Twitter'dan Ramazan Bayramı mesajı paylaşan Sağlık Bakanı Koca, normalleşme mesajı da verdi: Büyük bölümünü evlerimizde geçirdiğimiz bir ayın sonunda kısıtlamaların kademeli olarak
Evimizde üç şeyi çoğaltacağız: Dua, istiğfar ve zikir. Çünkü dua ibadetin özüdür. Ailecek yapılan dualar aileyi birbirine bağlar. İstiğfar, bela ve musibetleri engeller ve Allah’ı
Ev, barınma ihtiyacının çok ötesinde bir kavramdır. Modern insan, evi otele, dinlenme tesisine dönüştürdü biraz. Aile olmak ile yuva kurmak, konuyla ilgili belki bir fikir verebilir.
“Evlerinizi ibadet mahalli/kıblegâh ev yapın ve namazı ikame edin. İnananları müjdele” (Yunus, 87) İlahi emri gereği; evlerimiz mescitlerimiz, ailelerimiz cemaatlerimiz olsun. Her baba ev
Bugünkü yazımda, madem evlerimize kapandık, ne oldu da bütün bu felâketler geldi başımıza ve bunları nasıl aşabiliriz, diye tefekküre davet edeceğim, yaklaşık 10 yıl önce yayımlana
‘İnsan en çok yaşadığı yere benzer’ demişti biri değil mi? ‘Üst üste yerleştirilmiş kutular’ın zihnimizdeki ilk çağrışımları ‘istif’, ‘benzerlik’ ve ‘sıkışma.�
Topluca sabah namazlarına kalkılan, içerisinde Kur’an okunan, Allah’ın zikredildiği, iyiliğin emredildiği, kötülüğün men edildiği, ümmetin derdiyle dertlenilen her ev bir vakıf, bir
Kökleri ile bağlarını koparan İslam toplumları önce manevi gücünü sonra da direncini kaybetmeye başladı. Tavizler ilk evvela fertleri bir arada tutan ailede başladı. Aile küçüldü, bi
70’li yıllarda, televizyon, ortak bir kaçış alanı olarak dâhil oldu evlerimize. Ev ahalisi ve ziyaretçilerin sessizce ekran karşısına oturduğu, pür dikkat gözünü ekrandan ayırmadığ
Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu 'Sosyal medya evlerimizin duvarındaki sınırları kaldırdı bütün hayatımızı, zihin dünyamızı, duygularımızı, öfkemizi, nefretimizi dış
Dünyayı Müslümanca bir şuurla gezmek, Müslümanca bir bakışla anlamak ve anlatmak da, tıpkı namaz ve diğer emirler gibi ilâhi bir görevdir. Bu noktadan bakarak, birçok şeyi yeniden dü�
Hayatı şehirlerimiz, meydanlarımız, yollarımız, evlerimiz, mobilyalarımız gibi sert çizgilerle, düz ve keskin hatlarla düşünmeye ve algılamaya başladık.
Suriye'nin Lazkiye kırsalındaki Cebel Ekrad bölgesinde görev yapan ÖSO komutanlarından Ebu Ahmed, 'Evlerimizden, köylerimizden vazgeçmeyeceğiz ve hepsini geri alacağız.' dedi.
Çadırda hayat mücadelesi veren Filistinli Hezalin, İsrail buldozerleri evimizi birkaç dakika içinde enkaza dönüştürdü. Bizi evlerimizden, topraklarımızdan kovmak istiyorlar. Onlar yıks
Yeryüzüne halife olarak gönderilen insanoğlu, iman ile küfür arasında serbest bırakılmıştır. Yani insana seçme özgürlüğü demiş olduğumuz irade verilmiştir.