Sosyal Medya

Abdülaziz Kıranşal: Eve kapandığımız günlerde uygulayabileceğimiz Kur'an prensipleri

“Evlerinizi ibadet mahalli/kıblegâh ev yapın ve namazı ikame edin. İnananları müjdele” (Yunus, 87) İlahi emri gereği; evlerimiz mescitlerimiz, ailelerimiz cemaatlerimiz olsun. Her baba evinin hocası, her anne de hoca hanımı olsun. Evlerimizde dinimizi yaşayabileceğimiz, öğrenebileceğimiz ve öğretebileceğimiz ortamlar hazırlayalım.



Evlerimizin bir köşesini muhakkak küçük bir mescit haline getirelim. İbadetten vaaz ve nasihate, zikirden cemaatle namaza kadar bir mescitte neler yapılıyorsa aynısını evlerimizde uygulayalım. En zor zamanlarda bile kendisine güzelce ibadet etmenin bir yolunu bulabileceğimizi Rabbimize gösterip rızasına talip olalım. Eğer böyle yaparsak Allah’ımızın her türlü zorluk ve sıkıntıdan bizi kurtaracağına dair müjdesini de unutmayalım!
 
“(Önce) Yakınlarını uyar” (Şuara, 214) İlahi emri gereği; evde kalma süresini değerlendirerek eşimizi ve çocuklarımızı uyarma ve nasihat etme görevimizi yerine getirelim. Eş ve çocuklarımızın varsa ibadet eksikleri, ahlaki sıkıntıları ve davranış bozuklukları ile ilgili gözlemler yapıp gerekli uyarı ve nasihat vazifemizi yapalım. Bu sürecin belki de uzun bir süredir ihmal ettiğimiz ailemizle ilgili gerekli uyarıları yapmamız için büyük bir fırsat olduğunu unutmayalım.
 
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun” (Tahrim, 6) İlahi emri gereği; evimizde bizi ve ailemizi günaha sokup cehenneme sürükleyebilecek ortamların oluşmasına izin vermeyelim. Evde kalma sürecini bir fırsata çevirip ailemizin ne durumda olduğunun muhasebesini yapalım. Evlerimizde harama ve günah giden yolları kapatmak için televizyon, internet ve telefonla ilgili Müslüman’ca kurallar koyalım. Evimizde gıybet edilmesine, yalan söylenmesine izin vermeyelim.
 
“Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı/sabırlı ol” (Taha, 132) İlahi emri gereği; namazımıza her zamankinden daha çok özen gösterip aile fertlerimize, eş ve çocuklarımıza da namazı öğütleyelim. Evimizde namaz kılmayan birisi varsa bu süreci bir fırsata çevirip onu namaza başlatmak için gayret edelim. Eş ve çocuklarımızı sabah namazlarına kaldıralım. Evlerimizde cemaatle namaz kılınması için titizlik gösterelim.
 
“Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir” (Bakara, 153) İlahi emri gereği; dua ve sabra en çok muhtaç olduğumuz şu günlerde bolca dua edelim. Ailecek dua edebileceğimiz bir vakit belirleyelim. Biz dua edelim eş ve çocuklarımız âmin desin, onlar dua etsin biz âmin diyelim. Ailecek Allah’a sığınmanın ve ona yalvarmanın tadına varalım. Umulur ki Allah çoluk çocuk kendisine yalvaran ailelere merhamet eder de duamızı kabul buyurur.
 
“Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa ve bir rahmettir” (İsra, 82) İlahi müjdesi gereği; şifaya ve rahmete en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde evlerimizde bolca Kur’an okuyalım. Eş ve çocuklarımızla birlikte Kur’an okuyabileceğimiz, öğrenebileceğimiz ve öğretebileceğimiz bir program yapalım. Okuduğumuz her ayetle hem Allah’ın rahmetine muhatap olduğumuzu hem de fiili olarak şifa talep ettiğimizi unutmayalım.
 
“Onlardan (anne-babandan) biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. ‘Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster’ diyerek dua et” (İsra, 23-24) İlahi emri gereği; karantina sürecinde eve kapanıp kalan ve dışarı çıkamayan büyüklerimize hürmette kusur etmeyelim. Onları üzmeyelim, kırmayalım. Onları küçük düşürücü ve rencide edici söz ve davranışlardan kaçınalım. Belki de Allah evlerimizdeki yaşlılar hürmetine bize ve ailemize merhamet eder.
 
 
Milli Gazete

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.