Hasta olmasına raÄŸmen ülkedeki yönetim eliti içindeki hassas dengelerin tam ortasında oturan Buteflika’nın protestoların etkisi ve Ordunun müdahalesiyle görevden uzaklaÅŸtırılması, yönetici eliti yeni bir siyasi düzen kurmaya itmiÅŸtir. Ordunun kontrolünde olduÄŸu açıkça görülen yeni düzen yaÅŸanan krizi zamana yayarak kendisini korumaya çalışmış ve görünen o ki baÅŸarılı olmuÅŸtur.
Süreç içerisinde seçimler üç kez ertelenmiÅŸtir. Bu süreçte, siyaset ve istihbarattaki yönetici tabakada bazı deÄŸiÅŸimler olsa da sokaktaki gösteriler zaman içinde yoÄŸunluÄŸunu kaybetmesine raÄŸmen uzun zamandır devam etmektedir. Buna karşılık Cezayir yönetimi bir yandan göstericilerin hedefindeki yolsuzlukla suçlanan siyasetçileri tasfiye ederek hapse atmış, diÄŸer yandan yönetim içinde paylaşılan güç merkezlerini Ordunun elinde toplamıştır. Bununla birlikte gösterilerin barışçıl devam etmesi noktasında hem Cezayir ordusu hem de göstericiler oldukça hassas davranmıştır. Yer yer meydanlara müdahale edilerek güvenlik güçleri bazı göstericileri gözaltına alsa da bunların birçoÄŸu daha sonra serbest bırakılmıştır. Ancak, aylardır gözaltında tutulan protestocular da vardır. Buna raÄŸmen bir yıldır devam eden gösterilerde herhangi bir ÅŸiddet olayı görülmemiÅŸtir.
Buteflika sonrası süreci Ordu yönetti
Cezayir’de doksanlı yıllar boyunca devam eden ve binlerce insanın ölümüne sebep olan iç savaÅŸ sonrası adı konulmamış bir devlet-halk uzlaşısıyla Ordu ve Ä°stihbaratın etkili olduÄŸu yeni bir siyasi düzen oluÅŸturulmuÅŸtu. Bu denge üzerine kurulan CumhurbaÅŸkanlığı koltuÄŸuna oturan Buteflika, bir taraftan etrafında bir siyasi güç odağı oluÅŸturarak kendisini saÄŸlama almaya çalışmış diÄŸer taraftan bu dengeyi gözetmiÅŸtir. Ancak, 2013’te geçirdiÄŸi beyin kanaması yüzünden etkinliÄŸini kaybetmesi ve ardından Ä°stihbarat BaÅŸkanı Muhammed Medyen’i görevden alarak ekibini tasfiye etmesi dengeyi ordu lehine deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir. GeçtiÄŸimiz yıldan beri devam eden sokak gösterileri ise orduyu daha fazla güçlendirmiÅŸtir.
Buteflika’ya yakınlığıyla bilinen ve onun sayesinde hızla yükselerek Genelkurmay BaÅŸkanı ve Savunma Bakanı olan Ahmed Kayed Salih, gösterilerin baÅŸlamasının ardından Buteflika’nın dolayısıyla mevcut dengenin daha fazla sürmeyeceÄŸinin anlaşılmasıyla ipleri ele almıştır. Halkın “Fesadçılar” olarak hedef tahtasına oturttuÄŸu eski BaÅŸbakan Ahmed el-Uveyhi, FLN BaÅŸkanı Muaz BuÅŸarib ve CumhurbaÅŸkanı’nın kardeÅŸi Said Buteflika’nın oluÅŸturduÄŸu siyasi güç mihrakı hasta olan CumhurbaÅŸkanını görevde tutmak istese de ordunun müdahalesi sonucu seçimler ertelenmiÅŸ ve Buteflika görevinden el çektirilmiÅŸtir.
Bu geliÅŸmeden sonra bir yandan karşısındaki güç odaklarını eriten Ahmed Kayed Salih, diÄŸer yandan sokağın itirazlarını yükseltmesine imkan tanıyarak ve yaptığı açıklamalarda, sokağın hedefinde olan siyasi elitleri sorumlu tutarak süreci zamana yaymış ve gösterilerin etkisini yitirmesini saÄŸlamıştır. Cuma günleri çok da yoÄŸun katılım olmayan gösteriler, seçimlerin 12 Aralık’ta yapılacağının ilan edilmesiyle yoÄŸunlaÅŸtı. Protestocuların seçimleri boykot etmesine ve seçim merkezleri önünde gösteriler yapmasına raÄŸmen Kayed Salih liderliÄŸindeki Cezayir rejimi bu itirazlara kulak tıkayarak seçimleri yaptı.
Cezayir yönetimi bir taraftan da sokağın hedefindeki fesadçıları yargılayarak, sokaÄŸa taleplerinin yerine getirildiÄŸi mesajı vermektedir. Yargılananlar arasında halkın büyük öfke duyduÄŸu Ahmed el-Uveyhi, Muaz BuÅŸarib ve Said Buteflika’nın yanı sıra, çok sayıda eski bakan ve yetkili de bulunuyor. Canlı yayınla halka gösterilen yargılamalarda, sanıkların verdiÄŸi ifadelerin büyük bölümü okları BuÅŸarib’e yöneltmiÅŸtir. Yolsuzlukla suçlanan eski bakanlar, kendilerini aklamaya çalışırken emirleri BuÅŸarib’den aldıklarını ima etmiÅŸlerdir.
Ahmed Kayed Salih ise yargılanan siyasi eliti sık sık eleÅŸtirmiÅŸtir. Yaptığı çeÅŸitli açıklamalarda, bu kiÅŸilerin uzantılarının sokağı kaosa sürüklemek istediklerini ima ederken, bir yandan da protestoculara provokatörlerin oyunlarına gelmemeleri uyarısını yaparak seçimlerin ilan edilen tarihte gerçekleÅŸtirileceÄŸini vurgulamıştır. Buna karşılık protestocuların dikkat çektiÄŸi reformların hiçbiri yapılmamıştır. Öyle görülüyor ki, Cezayir’de ipleri elinde tutan taraflar artık seçimler için uygun ortamın geldiÄŸi kanaatine ulaÅŸmıştır.
Sokak alternatif üretemedi
CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinin 12 Aralık’ta yapılacağı bildirilmesine ve adayların belirlenmesine raÄŸmen meydanlarda protestolarını sürdüren halk kitleleri, seçimleri reddetmeye devam etmektedir. Protestocular, genel grev çaÄŸrıları yaparken taşıdıkları pankart ve dövizlerle “Fesadçılar” olarak niteledikleri rejim yetkililerini hedefe oturtmakta ve seçimlerin bu ÅŸartlarda özgür bir ortamda yapılmayacağını belirterek seçimleri boykot etmektedir. Ayrıca BaÅŸbakan Nureddin Bedevi’nin istifasını isteyen protestocular, seçimlerin yapılmamasını talep etmektedir.
Buna raÄŸmen uzun zamandır devam eden sokak hareketliliÄŸinin herhangi bir alternatif çıkaramadığı görülüyor. Buteflika’nın 4 Nisan’da istifa etmesiyle birlikte yapılan ulusal diyalog çaÄŸrısı meydanda ve rejimde her ne kadar geniÅŸ bir kabul görmese de, diyaloÄŸun seçimlerden önce yapılmasını isteyen protestocular, bu diyaloÄŸu sürdürecek temsilciler çıkarmak adına Temmuz-AÄŸustos-Eylül ayları boyunca birtakım istiÅŸareler gerçekleÅŸtirmiÅŸ ancak öne çıkan isimlerin hiçbiri meydanın güvenini kazanamamıştır.
Sonuçta, diyalog fikri ÅŸimdilik tamamen rafa kalkmış gözüküyor. Zira Cezayir’deki meydanları dolduran protestocular, bir taraftan deÄŸiÅŸim isterken diÄŸer taraftan bu deÄŸiÅŸimi yapabilecek bir kadro olduÄŸuna inanmamakta ve kendileri de alternatif çıkaramamaktadır. Hal böyle olunca protestoların uzun vadeye yayılması, Ordunun kendini güçlendirmesinden baÅŸka bir ÅŸeye yaramamış görünüyor.
Tablo bu haldeyken 12 Aralık’ta gerçekleÅŸen seçimlere itiraz eden halk kitleleri meydanları doldurmasına raÄŸmen Cezayir Yüksek Seçim Kurulu’nun katılım oranının %41 olduÄŸunu söylemesi çok inandırıcı gelmiyor. Zira Rejimin özgür seçimler yapılacağına dair garantiler vermesi ve ÅŸeffaflık adına ülke tarihinde ilk kez gerçekleÅŸen CumhurbaÅŸkanlığı adaylarının katıldığı bir canlı yayın gerçekleÅŸtirilmesi de halkın ilgisini çekmekte baÅŸarısız olmuÅŸtur.
Öte yandan, Cezayir anayasası, seçimlere katılım noktasında herhangi bir sınır ön görmemektedir. Bu sebeple katılımın az olmasına raÄŸmen seçimlerin anayasaya göre meÅŸruiyetine herhangi bir zarar gelmeyecektir. 2014 seçimlerinde yüzde 51 olan katılım, 2009 seçimlerinde yüzde 37’de kalmıştır. 2019 seçimlerini boykot çaÄŸrıları sokakta geniÅŸ bir kabul gördü. Bu durum katılımın 2009 seçimlerinden az olmasını beraberinde getirmesine raÄŸmen rejim bu konuyu pek de sorun etmiyor gibi gözüküyor. Zira, Ahmed Kayed Salih yaptığı son açıklamada göstericileri seçim merkezlerine herhangi bir müdahaleden uzak durma uyarısı yaptı. Buna raÄŸmen Cezayir’in doÄŸusundaki Becaya kentinde göstericiler bazı seçim merkezlerine saldırarak sandıkları kırmıştır.
Adaylar güven vermiyor
Seçimlerin 12 Aralık’ta yapılacağının ilan edilmesinin ardından yapılan adaylık baÅŸvuruları sonucunda 5 kiÅŸinin adaylığı kabul görmüÅŸtür. Bu adaylar arasında en dikkat çekeni daha önce Buteflika ile bir seçim yarışına girerek yenilmiÅŸ eski BaÅŸbakanlardan Ali Ben Felis’tir. Adaylar arasında Ben Felis’in yanı sıra Abdulmecid Tebun, Ä°zzeddin Meyhubi, Abdulkadir Ben Karina ve Abdulaziz Belid vardır.
Adayların hiçbirinin halkta bir karşılığı olmadığı açıkça görülmektedir. GeçtiÄŸimiz yıl adaylığını açıklayan ancak Buteflika’nın adaylığının ilan edilmesinden sonra adaylıktan çekilerek protestolara katılan Ali Ben Felis’in bile sokakta karşılık bulmadığı söylenebilir. Zira, geçtiÄŸimiz hafta destek talep etmek amacıyla baÅŸkent Cezayir’deki protestolara katılmak isteyen Ben Felis, protestocular tarafından kovulmuÅŸtur.
Sokağın bu tavrına raÄŸmen adaylar Kasım ayı sonunda bir araya gelerek “Seçim propagandasında ahlaka baÄŸlılık” vesikası imzalamıştır. Ardından yakın zaman önce Cezayir devlet televizyonunda yayınlanan tartışma programına adayların tamamı katılmıştır. Gözlemciler, her iki giriÅŸimin de ordu tarafından sokaÄŸa “ÅŸeffaf ve özgür seçim” yapıldığı mesajı vermek için organize edildiÄŸine dikkat çekmektedir.
Adayların tamamının katıldığı tartışma programı adeta bir askeri nizam ÅŸeklinde gerçekleÅŸmiÅŸtir. Kamusal özgürlükler, seçim kanunu, ekonomik, toplumsal ve siyasi sorunların yanı sıra, halkın beklentilerine nasıl karşılık verilebilir baÅŸlıkları altında adaylara 14 sorunun yöneltildiÄŸi programda her bir adaya cevap için 2 dakika tanınmış ve soru sırası kurayla belirlenmiÅŸtir. Adaylar sorulara çoÄŸunlukla seçim kanunu deÄŸiÅŸtirmek ve halkın yönetime katılmasını saÄŸlamak için çalışacakları yönünde cevap vermiÅŸtir. Ülkenin en önemli gündemi olan ekonominin düzeltilmesi konusunda ise turizm, tarım ve öz kaynakların kullanılmasına dikkat çeken adaylar, verilen süre içinde politikalarını net olarak anlatma fırsatı yakalayamamıştır.
Adayların öne çıkan ortak özelliÄŸi ise yaÅŸlı olmalarıdır. En genç aday Abdulaziz Belid 1963 doÄŸumluyken en yaÅŸlı aday 1944 doÄŸumlu Ali Ben Felis olmuÅŸtur. DiÄŸer adaylardan Ä°zzeddin Meyhubi 1959, Abdulkadir Ben Karina 1962, Abdulmecid Tebun ise 1945 doÄŸumludur. Bu durum bir yandan 82 yaşındaki Buteflika’ya karşı meydanlara dökülen Cezayir halkının taleplerinin göz ardı edildiÄŸini ortaya koyarken, adayların bu denli yaÅŸlı olması Fransız sömürgesine karşı savaÅŸan kadroların alttan yeni kadrolar yetiÅŸtiremediÄŸini ortaya koymaktadır. Bir baÅŸka özellik ise bu adayların tamamının geçmiÅŸte rejim tarafından görevlendirilmiÅŸ olmasıdır. Abdulaziz Belid bağımsızlıktan beri ülkeyi yöneten Ulusal KurtuluÅŸ Cephesi’nin (FLN) eski üyesiyken, Ä°zzeddin el-Meyhubi ise eski Kültür Bakanı, Abdulkadir Ben Karina da eski Turizm ve Sanayi Bakanıdır.
Sonuç olarak, yaklaşık bir yıldır siyasi kriz yaÅŸayan Cezayir’de rejimin kendini koruduÄŸunu buna karşılık siyasi elitin yargılanması ve seçimlerin nispeten daha özgür bir ortamda yapılması gibi bazı tavizler verdiÄŸini söyleyebiliriz. Ancak bağımsızlıktan beri ülkeyi yöneten FLN rejimi, hala Fransa sömürgesine karşı savaÅŸan ve bağımsızlık sonrası General olan eski gerillalar tarafından yönetiliyor. YaÅŸlılık ve hastalık yalnızca Buteflika’nın deÄŸil rejim liderlerinin neredeyse tamamının ortak özelliÄŸidir. Åžu an ipleri elinde tutan Genelkurmay BaÅŸkanı Kayed Salih’in de yaşı bir hayli ilerlemiÅŸtir. Hal böyle olunca rejimin alttan kadro yetiÅŸtiremediÄŸi söylenebilir. Bu da Cezayir’deki mevcut siyasi düzenin ömrünün çok uzun olmayacağını düÅŸündürmektedir. Özellikle iç savaÅŸ atmosferinden çıkan ve bazı itirazları dillendirme cesaretini kendinde bulmaya baÅŸlayan halk yığınının ulaşılan sonuçtan memnun olmaması krizin hala bitmediÄŸini açıkça göstermektedir. OrtadoÄŸu’daki deÄŸiÅŸim rüzgarının etkisi de unutulmamalıdır. Bu rüzgar Cezayir’deki deÄŸiÅŸim taleplerinin de devam etmesini saÄŸlayacaktır.
Müellif: Ä°smail Çoktan / Kaynak: ORSAM (OrtadoÄŸu AraÅŸtırmaları Merkezi)
Henüz yorum yapılmamış.