Rusya’daki Ermeni lobisinin medyadaki nüfuzu
Follow @dusuncemektebi2
Rusya’da bazı önemli medya mecraları, Ermeniler tarafından yönetilmelerine bağlı olarak, bir tür Rusya merkezli Ermeni propaganda ağına dönüşmüş durumda.
Her yeni ortama anında uyum saÄŸlama yeteneÄŸi, uzun zamandır Ermeni millî karakterinin ana özelliklerinden biri gibidir. Belki de bu özelliÄŸi, günümüzde dünya genelinde önemli bir sayıya ve etkiye ulaÅŸan Ermeni diasporasının gücünün arkasında yatan en temel unsurlardan biridir. Dünyadaki Ermeni sayısı yaklaşık 10 milyondur ve bunların sadece üçte biri Ermenistan Cumhuriyeti’nde yaÅŸamaktadır. En büyük Ermeni diasporası barındıran ülkelerin başında ABD, Fransa, Gürcistan, Suriye ve Lübnan gelmektedir; ancak dikkatlerden kaçsa da Ermeni varlığı açısından bütün bu ülkeleri geride bırakan ülke Rusya’dır. Bugün Rusya’da 2,5 milyon civarında Ermeni yaÅŸamaktadır.
Tarihsel olarak en büyük Ermeni diasporalarından biri Rusya’da yerleÅŸiktir. Bu durumun bir sonucu olarak da günümüzde Ermeniler, Rusya toplumsal hayatının hemen her alanında temsil edilir hâle gelmiÅŸtir. Rusya’nın neredeyse tüm ÅŸehirlerine dağılmış olan Ermenilerin yaklaşık yarısı ülkenin güney bölgelerinde (Krasnodar, Stavropol ve Rostov) yaÅŸamaktadır. Sadece Moskova’daki Ermeni nüfusun sayısı 100.000’i geçmektedir. Ayrıca Rusya’nın 85 federe biriminin 65’inde ve 642 ÅŸehrinde Rusya Ermenileri BirliÄŸi’nin temsilcilikleri ve kültür merkezleri aktif olarak faaliyet göstermektedir. Rusya’daki Ermeni topluluÄŸu, genel olarak Rus toplumuna oldukça baÅŸarılı bir ÅŸekilde entegre olmuÅŸtur. Nitekim bugün Rusya’da, çeÅŸitli alanlarda önemli mevkilerde bulunan Ermeniler, çok ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Bu durumun bir sonucu olarak da Ermenilerin Rus siyaseti üzerinde ÅŸüphe götürmez somut bir etkisi vardır.
Her fırsatta kendilerini “Rusya vatanseverleri” olarak tanımlayan Rusya’daki Ermeniler, ana vatanları olan Ermenistan ile olan baÄŸlarını da canlı tutmaya özen göstermektedir. Dolayısıyla Ermenistan’ın sürekli Rusya’nın bir müttefiki olarak konumlandırılması ve Ermeni lobisinin Rus siyaseti üzerindeki etkisi, bir bütünün birbirinden ayrılmaz iki parçasıdır.
ÖrneÄŸin, 2004’ten bu yana Rusya DışiÅŸleri Bakanı olan Sergey Lavrov Ermeni kökenli bir siyasetçidir. Bununla birlikte Lavrov, kökenine iliÅŸkin ÅŸimdiye kadar yalnızca bir defa açıklamada bulunmuÅŸtur. 17 Åžubat 2005 tarihinde Rus-Ermeni Üniversitesi öÄŸrencileri ile bir araya gelen Lavrov, burada kökeniyle ilgili bir soruya, “Damarlarımda temiz Ermeni kanı akıyor.” ÅŸeklinde cevap vermiÅŸtir.
Ermeniler, Rusya ekonomisinde de önemli bir yere sahiptir. Forbes dergisinin Nisan 2019’da yayımladığı Rusya’nın en zengin 200 kiÅŸisi listesine Ermeni asıllı sekiz iÅŸ adamı girmiÅŸtir. Söz konusu iÅŸ adamları ana vatanları Ermenistan ile de yakın iliÅŸkilerini devam ettirmektedir. ÖrneÄŸin, Rusya’nın en zengin 29. kiÅŸisi olan Samvel Karapetyan, 2017 yılında ülkeye 3,2 milyar dolardan fazla yatırım yapmayı planlayan Ermenistan Yatırımcı Kulübü’ne üye olmuÅŸtur. Aynı ÅŸekilde, 950 milyon dolarlık bir servete sahip olan ve eÄŸitim alanında önemli bağışlarda bulunan Ruben Vardanyan’ın da Ermenistan’da büyük yatırımları vardır.
Vardanyan ayrıca, 2015’te, Ermeni tehcirinin 100. yıl dönümünde, ünlü Hollywood yıldızları ve insan hakları aktivistleriyle iÅŸ birliÄŸi yaparak 100 Hayat (100 Lives) adlı büyük bütçeli bir proje gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Proje, “soykırım” olarak nitelendirilmek istenen Ermeni tehcirini dünya genelinde anlatmak için hazırlanmıştır. Bu proje kapsamındaki bir diÄŸer organizasyon da kendini tehlikeye atarak baÅŸkalarının hayatını kurtaranlar arasından seçilen bir kiÅŸiye verilmesi planlanan Avrora yıllık uluslararası insani yardım ödülüdür. Ödül, 1915 Ermeni tehciri sırasında önce Rusya’ya, daha sonra da ABD’ye taşınan ve burada Aurora Mardiganian ismini alan ArÅŸaluys Martikyan anısına bu isimle verilmektedir. Ruben Vardanyan, konuyla ilgili bütün iÅŸleri koordine etmek üzere 100 Hayat projesinin başına, medya sektöründe tecrübeli bir isim olan ve aynı zamanda daha önce RIA Novosti haber ajansının genel yayın yönetmenliÄŸini yapan Svetlana Mironyuk’u getirmiÅŸtir.
Ermeni diasporasının en güçlü olduÄŸu sektör Rus medyasıdır. Bu durumun etkileri, Kasım 2015’te Rusya ile Türkiye arasında yaÅŸanan uçak krizi sırasında çok bariz bir ÅŸekilde görülmüÅŸtür. Söz konusu olaydan sonra Rus televizyonlarındaki tartışma programlarında ciddi analizlerin yanı sıra, Türkiye’ye karşı tam ölçekli bir savaÅŸ baÅŸlatılması taleplerine varan “histerik çığlıklar” da atılmıştır. Bu havanın oluÅŸmasında, Türkiye’yi Rusya’nın tarihî düÅŸmanı olarak nitelendiren ve buna baÄŸlı olarak her fırsatta geçmiÅŸte yaÅŸanan tüm Türk-Rus savaÅŸlarını hatırlatan Ermeni lobisine ait propaganda gruplarının açık veya gizli elinin olduÄŸu sır deÄŸildir.
Rus medyasında, iki ülke arasında yaÅŸanan krize daha pragmatik ve makul yaklaşılması gerektiÄŸini savunan uzmanlar olsa da her zaman Türkofobi ile beslenen Ermeni lobisinin çabalarıyla Rus kamuoyu Türkiye’nin “tarihî düÅŸman” olduÄŸunu hemen “hatırlamıştır.” Bu dönemde yayılan Türkofobi trendi, sadece televizyonla sınırlı kalmamış, aynı zamanda basılı ve dijital medya mecralarında da hissedilmeye baÅŸlanmıştır. Aynı ÅŸekilde prime time tartışma programlarına sürekli Sergey Kurginyan, Gevorg Mirzayan ve Armen Gasparyan gibi Ermeni asıllı veya Semen Bagdarasov, Yevgeniy Satanovskiy gibi Ermeni yanlısı “uzmanların” çaÄŸrılması da tesadüf deÄŸildir. Bu isimlerin bir ÅŸekilde Ermeni lobisi ile baÄŸlantılı olduÄŸu bilinmektedir.
Rusya’da bazı önemli medya mecraları, Ermeniler tarafından yönetilmelerine baÄŸlı olarak, bir tür Rusya merkezli Ermeni propaganda ağına dönüÅŸmüÅŸ durumdadır. Burada verilebilecek en iyi örnekler hiç ÅŸüphesiz genel yayın yönetmeninin Ermeni asıllı Margarita Simonyan’ın olduÄŸu Russia Today TV kanalı ve Uluslararası Haber Ajansı Rossiya Segodnya’dır (MIA Rossiya Segodnya). En büyük Rus medya grubu olan MIA Rossiya Segodnya, Ä°ngilizce, Ä°spanyolca, Fransızca, Almanca, Arapça, Çince ve Türkçe dâhil olmak üzere 30’dan fazla dilde yayın yapmaktadır. Rusya’da en çok atıf alan MIA Rossiya Segodnya’nın çatısı altında Sputnik, RIA Novosti, InoSMI, Prime gibi çeÅŸitli haber ajansları bulunmaktadır.
RIA Novosti’de hazırlanan haberlere bakıldığında Ermeni lobisinin etkisi açık bir ÅŸekilde görülebilmektedir. ÖrneÄŸin, DaÄŸlık KarabaÄŸ gibi hassas bir konuya iliÅŸkin haberlerde doÄŸrudan Ermeni medyasında çıkan yorum ve söylemler kullanılarak Azerbaycan’ın iÅŸgal altındaki toprağı “tartışmalı toprak” olarak tanımlanmakta ve bölge DaÄŸlık KarabaÄŸ yerine “Astrakh Cumhuriyeti” olarak anılmaktadır. Profesyonel gazetecilik yapması beklenen RIA Rossiya Segodya kaynakları, ön yargıları kırmak yerine bilakis gerçekleri çarpıtarak KarabaÄŸ sorununu tamamen Ermeni yanlısı bir perspektiften aktarmaktadır.
DiÄŸer bir örnek ise News Media grubunun bir parçası olan LifeNews TV kanalının başında bulunan Aram Gabrelyanov’dur. Azerbaycan DışiÅŸleri Bakanlığı Ocak 2016’da yazılı bir açıklama ile LifeNews gazetecilerinin sürekli Azerbaycan’ı hedef alan yalan ve iftiraya dayalı provokatif yayınlar yaptığını ifade ederek kanal yönetimini eleÅŸtirmiÅŸtir. Ancak kanalın yayın politikasını deÄŸiÅŸtirmeden devam ettirmesi üzerine, aynı yılın nisan ayında söz konusu gazeteciler Azerbaycan’dan sınır dışı edilmiÅŸtir. Bu konuyla ilgili olarak 2017 yılında Åžaltay-Boltay ismiyle bilinen Rus hacker grubu, Aram Gabrelyanov’un e-postasını kırarak, Rusya’daki bazı Ermeni gazetecilerin Azerbaycan aleyhine yürüttükleri çalışmaların özünü ortaya koyan yazışmaları serbest eriÅŸime açmıştır. Bu yazışmalarda, MIA Rossiya Segodnya genel yayın yönetmeni Margarita Simonyan’ın da ismi geçmektedir. Söz konusu yazışmalardan birinde Simonyan, kendi yönetimindeki haber ajansının, Azerbaycan’ın, LifeNews’in yayın politikasını eleÅŸtirdiÄŸine dair haberi yayınladığı için Gabrelyanov’dan özür dilemektedir.
Ermeni lobisinin etkisinin bariz bir ÅŸekilde hissedildiÄŸi ve sürekli Türkiye karşıtı içerik üreten bir diÄŸer haber ajansı da REGNUM’dur. 2002’de kurulan ajans, kimi zaman doÄŸrudan kimi zaman da dolaylı yollardan Ermeni lobisi tarafından yönlendirilmektedir. Haziran 2014’te ajans hisselerinin çoÄŸu satılmış ve dolayısıyla yönetimi de el deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir. Her ne kadar 2009’da genel yayın yönetmeni görevine getirilen Vigen Akopyan Ekim 2014’te istifa etmiÅŸ olsa da ajansın Türkofobik yayın politikası hiç deÄŸiÅŸmemiÅŸtir; çünkü kurumun yeni yönetimi doÄŸrudan Ermeni lobisi ve aynı zamanda Rusya’daki mevcut iktidarla baÄŸlantılıdır. Ajansın genel müdürü olarak atanan Yuliya Krijanskaya, Rusya’da iktidarda olan BirleÅŸik Rusya Partisi’nin icra kurulunun eski baÅŸkan yardımcılığını yapmıştır; bundan daha da önemlisi hâlihazırda Sergey Kurginyan liderliÄŸindeki Zamanın Özü adlı toplumsal hareketin yönetiminde yer almaktadır. Lakabı “agresif vatansever” olan Sergey Kurginyan, sürekli Rus televizyon kanallarına çıkan ve Rusya’da Türkofobiyi yayan en büyük Ermeni propagandacısıdır.
Bununla birlikte, resmen açıklanmamış olsa da REGNUM’un Gazprom-Media Holdingi’nin bir parçası olduÄŸu da bilinmektedir. Zira ajans hisselerinin neredeyse tamamı 2014’te Gazprom tarafından satın alınmıştır. Ayrıca haber ajansının yeni yönetim kurulu baÅŸkanı Aleksandr Bespalov da Temmuz 2019’a kadar Gazprom yönetimindeki isimlerden biridir. Bütün bu veriler, Gazprom-Media’nın Ermeni lobisi tarafından yönlendirildiÄŸine iÅŸaret etmektedir. Bu durumun en somut kanıtı ise Aralık 2017’de, Ermenistan CumhurbaÅŸkanı Serj Sarkisyan ve o dönemde Gazprom-Media’nın genel müdürü olan Rafael Minasbekyan arasında gerçekleÅŸen görüÅŸmedir. Bu görüÅŸme, holdingin en önemli medya aracı ve aynı zamanda Rusya’nın en çok izlenen ilk üç televizyon kanalından biri olan NTV’nin, son yıllarda Ermenistan ile Batı dünyası arasında ivme kazanmaya baÅŸlayan iliÅŸkileri eleÅŸtiren yayınları sebebiyle gerçekleÅŸmiÅŸtir. Sarkisyan, kanalın bu yayınlarıyla ilgili olarak, Gazprom-Media’nın başındaki Ermeni asıllı yöneticiyle görüÅŸmek istemiÅŸtir. Söz konusu görüÅŸme sonucunda Gazprom-Media ile Ermenistan Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu arasında bir iÅŸ birliÄŸi anlaÅŸması yapılmıştır. Bu durum, Gazprom-Media’nın ve kontrolündeki REGNUM haber ajansının yayın politikasının Ermeni lobisi tarafından yönlendirildiÄŸini açıkça ortaya koymaktadır.
Vigen Akopyan’dan sonra REGNUM’da genel yayın yönetmenliÄŸi görevini üstlenen Modest Kolerov’un Åžubat 2019’da FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile yaptığı röportaj da bu baÄŸlamda dikkat çekicidir. Söz konusu röportaj; okuyucuda, Rusya’nın Türkiye’deki iktidardan ziyade FETÖ ile iÅŸ birliÄŸi yapmasının daha kârlı olduÄŸu düÅŸüncesini uyandırma amacı taşımaktadır.
Dört yıl boyunca REGNUM genel yayın yönetmenliÄŸi görevini yürüten Vigen Akopyan, 2014’te bu görevinden istifa ederek 2015’te kurulan Eurasia Daily (EADaily) haber ajansının hem kurucuları arasında yer almış hem de ajansın genel yayın yönetmenliÄŸi görevini üstlenmiÅŸtir. Akopyan 2017’de buradaki görevinden istifa etse de EADaily’nin arkasındaki Ermeni lobisinin etkisi azalmak bir yana bilakis her geçen gün artmaya devam etmiÅŸtir. Akopyan’dan sonra EADaily genel yayın yönetmenliÄŸine, 2008-2014 arasında REGNUM’da gazeteci olarak çalışan Aleksey Demin atanmıştır. Ayrıca çok sayıda Ermeni asıllı gazetecinin çalıştığı ajansta, genel yayın yönetmeni yardımcısı Mikhail Agadjanyan ile Güney Kafkasya bölümü baÅŸ editörü Anna Beglaryan da Ermeni asıllıdır. Haber ajansının takip ettiÄŸi Türkofobik yayın politikası, Türk dünyasıyla ilgili ele alınan neredeyse her yazıda, her haberde açık bir ÅŸekilde kendini göstermektedir. ÖrneÄŸin, Türkiye’nin yumuÅŸak gücüne iliÅŸkin kaleme alınan bir yazıda, Dağıstan’ın baÅŸkenti Mahaçkale’de 1918’de ÅŸehit düÅŸen Osmanlı askerleri “savaÅŸ suçluları” olarak tanımlanmakta ve bu askerler hatırına bir anıtın dikilmesi “ihanet ve bölücülük” olarak nitelendirilmektedir.
Özetle, kendini “Rusya’nın en büyük vatanseveri” olarak gösteren Ermeni lobisi, günümüzde medyada elde ettiÄŸi güce baÄŸlı olarak Rus toplumunun bilincini etkileyen önemli aktörlerden biridir. Ancak bu durum, “Ermeni lobisinin takip ettiÄŸi bu politika ne ölçüde Rusya’nın ulusal çıkarlarına uymaktadır?” sorusunu da akla getirmektedir. Elbette ki, Ermeni lobisinin politikaları, Rusya’nın çıkarlarına uymamanın da ötesinde, onlarla çeliÅŸmektedir. ÖrneÄŸin, 2015’te Türkiye ile Rusya arasında yaÅŸanan uçak krizi sırasında, Ermeni “uzmanların” Rus medyasındaki manipülatif atakları, Rusya dış politikasını, Ermeni devleti ve diasporasının çıkarları doÄŸrultusunda yönlendirmeye çalışmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildi. Kaldı ki, uygulanan bu politikalar sebebiyle Rusya’nın ulusal çıkarları zarar görecek olsa dahi bu durum Ermeni lobisini durdurmamaktadır.
Peki, Türkofobi üzerinden faaliyet gösteren Ermenistan lobisi Rus medyasında bu kadar güçlüyken Türk dünyası ülkelerinin Rusya’daki diasporaları ne durumdadır? Günümüzde resmî olmayan rakamlara göre Rusya’da 3 milyon civarında Azerbaycan Türkü yaÅŸamaktadır. Ancak sayıca Ermeni diasporası ile aynı olan Azerbaycan diasporasının Rusya toplumu üzerindeki nüfuzu, Ermeni diasporasının çok gerisindedir. Bu baÄŸlamda, Rus medyasında Ermeni lobisinin yürüttüÄŸü Türkiye ve Azerbaycan karşıtı propagandaları etkisizleÅŸtirerek onların tezlerini çürütecek ve karşı hamlede bulunacak uzmanların sayısı yok denecek kadar azdır. Bu durumun en somut örneÄŸi, 2015’teki uçak krizi sırasında yaÅŸanmıştır. O dönemde tamamen bu konu üzerine yoÄŸunlaÅŸan Rus televizyon kanallarında yayımlanan tartışma programları, Türkiye’nin geçmiÅŸten beri Rusya’nın düÅŸmanı olduÄŸunu ve dolayısıyla Türkiye’ye savaÅŸ açılması gerektiÄŸini söyleyen Ermeni uzmanlarla doluyken, Türkiye lehine konuÅŸan uzmanların sayısı genellikle bir kiÅŸiyi geçmemiÅŸtir. Rus medyasında yoÄŸun Türkiye karşıtı propagandanın yapıldığı bu dönemde, bu saldırılara karşı çıkışlarıyla tanınan tek isim Azerbaycanlı Fuad Abbasov olmuÅŸtur. Ancak Ankara ve Bakü’den beklediÄŸi desteÄŸi bulamayan Abbasov, Ermeni lobisinin çabalarıyla 2019’da Rusya’dan sınır dışı edilmiÅŸtir.
Her ne kadar Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı ve Türklerle Ruslar arasındaki evliliklerin sayısı sürekli artsa da genel olarak Rus toplumundaki olumsuz Türk imajı geçerliliÄŸini korumaktadır. EÄŸer Türk dünyası Ermeni lobisinin bu saldırılarına karşı koymak istiyorsa bu konuda gerekli yatırımları yapması ve yetiÅŸmiÅŸ insan kaynağını seferber etmesi zorunludur.
Müellif: Mokhmad Akhiyadov / Kaynak: Ä°nsamer.com
Henüz yorum yapılmamış.