Türk şiirinin çok mühim simalarından biri olan Arif Nihat Asya, 07 Şubat 1904 tarihinde Çatalca'ya bağlı İnceğiz Köyünde doğmuştur. Şair, doğum yerini bir şiirinde şu mısralarla a�
Arap Baharı" beklentilerin çoğunun boşa çıktığı, demokratikleşme yerine değişik toplumsal fay hatları etrafında yoğun çatışmaları tetikleyen bir süreç olmuştur.
Hapishaneler, siyasal iktidarların muhaliflerini kolayca ortadan kaldırabildikleri birer aygıta dönüşmesi genç Cumhuriyetimize intikal eden kötü miraslardan biriydi.
Birçok şeyi yapmayarak başarılı ve erdemli olabilir, topluma faydalı bir bireye dönüşebiliriz.
Popülizmin zaman kaybı olduğu ve hayal kırıklığı yarattığı doğrudur, ancak demokrasi şimdilik bu ateşin üzerinde ağır ağır pişip halkı küçük bir çocuktan genç ve bilinçli bi
Rusya’da bazı önemli medya mecraları, Ermeniler tarafından yönetilmelerine bağlı olarak, bir tür Rusya merkezli Ermeni propaganda ağına dönüşmüş durumda.
Cezayir’de yaklaşık 8 aydır ertelenen Cumhurbaşkanlığı seçimleri nihayet 12 Aralık’ta yapıldı. Yoğun protestolar arasında gerçekleşen seçimlerin ilk turu sonucunda gelen ilk bilgil
"Ayrıcalıklı ve toplumsal değerlerden kopuk" olmakla suçlanan kurumlara yönelik güçlü bir dönüştürme arzusu var. Dışişleri Bakanlığı, böylesi bir değişimin dışında tutulması
Türkiye, Suriye’de olduğu gibi sert gücünü bölgenin farklı alanlarında göstermeden masada başarılı olamayacağını biliyor. Suriye’de sahada etkili olunca masanın kurulduğunu gözle
Büyük şair ve düşünür Mehmet Akif’i vefatının 92. Yıldönümünde rahmet ve saygıyla anıyorum. Bugüne kadar Mehmet Akif’i hep “milli ve manevi değerler” açısından okuduk. Ele�
Eğer herhangi bir şeyi hırs içinde istiyorsak, farkında olmasak da günlük hayatımız bir çatışma alanına dönüşmüştür. Tabii, öncelikle kalbimiz...
Avrupa tarihi bir kesin çözümler; birbiri ardınca işlenen “abidevi tarihsel suçların” tarihidir. Avrupa’nın ulus devletler olarak tarihinde “geriye dönüp de bakıldığında görüle
Müslümanlar bütün dünyada ya kamplara tıkılıyor ya da bombalara tutuluyor. . Dışlanıyorlar, ötekileştiriliyorlar, toplama kamplarına dolduruluyor, yurttaşlık kimlikleri yırtılıyor,
İslam dünyası çok tehlikeli bir akıntıya kapılmış durumda. Buna iktidardakiler ve muhalefette olduğunu söyleyen herkes dâhil. Hatta öyle ki iktidar ve muhalefet arasındaki kısır döng�
Türkiye’de İslamcılık cereyanının harekete dönüşmesi 1908’li yıllarda gerçekleşse de cereyanın ‘‘fikri’’ yansıması Islahat Fermanı ile başlamaktadır.[5] Hatta bu süreç,