Bütün mesele, eşitsizliği insanlık onuruyla ilgili bir problem haline getirip getirmemekte. Getirebilirsek eğer kapitalizmin kaybetmemesi için bir neden belki de olmayacaktır. İnsanlığın i
Artık herşeyi, nerede ise teneffüs ettiğimiz havayı ve içtiğimiz suyu bile didişme konusu yapar hâle geldik ya, Suriye liderinin ismi de çekişmelerden nasibini aldı. İktidarı destekleyen
Ahalisi tehcir edilmiş, yakılıp yıkılmış, neredeyse taş üstünde taş kalmamış bir şehri bombalayarak düşürdükten sonra, kabirlere bile saldırmak, herhalde belli bir zihnî altyapı v
Bugün Amerika’da, Avrupa’da daha birçok uzak diyarda farklı formatlarda çalınıp söylenen “Üsküdar’a Giderken” türküsü eşinin Kâtibim Aziz Bey’e yazdığı türkünün ta kend
Entelektüel vicdanı, aydın namusu vs. Bunların nasıl bir şey olduğunu düşünürken, aklıma, İsmail Kara hocamızın dört yıl önce yaptığı bir konuşma geldi. Kara"ya göre, "Batı Avr
Adı Çin devleti tarafından resmi olarak "Xinjiang" olarak değiştirilen ve yerel nüfusun büyük bir kısmını Müslüman Uygur Türklerinin oluşturduğu Doğu Türkistan, dört gayri-Çin böl
İnsan çoğu zaman kendi kusurunu görmüyor. Hep bir başkasında ve bir başka yerde arıyor hatayı. Oysa daha önce söylemiştim sana; “Biz ahir zaman çocuklarıyız… Çok konuşur az şey
Türk toplumunda siyaset neredeyse en önemli kurum. Sabah akşam siyasetle yatıyoruz, siyasetle kalkıyoruz. Yağmuru, karı, depremi bile siyasi sonuçları itibarıyla değerlendiriyoruz. Bilimin,
Son iki ayım, yoğun bir tempoda oradan oraya koşturmak ve davet edildiğim neredeyse yirmiye yakın etkinliğe katılmakla geçti diyebilirim. Basit bir hesapla üç günde bir gibi epeyce yüksek
Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu. Niçin “elbette” diyo
Karşımızda mazisi neredeyse 25 asır öncesine dayanan eski bir medeniyet ve daha sonra Şia inancını millî ve romantik kisve hâline getirmiş bir millet vardır. Bu milletin tarihini, kültür
Birinci Dünya Savaşı, dünya tarihi ve bizim tarihimiz açısından büyük kırılmaların yaşandığı bir hadisedir. Yirminci yüzyılı şekillendirmiştir. İmparatorlukların tarih sahnesind
Nicedir bir hafiye gibi o gazetenin peşindeydim. İskilipli Atıf Hoca’nın İstiklal Mahkemesi’ne sunduğu ama hakimler heyetince kabul edilmeyen o belge nerede olabilirdi? Nihayet 1920 Ekim’i
İSRAİL’İN, Filistin’in Gazze şeridine düzenlediği bu kaçıncı saldırı! Toprakları işgale uğramış mazlum bir halka, bütün dünyanın gözleri önünde devamlı “saldırmak” rev
Demirbaş Şarl: Demirin, ateşin, suyun yapamadığını onlar yaptılar: Beni esir ettiler. Ayağımda zincir yok, zindanda da değilim. Hürüm, istediğimi yapıyorum. Lakin gene esirim; şefkatin