Sosyal Medya

Değerlerdeki toplumsal çürüme ve neticeleri üzerine

Kültür Bakanlığı’nın bir şarkıcıya vermiş olduğu, on sekiz yaş altı bir kızın örnek bir genç olması ve ödül kazanmış olması tartışılıyor. Kişinin üzerinden bir saldırı başlıyor. Ne yazık ki, bu, sadece bir sonuç. En muhafazakâr aileler bile çocuklarının büyük kazançlar elde etme yollarını ararlar. Kazancın nasıl olduğu çok da önemli değildir. Önemli olan, kazanç elde edecek bir yolu yakalaması ve bulması, sahip olması. Aileler, para kazandıracak mesleklere, spor dallarına hararetle yönlendiriyor. Yarışmalara katıyor, eğitimler aldırıyor, kurslara gönderiyor. Yeter ki, kısa yoldan çok para kazanabileceği bir yere çocuğunu atıversin. Artık ideal, aile kültürü, ahlâkî durumlar söz konusu bile olamıyor.



Hızlı deÄŸiÅŸimin sonuçları üzerine yaÅŸananlar ciddî gerilimlere neden. Liberal kapitalist sistemin dengesizliÄŸi uçurumlar oluÅŸturuyor. Bu, sistemin doÄŸası gereÄŸi. Ä°nsanlar arasında uçurumlar oluÅŸuyor kendiliÄŸinden. Sistemin unsurları Müslüman, liberal, muhafazakâr, solcu, saÄŸcı, Marksist, faÅŸist olabilir. Sistem açısından bunun bir sakıncası yok. Faiz, tüketim ve bireylerin sömürüsüdür söz konusu olan. Sınırsız kazanç ve güçlenme. Bugün Türkiye özelinde muhafazakârların iktidar olması sonucu hiç deÄŸiÅŸtirmediÄŸi gibi etkilemiyor da.
 
Kimi zaman kimi durumlar göze batınca bunun üzerinden deÄŸerlendirmelere gidilir. Tartışmaların boyutu dallanır budaklanır.
 
Kültür Bakanlığı’nın bir ÅŸarkıcıya vermiÅŸ olduÄŸu, on sekiz yaÅŸ altı bir kızın örnek bir genç olması ve ödül kazanmış olması tartışılıyor. KiÅŸinin üzerinden bir saldırı baÅŸlıyor. Ne yazık ki, bu, sadece bir sonuç. En muhafazakâr aileler bile çocuklarının büyük kazançlar elde etme yollarını ararlar. Kazancın nasıl olduÄŸu çok da önemli deÄŸildir. Önemli olan, kazanç elde edecek bir yolu yakalaması ve bulması, sahip olması. Aileler, para kazandıracak mesleklere, spor dallarına hararetle yönlendiriyor. Yarışmalara katıyor, eÄŸitimler aldırıyor, kurslara gönderiyor. Yeter ki, kısa yoldan çok para kazanabileceÄŸi bir yere çocuÄŸunu atıversin. Artık ideal, aile kültürü, ahlâkî durumlar söz konusu bile olamıyor.
 
Televizyonların ana eksenini oluÅŸturan, insanı ÅŸöhrete ulaÅŸtıracak olan yarışmalardır. Bu yarışmaların ne’liÄŸi, niceliÄŸi, durumu hiç de önemli deÄŸil.
 
Muhafazakârların genel anlamda ağırlıkta olduÄŸu Müslüman bir toplumun giderek bulunduÄŸu yerden hızla uzaklaÅŸtığı bir gerçek.
 
Ä°slâm düÅŸüncesine mensup olanların, ideale öncülük edenlerin uçlar üzerinden harekete geçmesi sonuçları deÄŸiÅŸtirmiyor. Åžarkıcının ÅŸahsının hedef alması hiç kimseyi ırgalamıyor ve hatta tepkilere neden olabiliyor.
 
Ä°nsan kazanma, birlikte olabilmeyi saÄŸlama, topluma örnek olabilecek hâl ve davranışlar yerine saldırıya geçmek sonuçları asla deÄŸiÅŸtirmiyor. Var olan durumun daha da derinleÅŸmesine neden oluyor.
 
Asıl önemli olan, bunu yapanların topluma ne kadar yol açabildiÄŸi, örnek olabildiÄŸi, öneri getirebildiÄŸidir. Saldırılar bir kazanım olmuyor. YakınlaÅŸmanın yolları kapanmış oluyor. Ä°ktidar hedef alınıyorsa bu iktidarı baÄŸlar. Önemli olan, Müslümanların öneriler getirmesi.
 
Bu karanlık sistemin topluma anlatılması. Onları sömüren bu çarkın izah edilmesi. Öneriler getirmesi.
 
Müslümanların temel tezleri ahlâk ve adalettir. Ä°badet etme, yaÅŸama biçimleri örnek olabilir. EÄŸer bunlar bir bütünlükte ve dengeli ise toplumda karşılık bulur.
 
Toplumsal çürümenin boyutları çok geniÅŸ. Hangi yandan ve açıdan bakılırsa bakılsın sorunlar devasa.
 
Müslümanların önünde olan muhafazakârların yaÅŸama biçimleri, davranışları, giyim ve kuÅŸamları elbette gözlerden kaçmıyor. Her ÅŸey ayan beyan. Onlar mevcut sistemin imkânlarını kredi kartlarıyla, bankadaki faiz iÅŸlemleriyle sonuna kadar içli dışlılar. Çaptan düÅŸenler veya düÅŸük olanlar da ister istemez bu sonuçları elde etmenin çabasına girerler. Kazanç getirecek iÅŸ ve sonuç hiç de önemli deÄŸil. EÄŸer çocuÄŸu ÅŸöhret basamaklarında yol alabilecekse, en muhafazakârlar bile sonuna kadar çaba gösterir.
 
Bu insanlar görünürde en uçlarda bile olsalar onlarda aile ve toplumdan gelen alt birikimler vardır. Önlerinde umutlarını artıracak bir iÅŸ veya meslek olacaksa buna belki de hiç yeltenmeyecekler.
 
Yanlış yerden bakarak, yanlış deÄŸerlendirmelerle sonuçlardan yola çıkma çok da saÄŸlıklı olamıyor maalesef. Toplumun önüne düÅŸecek, yol gösterecek bir hamle ve bir ışık gerekir. Yeter ki yola düÅŸülsün, her nasılsa arkası gelir bir gün.
 
 
Müellif: ali Haydar Haksal / Milli Gazete

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.