Günümüzde ülke yönetiminde sorunların karmaşıklığı karşısında, seçimle gelen yöneticilerin seçim gücüne dayalı istekleri yönetim başarısı sağlayabiliyor mu? Gerçeğin hükmü
Zorladığımız fıtratımız, dünyanın sonunu getiriyor. Şairler de sonu gelen bu dünyanın ağıtçıları olarak “kaybolan fıtratın” peşine düşüyorlar ister istemez. Şiir, dünyanı
Mao’dan sonraki ikinci etkili isim olan başbakan Chu En Lai, ‘Çin’e karşı bir savaş açılırsa, bundan; hattâ, bir nükleer savaştan bile korkmadıklarını; çünkü, öyle bir savaşta
Türkiye''de Müslümanlar''ın temel sorunu kendi medeniyet ve kültür değerleriyle temaslarının asgari düzeye indirilmiş olmasıdır. Bir medeniyetin mirascısı olmaktan çok bakiyesi gibi da
Evet biliyorum, hayvanların yerine de, insanların yerine de artık âletler geçiyor. Genetik mühendisliği aldı başını gidiyor. Çok geçmez o çizgi filmlerde, bilim-kurgularda gördüğümü
Dünya Matruşka savaşlarının eşiğinde. Savaş, terör ve darbelerle sınırlı değil artık tehdit. Sanal savaşlar da var artık, gıda terörü de. Media tetikçiliği de. İlaç da artık te
“Z” jenerasyonu atıcı, değiştirici, vazgeçmeye hazır, çabuk sıkılan neslin özeti olarak hayata girdiler. Kendi ne kadar verdiğini değil de, ne kadar aldığını önemseyen, komşusuyl
“Ev nedir biliyor musun?” diye başladı söze. Hırpani kelimesinin sözlük anlamı gibi duruyordu bu yetmişini çoktan geçmiş kırçıl sakallı amca. Gözlerinin feri iyice kaçmıştı.
İnsanın içinde bulunduğu genel durum çok da iyimserlik gerektirmiyor. Ülkemiz düzleminde baktığımızda huzursuzlukların sonuçlarını görebiliyoruz. İstanbul Sözleşmesi denen saçmal�
Özgün/bağımsız, toplumsal misyonu olan kültür üretemeyen, kültürel içerik üretemeyen toplumlar emperyalist kültürler tarafından kolaylıkla kuşatılabiliyor
Cep telefonu kullanıcılarının kendilerini her 15 dakikada bir telefonuna bakmak zorunda hissettiğini, ayrıca günde ortalama 150 kez cep telefonunun yanında olup olmadığını kontrol ettiğin
İslâm dünyasının bugünkü durumunu göz önüne getirdiğimizde, maalesef “Müslümanların problemleri”ni Tayyiip Erdoğan kadar açık ve net bir şekilde dile getiren/getirebilen ikinci b
Biliyoruz ki, nereye makam ve dünyalık girerse, oraya düşmanlık ve kıskançlık da girer. ''İnsan, dünyanın en geç olgunlaşan meyvesidir'' deniliyor. Siyaset, işte bu hamlığımızı orta
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her hafta yayımlanan Cuma hutbesi vatandaşlar tarafından araştırılmaya devam ediyor. Diyanet tarafından belirlenen Cuma hutbesi gündemde olan konula
Linç kültürü ile birbirimizi yok etmemiz zor değil. Her hazır duruma gelebiliyoruz. Biz birbirimizi kazanmak ve birlikte olmak yerine birbirimizi tüketerek yok olmayı tercih ediyoruz.