“Evlad-ı Fatihanız biz” diye ortalarda dolaşan muhafazakar gençler de, “bu kapitalist kölelik düzenini yıkacağız” diyen sosyalist gençler de, “Tanrı Türkü korusun” diyen genç
Yükümlülük ve sorumluluk ihtiyari işlerle ilgilidir. Bunda hidayet yükümlülerin dilemesine bağlıdır. Hakk’ı arayıp bulmak için her şeyden önce kişinin fikrini hakka, hayrı kazanmak
Bir şeyi yaparak ne kazanacağımızı düşündüğümüz kadar, o şeyi kazanmak için neyi feda etmemiz gerektiğini artık pek fazla düşünmüyoruz.
İyiler hep kazanır, bazen galip gelerek, bazen mağlup olarak... Kazanmak sonuçla ilgili bir şey değildir, her şey olup bittikten sonra ‘anlam’ın hangi tarafta kaldığıyla ilgilidir.
Kişisel hayat artık esaslı bir mücadele alanıdır. Mücadeleyi kazanmak için, başkalarının onay ve hayranlığına onulmaz bir ihtiyaç duyarız.
Guy Fınley’in “Vazgeçebilmek”adlı eseri, yazarının ilk kitabı olmasına rağmen tüm dünyada çok satan kişisel gelişim kitaplarından biri olarak adından söz ettirmiştir. Destek Yay
Tartışmakta kazanmak insanın gerçeğini yıkmaktır.
Linç kültürü ile birbirimizi yok etmemiz zor değil. Her hazır duruma gelebiliyoruz. Biz birbirimizi kazanmak ve birlikte olmak yerine birbirimizi tüketerek yok olmayı tercih ediyoruz.
‘Korkulmak sevilmekten yeğdir’ demişti Makyavelli. Kalpleri kazanmak dururken neden korku salsın insan? Cevap: Güç. İktidar. Erk. Bütün ilişkilerimizi şekillendiriyor, her ortama sızıy
Kişisel hayat artık esaslı bir mücadele alanıdır. Mücadeleyi kazanmak için, başkalarının onay ve hayranlığına onulmaz bir ihtiyaç duyarız.
Rusya eğer batıya bakacak olursa en iyisinin, ABD ile ekonomik ya da askeri rekabet olasılığına değinmeden özellikle Ukrayna ve Ortadoğu’da elde edilen başarılarla, küresel saygıyı yen
Yıl 1988, Zilhicce ayının 9’unu 10’una bağlayan gece… Arabistan’ın bozkır çöllerinde, Arafat’tan süzülmüş binlerce insan, Yaratıcılarının rızasını kazanmak için y�
Sezai Karakoç’un “sizin ekmekten başka derdiniz yok mu?” minvalindeki dizelerini elbette hatırlıyorum. Hatta Aristo’nun “para kazanmak için çalışmayı” ne denli kerih bir şey olar
Tolstoy, orduya katıldığında subaylardan birinin, yürüyüşte sırayı bozduğu gerekçesiyle bir askeri dövdüğüne tanık oluşunu anlatır. Tolstoy subaya şöyle der: “Kendin gibi bir in
Yıl 1988, Zilhicce ayının 9’unu 10’una bağlayan gece… Arabistan’ın bozkır çöllerinde, Arafat’tan süzülmüş binlerce insan, Yaratıcılarının rızasını kazanmak için y�