Güncel
31 Ocak Cuma hutbesi: DoÄŸal Afetler
Follow @dusuncemektebi2
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her hafta yayımlanan Cuma hutbesi vatandaşlar tarafından araştırılmaya devam ediyor. Diyanet tarafından belirlenen Cuma hutbesi gündemde olan konulara ilişkin olabiliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu hafta yayımlanan Cuma hutbesinin konusu Doğal Afetler konusunda! İşte 31 Ocak Diyanet Cuma hutbesi ve konusu...
AFETLERE KARÅžI BÄ°LÄ°NÇLÄ° OLALIM
Muhterem Müslümanlar!
Ülkemiz geçen hafta büyük bir depremle sarsıldı. Hüzün ve keder yüreklerimizi daÄŸladı. Onlarca kardeÅŸimizi ahiret yolculuÄŸuna uÄŸurladık. Yaralılarımız ve evini barkını yitiren insanlarımız için seferber olduk. Afet gerçeÄŸiyle bir kere daha yüzleÅŸtik. Bu elim hadisede vefat eden kardeÅŸlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevdiklerine sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Rabbim, yaralılarımıza ÅŸifalar ihsan eylesin. Depremden zarar görenlere en kısa zamanda toparlanmayı, yaralarını sarmayı, hayata tutunmayı nasip etsin. Milletimizi bu tür afetlerden muhafaza buyursun.
Aziz Müminler!
Kâinatın düzeni ve iÅŸleyiÅŸi “Sünnetullah” denilen ilâhî kanunlara göre cereyan eder. Cenâb-ı Hak bu kanunları sonsuz kudretiyle ve ilmiyle belirlemiÅŸtir. Toprağın, rüzgârın, suyun ya da ateÅŸin kendine has bir yapısı ve dengesi vardır. Ä°nsanoÄŸlu bu yapıyı bilerek ve bu dengeyi koruyarak yaÅŸamak
durumundadır. Deprem de ilâhî kurallara uygun biçimde meydana gelir. Ä°nsanoÄŸlu depreme engel olamaz; depremin zamanına ve ÅŸiddetine müdahale edemez. Ama depremde zarar görmemek için çeÅŸitli önlemler alabilir. Zira deprem, sel, yangın gibi doÄŸal afetler karşısında can ve mal kaybının en aza indirilmesi ancak gerekli tedbirleri almakla mümkündür.
Kıymetli Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de ÅŸöyle buyurur: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!” Mümin, imtihan dünyasında farklı sıkıntılarla karşılaÅŸacağını bilerek yaÅŸar. Sınırlı ve aciz bir varlık olduÄŸunun, kul olarak Rabbine muhtaçlığının farkındadır. Sıkıntılar karşısında elinden geldiÄŸi ve gücü yettiÄŸi kadar mücadele eder. Aklını, bilgisini, tecrübesini kullanarak tedbirini alır. Sonrasında ise imanı gereÄŸi, teslimiyet ve tevekkül ile hareket eder.
UÄŸradığı musibetten sabrederek ve güçlenerek çıkar. Nimete ÅŸükür, mihnete sabır göstererek ilâhî imtihanı kazanır. Peygamberimiz (s.a.s), müminin bu halini ÅŸöyle anlatır: “Müminin durumu ne hoÅŸtur! Her hâli kendisi için hayırlıdır. Bu durum sadece mümine hastır. Bir nimetle karşılaÅŸtığında ÅŸükreder; bu onun için hayır olur. Bir musibetle karşılaÅŸtığında ise sabreder; bu da onun için hayır olur.”
DeÄŸerli Müminler!
Afetlere karşı sorumluluÄŸunun bilincinde olmak, mümince bir duruÅŸun gereÄŸidir. Takdir Allah’ındır, bizlere düÅŸen ise önce tedbir almak, sonra Rabbimize tevekkül etmektir. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) musibetler karşısında tavrımızın nasıl olması gerektiÄŸini ÅŸöyle anlatır: “Allah ihmalkârlık ve gevÅŸeklikten hoÅŸlanmaz. Senin akıllı davranman gerekir. Fakat artık yapabileceÄŸin bir ÅŸey kalmadığı zaman, ‘Allah bana yeter. O, ne güzel vekildir.’ de.”
Öyleyse acı tecrübelerden ders alalım. Güvenli bir hayat için afetlere karşı hazırlıklı olalım. Tabiatın dengelerine ve yaÅŸadığımız bölgenin gerçeklerine uygun, doÄŸru ve saÄŸlam adımlar atalım. Ailemizi afet ve acil durumlar hakkında bilgilendirelim.
Aziz Müslümanlar!
Hamdolsun ki dün olduÄŸu gibi bugün de inancı, mezhebi, etnik kökeni ve düÅŸüncesi ne olursa olsun milletçe el birliÄŸiyle yaralarımızı sarıyoruz. Devletimizin desteÄŸi ve milletimizin dayanışması her türlü takdirin üzerindedir. Sevgili Peygamberimizin müjdesi ise bu aziz, fedakâr ve cömert milleti beklemektedir: “Bir kul, kardeÅŸinin yardımında olduÄŸu sürece, Allah da o kulun
yardımcısıdır.”
Henüz yorum yapılmamış.