Akşam herkes yuvasına dönerken oltanın ucuyla bir ilişki kurmuş olarak ulaşır hedefine. Oltanın ucunda kendine ya yem bulur ya yem olur... Gıda ya da bela… Her iki hal de kaderdir...
Eğer herhangi bir şeyi hırs içinde istiyorsak, farkında olmasak da günlük hayatımız bir çatışma alanına dönüşmüştür. Tabii, öncelikle kalbimiz...
Bundan tam 40 sene önce, 25 Aralık 1979'da başlayan Sovyetler'in Afganistan işgali sırasında Afgan mücahidlere esir düşen ve taraf değiştirerek müslüman olmayı seçen Sovyet askerlerini
Afilli dükkanların alışveriş yapmaya odaklı auraları içinde bir dükkandan bir dükkana savrulurken, geçen beyhude zamanın uzun saatlerini, dakikalar olarak görmekteyiz. Çünkü bu binalar
Macera dolu bir hayat... Sovyet eğitimi almış, Kızıl Ordu saflarında Almanya'ya karşı savaşmış, Ukrayna'da ağır yaralanmış, ardından Nazi üniformasıyla Türkistan lejyonlarında Sovy
Sen hiç Sarıkamış'ı ... Allahuekber Dağı'nda olup bitenleri gördün mü?..
Müthiş cemaat organizasyonları yokken, siyasal konumlar elde edilememişken, ekonomik konumlar hayal bile edilmezken bu toprakların güvencesi olan insanların sahip oldukları değerlerin korunma
Hasankeyf’ten taşınacak son tarihi eser ‘Er-Rızık Camii’ydi. Geçen gün, kalabalık ve intizamlı bir alay insan, onu sessizce yeni yerine taşıdılar. 1409’dan bu yana heybetinden hiçb
Türkiye'de ellerini kollarını sallaya sallaya faaliyette bulunan misyonerler bu kez Konya'da Mevlana'yı anma törenlerinde İranlıları hedef aldı. Misyonerlerin İran'da faaliyette bulunmaları
Ahmet Hamdi Tanpınar ünlü Beş Şehir adlı eserinin “İstanbul” bölümünde, sonlara doğru şunları yazıyor: “Niçin geçmiş zaman bizi bir kuyu gibi çekiyor? Niçin Boğaz’dan ve İ
Günlük hayatta, bir kişinin, inançları ile eylemleri arasında tutarsızlık gözlendiğinde ve durum kendisine ifâde edildiğinde, verdiği yanıt hemen hemen aynıdır: “O başka, bu başka!
‘İnsan Hakları Günü’nü senede bir gün olsa da anmak yine de faydasız olmasa gerek... Ama insan olmak ‘sadece cismen insan şeklinde’ olmak mıdır? Bunun böyle olmadığını dünyan�
Anne babamı, Çin'in Müslüman Uygurları tuttuğu toplama kampından çıkarmak için hayatımı tehlikeye attım... Halkım onlarca yıldır zorluklarla karşı karşıya kalıyor, şimdi ihtiyaç
Ekim Kasım aylarında Anadolu’nun nabzını tutmaya çıktım...Her yerde bir karamsarlık var. Ama öte yandan da kolay teslim olmama, ipi omuzlama, yükü, tarihî yükümlülüğün yükünü y�
Eğer insan çok boyutlu ise ki bu çok boyutluluğu tartışma dışıdır, ona ancak çok boyutlu bir epistemik yapı ile karşılık verilebilir. Bu yüzden insanlık tarihi boyunca insana dair ve