Burhan Bozgeyik yazdı: Yılmaz Özdil'e iki çift soru
Follow @dusuncemektebi2
Bu ülke tarihinin bütünü, hele de 1920-1950 arası devre bütün netliğiyle aydınlığa kavuşturulmadan biz ülkece ve milletçe esenliğe çıkamayız. Zira sağlıklı teşhis ve tedavide bulunamayız. Yakın tarihi, hele de M.Kemal’in başrolde oynadığı yıllardaki tarihi araştırmanın önünde ise yığınla engel var. Bir defa o devrenin pek çok belgeleri üzerindeki gizlilik ve araştırmacılara yasak hükmü devam etmekte. Öte yandan işte bahis mevzuu olan 5816 sayılı kanun var.
Bir ülke gerçekten “hür ve müstakil” bir ülke ise o ülkenin idaresini üstlenen ÅŸahısların özel hayatları deÄŸil de, idaredeki tasarrufları; gerek sivil toplum kuruluÅŸları, gerek üniversiteler, gerek gazeteci ve yazarlar, gerekse vatandaÅŸlar tarafından –hakârete varmadan- tahlil ve tenkit edilebilmelidir. Bu hüküm, tarihe tesir eden, yön vermiÅŸ olan bütün askerî ve mülkî erkân için de geçerlidir.
Åžu anda ülkemizde bir idare var. Bu iktidar (AK Parti iktidarı) ve iktidarın başı Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan yaklaşık 17 yıldan beri iÅŸbaşında. Ülkeyi ve milleti ilgilendiren çok mühim icraatlara imza attılar. Åžimdi Sayın Yılmaz Özdil’e ilk sorum ÅŸu: AK Parti iktidarının icraatları, her yönüyle incelenebilsin mi, yoksa en ufak tenkit dahi yasaklansın mı? Bu sorunun uzantısı olan bir “sorucuk” daha: 5816 sayılı kanunun benzeri “Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı Koruma Kanunu” çıkarılmasını ister misiniz?
Sayın Özdil’e ikinci soruma geçmeden evvel, niçin kendisini muhatap aldığımı açıklayayım: Yazımın asıl konusu Mustafa Kemal… Bu konunun da uzmanı ve duayeni ÅŸu anda Sayın Yılmaz Özdil gözüküyor. “Mustafa Kemal” kitabı bir milyondan fazla sattı. Bu rakamdan dolayı meslektaşım adına gurur duydum. Gerek kitapların isminden ve gerek satış performansından dolayı Mustafa Kemal deyince akla gelen ilk isim Yılmaz Özdil… Bu açıklamadan sonra ÅŸimdi sorumuza geçebiliriz.
Mustafa Kemal, sadece son yüzyılın deÄŸil, bana göre dünya tarihinin ve insanlık tarihinin en mühim simalarından biri. Gerek askerlik vazifesi esnasında gerekse devlet idareciliÄŸi esnasında çok mühim icraatlara imza atmış, baÅŸrolde oynamış bir isim. TBMM ReisliÄŸi ve BaÅŸkomutan sıfatlarının bulunduÄŸu devreyi de hesaba katarsak, ülkemiz tarihinin 19 yıllık devresine mührünü vurmuÅŸ bir sima… Åžimdi Sayın Özdil’e sorum ÅŸu: Mustafa Kemal’in icraatları incelenebilir mi? Tenkit edilebilir mi? Ya da araÅŸtırılsın mı? Tenkit edilsin mi?..
Sayın Özdil’in yazılarına ve konuÅŸmalarına baktığımızda, cevabının açıkça: “Ne diyorsun kardeÅŸim, elbette araÅŸtırılsın!” olacağını söyleyebiliriz. Ä°ÅŸte o vakit bize bir ÅŸerh yapmak düÅŸer. Onu da ÅŸimdiden yapalım da Sayın Özdil’in cevabını bekleyelim:
Malumunuz olduÄŸu üzere ülkemizde 5816 sayılı bir kanun var. Kısaca “Atatürk’ü Koruma Kanunu” diye bilinen bir kanun. Hemen belirtelim, dünyada böyle bir kanunun benzeri yok. Yani bu yönüyle dünyada tek… Kanunu okuduÄŸunuzda, “Ne var bunda!” dersiniz. Ancak iÅŸ uygulamaya gelince hiç de öyle deÄŸil. M.Kemal’in Reis-i Cumhur olduÄŸu devrede ortada tek parti var. Onun da adı bir zamanlar CHF (Cumhuriyet Halk Fırkası) iken sonradan adı CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) olan parti. SCF (Serbest Cumhuriyet Fırkası) ve TCF (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası)’nın kapatılmasından sonra ülkede yapılan bütün genel ve mahalli idareler seçimlerine tek başına CHP katılmış. M.Kemal PaÅŸa da hem Reis-i Cumhur, yani CumhurbaÅŸkanı hem de CHP Genel BaÅŸkanı (Åžu anda Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan gibi). Bu iki sıfatı uhdesinde bulundurduÄŸu yaklaşık 16 yıllık zaman zarfında çok mühim icraatlara imzasını atmış. Ä°ÅŸte o icraatları tenkit deÄŸil de, tahlil etmeye çalışanlar bile yıllardan beri 5816 sayılı kanuna takılmışlar. Onlarca yazar ve araÅŸtırmacı ceza almış, hatta hapis yatanlar olmuÅŸ.
Åžahsî fikrim ÅŸu: Bu ülke tarihinin bütünü, hele de 1920-1950 arası devre bütün netliÄŸiyle aydınlığa kavuÅŸturulmadan biz ülkece ve milletçe esenliÄŸe çıkamayız. Zira saÄŸlıklı teÅŸhis ve tedavide bulunamayız. Yakın tarihi, hele de M.Kemal’in baÅŸrolde oynadığı yıllardaki tarihi araÅŸtırmanın önünde ise yığınla engel var. Bir defa o devrenin pek çok belgeleri üzerindeki gizlilik ve araÅŸtırmacılara yasak hükmü devam etmekte. Öte yandan iÅŸte bahis mevzuu olan 5816 sayılı kanun var.
Ben görüÅŸümü açık ve net olarak belirteyim: Ülke idaresine tâlip olanlar –özel hayatları ve aile hayatları hariç- her yönüyle tahlile ve tenkide açık olmalı ve bunu göze almalıdırlar. Yoksa herkes oturduÄŸu yerde oturmalıdır. Ülke idaresinde söz sahibi olmuÅŸ isimler de kim olursa olsunlar bu hükme dahildir. Bilmem Sayın Yılmaz Özdil ne der?...
Müellif: Burhan Bozgeyik / Milli Gazete
Henüz yorum yapılmamış.