Savaş için gidip müslüman olan Sovyet askerlerinin öyküsü
Follow @dusuncemektebi2
Bundan tam 40 sene önce, 25 Aralık 1979'da başlayan Sovyetler'in Afganistan işgali sırasında Afgan mücahidlere esir düşen ve taraf değiştirerek müslüman olmayı seçen Sovyet askerlerinin ilginç hikâyeleri...
15 Åžubat 1989 günü Afganistan’daki Sovyetler BirliÄŸi ordusunun komutanı Boris Gramov Afganistan’la Özbekistan arasındaki Hayraton köprüsünden SSCB askerlerinin son kalan birliklerinin çıkışı zamanı Rus televizyonu muhabirine ÅŸöyle diyordu: "Her ÅŸey bitti. Geride tek bir Sovyet askeri kalmadı."
Boris Gramov Hayraton köprüsünden Sovyetler BirliÄŸi sınırlarına geçtiÄŸinde onu ve askerlerini karşılamak için büyük bir kalabalık organize edilmiÅŸti.
Sonradan Hayraton köprüsünün Afganistan tarafında bir çok Sovyet askerinin kaldığı itiraf edilmeye baÅŸladı. Aralık 1979-Åžubat 1989 yılları arasında devam eden Afgan savaşına Sovyetler BirliÄŸi’nden 620 bin asker katıldı.
Bir baÅŸka ismi ''Dostluk Köprüsü'' olan 816 metre uzunluÄŸundaki ''Hayraton'' köprüsü Sovyet birliklerinin Afganistan'a taşınması için 1981 yılında Amuderya nehrinin üzerine yapıldı.
SavaÅŸ sırasında Sovyetler birliÄŸi 15 bin askerini kaybetti. Resmi rakamlara göre 417 asker kayıp olarak ilan edildi. Kayıp ilan edilen askerler hepsi Afgan birliklerine esir düÅŸmüÅŸtü. Sovyet Birliklerinin Afganistan’ı terk etmeye baÅŸlamasından sonra kayıp 417 askerin 130’u Afganlar tarafundan serbest bırakıldı. Resmi rakamlara göre esirlikteki 100 asker Afganlar tarafından öldürülmüÅŸtü. Rusya’daki “Afganistan Gaziler BirliÄŸi” Afgan mücahid müfrezelerinde 64 Sovyet askeri personelinin Sovyet ordularına karşı savaÅŸtığını ilan etmiÅŸti. Bağımsız Devletler TopluluÄŸu (BDT) bünyesinde kurulan uluslararası askeri iliÅŸkilerden sorumlu komite üyeleri Aleksandr Lavrentiyev ve Nikolay Bıstrov Afganistan’da kayıp Sovyet askerlerinin bulunması için bir giriÅŸimde bulundular.
1982'de esir düÅŸen Nikolay Bıstrov Ä°slamiyeti kabul ettikten sonra Ahmed Åžah Mesud'un korumalığını yaptı ve 1999'da Afganistan'daki ailesiyle beraber Rusya'ya döndü.
Kendisi de 12 yıl Afganistan’da esir kalan Nikolay Bıstrov ve Lavrentiyev’in giriÅŸimleri sonucu Afganistan’da 29 kiÅŸi bulundu ve bunlardan 22’i geri dönmeyi kabul ettiler. BDT bünyesinde kurulan komitenin açıkladığı rakama göre Afganistan’da 266 Sovyet askeri hâlâ kayıp. Batı medyası Afganistan’da esir düÅŸen Sovyet askerlerinin sayısının çok daha fazla olduÄŸunu ifade ediyor. Sivil toplum kuruluÅŸlarının ve bazı uluslararası kuruluÅŸların açıkladığı rakamlar Afganistan’da esir düÅŸen Sovyet askerlerinin sayısının 417’den daha yüksek olduÄŸunu gösteriyor.
Batılılar tarafından ''HindikuÅŸ’un Napolyon’u'' olarak takdim edilen Ahmed Åžah Mesud (soldan ikinci) Afgan savaşının en ünlü simalarından biriydi.
Sovyetler BirliÄŸi Aralık 1989 yılında "Afganistan'daki Sovyet BirliÄŸi Kuvvetlerinin Eski Askeri Personelinin Affı" adıyla bir af kararı çıkarsa da esir düÅŸen Sovyet askerlerinin büyük bir kısmı geri dönmeyi reddetti, çünkü geride onları içinden çıkamayacakları bir hapis cezasından korkuyorlardı.
1991’de Sovyetler BirliÄŸi dağıldıktan sonra, Afganistan'daki eski Sovyet askerlerinin bazıları vatanlarını görmek için ziyaretler gerçekleÅŸtirdiler.
Afgan mücahidler esir aldıkları Sovyet askerlerine Ä°slamiyeti kabul ettikleri zaman özgürlüklerini geri veriyorlardı.
Rus basını yıllarca onlardan "Afgan savaşının hainleri" olarak bahsetti. 2014’de Rusya ile Ukrayna arasında patlak veren savaÅŸ sonrası ise Rus medyası daha çok Afganistan’da esir düÅŸen Ukrayna kökenli “hainler”den bahsetmeye baÅŸladı. Konunun gündeme gelmesinden sonra bir çok Rus ve yabancı medya temsilcileri Afganistan’da Sovyet esirlerini bularak onlarla röportajlar gerçekleÅŸtirdi. Bazı televizyon kanalları eski esirlerin kendi vatanlarına ve akrabalarının da Afganistan’a ziyaretlerini organize ederek 20-30 yıllık hasretlerin giderilmesine yardımcı oldular.
Uluslararası Af Örgütü’nün giriÅŸimleri ile Sovyet esirlerine Pakistan üzerinden ülkelerini ziyaret etmek için vize kolaylığı saÄŸlansa da bu kolaylıktan çok fazla istifa edilmediÄŸi görüldü.
Afganlara esir düÅŸen yerel kıyafetler giydirilmiÅŸ iki Sovyet pilotu.
Afganlara esir düÅŸen Sovyet askerlerinin kaderi hepsi aynı olmadı tabi. Ä°slamiyeti kabul etmeleri karşılığında Afgan mücahidler tarafından serbest bırakılan Sovyet esirleri evlenerek çoluk çocuÄŸa karıştılar. Kendilerine meslekler edinen veya eski mesleklerini devam ettiren bu insanların bazıları benimsedikleri hayatta mutlu olsalar da, bazıları da ten renginden dolayı bir takım sıkıntılar yaÅŸamaya devam ettiler. Afgan savaşında esir düÅŸen Sovyet askerlerinin hikayeleri bir birinden ilginç.
Yuri Stepanov- Mahibulla
Yuri Stepanov 1988’de Afganlara esir düÅŸtüÄŸünde 18 yaşındaydı. BaÅŸkurdistan doÄŸumlu Yuri, Ä°slamiyeti kabul etti ve Afganlar tarafından 1990’da serbest bırakıldı. 1994’de ülkesine döndü ama uyum saÄŸlayamayıp tekrar Afganistan’a geri geldi. 1994’de Afganistan’da Gülalay isimli bir kızla evlendi ve bir yıl sonra bir oÄŸlu oldu. Asıl mesleÄŸi elektrikçilik olan Yuri Afganistan’da pilleri ÅŸarj ederek geçimini saÄŸlıyordu.
Yuri Stepanov eÅŸi ve iki oÄŸluyla birlikte BaÅŸkurdistan'da Priyetovo köyünde yaşıyor.
2006 yılında eÅŸi ve çocuÄŸu ile birlikte BaÅŸkurdistan’a kesin dönüÅŸ yaptı. Geri döndüÄŸünde ailesi ve akrabaları onun için kutlama yemeÄŸi hazırladığında gençken çok sevdiÄŸi Votka da yemek masasına konulmuÅŸtu. Alkollü içkilerin masan kaldırılmasını rica etti. Yuri Afganistan’da yaÅŸadığı evin yanında kendi yaptığı küçük hidroelektrik santralini bırakıp geldiÄŸi için üzülüyordu ama ailesine kavuÅŸmanın sevinci onun için daha önemliydi.
Sergey Krasnoperov- Nur Muhammed
Sergey Krasnoperov 1965 yılında Rusya’nın Kurgan ÅŸehrinde doÄŸdu. 1984’de savaÅŸ devam ederken ordu mallarını Afganlara satmakla suçlandı. Söylentilere göre Sergey çok sayıda makineli tüfek ve topçu parçalarını Afganlara satıyordu.
Sergey Krasnoperov hiç bir zaman ülkesine geri dönmeyi düÅŸünmedi.
Üstleri tarafından bu “ticaret” duyulunca Sergey saf deÄŸiÅŸtirerek Afganların yanına geçti ve kısa zamanda Afgan direniÅŸinin sembol isimlerinden General RaÅŸid Dostum’un kiÅŸisel korumalarından birisi oldu.
Sergey Krasnoperov'un Afganistan'lı eÅŸinden 6 çocuÄŸu var.
Ä°slamiyeti kabul eden Sergey, Nur Muhammed ismini aldı ve 1994’de ülkesine geri dönüÅŸ için yapılan çaÄŸrıları geri çevirdi. Åžuanda 53 yaşında olan Sergey Afganistanlı bir kadınla evli olan 6 çocuÄŸu var. Afganistan’da Gor ÅŸehrine baÄŸlı Çagçaran bölgesinde yaÅŸayan Sergey enerji bakanlığının yerel bir biriminde araba tamircisi olarak çalışıyor.
Gennadi Tsevma- Nekmuhammed
1965 yılında Ukrayna’nın ÅŸuanda en karışık bölgelerinden olan Donetsk’de doÄŸan Gennadi 1983 yılında Afgan birliklerine esir düÅŸtü. Kendisi bu esir düÅŸme anını ÅŸöyle anlatıyor: aptalca bir ÅŸans, gezerken bir Afgan köyüne girmiÅŸim, orada beni esir aldılar. Gennadi’ye ölümle Ä°slam arasında bir seçim teklif edilmiÅŸ. O da yaÅŸamayı seçmiÅŸ.
Aynı şehirlerde yaşayan Gennadi Tsevma (solda) ve Aleksandr Levenets arkadaşlıklarını devam ettiriyorlar.
Anlattıklarına göre Afgan birliklerinde olduÄŸu sırada zorlanmasına raÄŸmen hiç Sovyet askerlerine ateÅŸ açmamış. Lakin 2 sene önce Donetsk’de aile evine ziyarete giderken eski arkadaÅŸları onun uzattığı elini sıkmayarak hain olduÄŸu söylediler. 2014’de bir Rus televizyon kanalı Gennadi’nin kardeÅŸi Sergey’i Afganistan’a götürdü ve 31 yıl sonra iki kardeÅŸ bir araya gelerek hasret giderdiler.
2 yıl sonra baÅŸka bir televizyon kanalı Gennadi’yi Kunduz’daki evinden alarak vatanına ziyarete götürdü. 2016’daki bu ziyaret öncesi Gennadi’nin Kunduz’daki eÅŸi ve 3 çocuÄŸu babalarının bir daha geri dönmeyeceÄŸini düÅŸündükleri için aÄŸlıyorlardı. Gennadi Donetsk'de tüm akrabalarını ziyaret ettikten sonra tekrar Kunduz’daki evine geri döndü.
Nikolay Vyrodov- Nasratulla Muhamedulla
1960 yılında Harkiv’de doÄŸan Nikolay Vyrodov 1981 yılında gönüllü olarak Afganistan savaşına katıldı. Askeri akademi mezunu Nikolay 3 ay sonra gönüllü olarak birliÄŸini terk ederek Afgan mücahidlere katıldı. Nikolay, Kaligai köyünde Sovyet askerlerinin 70 Afgan sivili acımasızca katletmesine ÅŸahit olduktan sonra Afganların tarafına geçmeye karar vermiÅŸ. Ä°slamiyet’i kabul eden Nikolay savaÅŸ boyunca çeÅŸitli saha komutanlarıyla birlikte Sovyet birliklerine karşı savaÅŸtı.
Nikolay Vyrodov Sovyetlerin günahsız Afgan sivilleri öldürmesine ÅŸahit olduktan sonra Afgan mücahidlerine katılmaya karar vermiÅŸ.
SavaÅŸ sırasında askeri ve teknik becerileriyle dikkatleri üstüne çeken Nikolay, Afganistan’ın eski baÅŸbakanı Gulbeddin Hikmetyar’ın da dikkatini çekti. Bir süre Hikmetyar’ın birliÄŸinde koruma olarak çalışan Nikolay Afganistan hükumeti tarafından ömür boyu emeklilik maaşı almayı hakketti. 1996 yılında doÄŸduÄŸu Harkiv’e gelen Nikolay, burada tutunamayarak tekrar Afganistan’a geri döndü. Nikolay ÅŸu anda BaÄŸlan vilayetinde polis memuru olarak çalışıyor.
Aleksandr Levenets - Ahmad Aleksandr
Ukrayna’nın Lugansk bölgesinde doÄŸan Aleksandr Levenets birliÄŸini 1984’de terk ederek Afgan mücahidlere katıldı. BirliÄŸini terk ettiÄŸi zaman yanında arkadaşı Valeri Kuskov da vardı. Sovyetlerin resmi ifadesine göre Aleksandr ordu deposundan bazı malzemeleri Afganlara satıyordu.
Taksi ÅŸoförü olarak çalışan Aleksandr Levenetes Afganistan'daki hayatından memnun.
Aleksandr Ä°slamiyeti kendi isteÄŸiyle kabul ederek savaşın bitimine kadar Sovyet birliklerine karşı savaÅŸmış. Arkadaşı Valeri Kuskov ise çatışmada vefat etmiÅŸ. Åžuanda taksi ÅŸoförü olarak çalışan Aleksandr hayatından memnun ve geri dönmeyi hiç düÅŸünmemiÅŸ. Birkaç yıl önce kendisinden röportaj alan Rus televizyoncuya “evim, arabam ve iyi bir ailem var, daha ne isteyebilirim ki” diye cevap veriyor.
Rusya ve Ukrayna doÄŸumlu Sovyet askerleriyle birlikte bazı Özbek ve Tacik kökenli askerler de Afgan mücahidlerine esir düÅŸmüÅŸler. Ruslara göre Özbek ve Taciklerin Afganistan’a uyum süreci daha kolay olmuÅŸ, çünkü en azından din, dil ve görüntü olarak bir avantaja sahiplerdi. Her ne kadar geleneksel Afgan kıyafetleri giyip, yerel dilleri konuÅŸuyor olsalar da, mavi gözlü, sarı tenli Rus ve Ukraynalılar Afganların onlara alışamadıklarından bahsediyorlar.
Müellif: Samir BabaoÄŸlu / Kaynak: Gazete Mecra
Henüz yorum yapılmamış.