi yardımlardan payımızı alacağız.
 
9- Kısa sürede üretim ve Avrupa’ya yakınlığımız sayesinde tekstil sektörünün büyüme ihtimali var.
 
Tabii bunların hepsi için yukarıda bahsettiÄŸim tasarrufun devlet teÅŸvikine dönüÅŸmesi gerekli, çünkü her iÅŸletme kötü yaralar alıyor.
 
Bize iyi haberler lazım
 
Korona ile bütün dünyada zorunlu hapis baÅŸladı. Ä°nsanlar salgın korkusundan evlerden çıkamaz oldu.
 
YaÅŸlılar televizyon başından ayrılmıyor, gençler de ellerindeki cep telefonlarıyla sosyal medyada hem izliyor hem yorum yapıyor.
 
Korona’yı ciddiye alan da çok, ‘Ti’ye alan da.
 
Korona merkezli komik video üretimleri de had safhada.
 
Bu arada uzmanlar da çoÄŸaldı.
 
Sorunlara çözüm üretenlerin fazlalığı sorunu çözmediÄŸi gibi korkuyu körüklediÄŸi için daha tehlikeli hale geliyor.
 
Korku büyüdükçe psikolojik çöküntü artıyor.
 
Psikolojinin yani moralin uzun süre bozulması bağışıklığı zayıflatıyor.
 
Oysa gerçek uzmanların dediÄŸine göre aşısı halen bulunmayan Korona virüsünü bugün itibarıyla yenmenin tek yolu bağışıklığın güçlendirilmesi.
 
Bu saatten sonra insanların moral artırıcı haber ve yorumlara ihtiyacı var.
 
Bilgi sahibi olmayan insanların fikir ve görüÅŸlerini yaymamak gerekiyor.
 
Bilgi sahibi olmayan insanların da bilmedikleri konu hakkında yorum yapmamaları gerekiyor.
 
**
Tıpkı Liverpool Teknik Direktörü Jurgen Klopp gibi.
 
Maçtan sonra bir muhabirin ‘Corona virüsü Liverpool’u nasıl etkiler’ sorusunu ÅŸöyle cevap verdi ünlü hoca:
 
“Çok ciddi bir konuda bir futbol menajerinin fikrinin önemli olması hayatta sevmediÄŸim ÅŸeylerin başında geliyor. Bunu anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum.
 
Ünlü insanların ne dediÄŸi önemli deÄŸil.
 
Benim gibi konu hakkında bilgisi olmayanlar değil, bilgisi olanlar konuşmalı.
 
Onlar konuÅŸacak ve insanlar bunu yapın, ÅŸunu yapın diyecek ve her ÅŸey yoluna girecek veya girmeyecek.”
 
Her konuda görüÅŸ bildirme gibi bir vazifesi olduÄŸunu sananlara ders olması gereken bir tavır.
 
Bilge insan böyledir.
 
Bilmiyorsa bilmiyorum der.
 
Åžikayet yerini bulur mu?
 
Biri de Suriyeli bir çocuÄŸun son nefesini verirken iÅŸaret parmağını kaldırıp “Hepinizi Allah’a ÅŸikâyet edeceÄŸim” sözü ile birlikte BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çocuk Hakları SözleÅŸmesi’ni hatırlatmış.
 
SözleÅŸmede, “Çocukların hepimize ait olduÄŸuna” vurgu yapılır.
 
Yani hangi coÄŸrafyada yaÅŸarsa yaÅŸasın hangi etnik ya da kültürel yapıya sahip olursa olsun çocukların haklarını korumak, onların güvenliÄŸini saÄŸlamak biz büyüklerin sorumluluÄŸu altındadır.
 
EÄŸer çocuklar yaÅŸamlarını parçalanan ceset görüntüleri arasında geçirmek zorunda kalıyorlarsa, bunun vebali hepimizindir.”
 
Neden hatırlattığını hepimiz anlıyoruz.
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.