Vaktaki, beyaz adam, Kızılderili’nin alkolü tanımadığını fark etti, ona alkolü (viski) tanıttı. Kızılderili, bu sert içkinin tadını aldı ve ona “ateş suyu” adını verdi. Kız�
Osmanlı bu topraklardan ayrılalı beri aradan uzun yıllar geçmesine ve çok şiddetli bir iç savaş yaşanmasına rağmen Travnik hâlâ müslüman şehir kimliğini koruyan bir yer. Yapısı, mi
Geçtiğimiz günlerde yine gündemde Nobel ödülüne layık görülen faşist bir yazarın talihsiz açıklamaları yer almaktaydı. Srebrenitsa’da yaşanan soykırımı inkâr eden Avusturyalı
Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu. Niçin “elbette” diyo
İslâm, üstünlük için tek kural tanıdı: Allah yolunda yarışta öne geçme üstünlüğü. Zenciye de, beyaza da açık bir yol. Ancak çalışarak üstün olabilirsin. En üstün olduğun and
Kim derdi ki Türkçe bir eser bir başka bir dile çevrildi diye birileri tantana çıkaracak? Gazetelerde hep görmez miydik, filan şairimizin şiirinin, filan hikâyecimizin hikâyesinin, romanın
Sezai Karakoç’un “İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü’ isimli kitabında din, tarih, sosyoloji gibi alanların yanı sıra ekonomi gibi teknik bir alanda da çok önemli tespitler yer almı
İslami hükümlerindeki değişimi yazmıştım. Geçen hafta Sakarya İlahiyatta konuyu konferans olarak sununca söylediklerimize eklenmesi gerekenler olduğunu gördüm. Onları da özet olarak su
Gençliğin Türkçü bir ruhla yetişmesini amaçlayan bir program geliştiren, yazı ve şiir çalışmalarına hız veren Ziya, giderek daha fazla tanınmaya başlanır. Fikirlerindeki değişim, i
İlim, irfan, cehd, dert ve eser sahibi değerli kardeşimiz Prof. Dr. Mehmet Akbaş’ın duygu ve düşünceme tercüman yazısını lütufkâr izinleriyle köşemde paylaşıyorum:
"Ahmet Kabaklı, bu eserinde bir dönemi önce tarif etmiş sonra sorgulamış ve eleştirmiştir. Dolayısıyla da Türkiye’nin yakın tarihine ilişkin pek çok yazılmamış, yazılamamış olayl
Ahmet Hamdi Tanpınar ünlü Beş Şehir adlı eserinin “İstanbul” bölümünde, sonlara doğru şunları yazıyor: “Niçin geçmiş zaman bizi bir kuyu gibi çekiyor? Niçin Boğaz’dan ve İ
Bu ülke tarihinin bütünü, hele de 1920-1950 arası devre bütün netliğiyle aydınlığa kavuşturulmadan biz ülkece ve milletçe esenliğe çıkamayız. Zira sağlıklı teşhis ve tedavide bul
Kültür Bakanlığı’nın bir şarkıcıya vermiş olduğu, on sekiz yaş altı bir kızın örnek bir genç olması ve ödül kazanmış olması tartışılıyor. Kişinin üzerinden bir saldırı
Devlet arşivlerindeki bir belge, 1901 yılından itibaren verilmeye başlanan Nobel ödülleri törenine 1912 yılında Osmanlı Devleti’nin de davet edildiğini göstermektedir. 1895 yılında bü