Hukuk Devleti terimi Almanya’da, Fransız Devrimi sonrasında ve 19. yüzyıl başlarında doğdu. Bu terimi kullananlar herhalde Fransız Devrimi sloganlarının temelsizliğini, aldatıcılığın
Devrin kudretli paşaları Talat, Enver ve Cemal yurdu terk ettikten hemen sonra Refik Halid Karay “Zaman” isimli İttihat ve Terakki muhalifi bir gazetede şu satırları yazacaktı;
İstanbullu Çerkez bir aileye mensup olan Yakup Cemil, 1903’te Harp Okulundan mezun olduktan sonra Manastır’a tayin edildi ve yıllarını Rumeli dağlarında eşkıya kovalayarak geçirdi. Bura
Osmanlı-Türk toplumuna uzun süre egemen olan bir ideoloji iki gün sonra iktidara gelişinin yüz beşinci yılına girecektir.
Batı’nın niyeti, daha 1830′larda Fransa’nın Cezayir’i bizden koparmasıyla ilk işaretlerini verir. Sonra Tunus’u, Mısır’ı, Libya’yı, Balkanlar’ı kaybederiz. Derken, ittihatç�
31 Mart Olayı, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne, iktidara tam hâkim olmak ve Sultan II. Abdülhamid'i etkisiz hale getirmek için bir bahane olmuştu. İttihatçılar, kendilerinin sebep olduğu bu i
Prof. Dr. Şakir Gözütok'un kaleminden....
İttihat ve Terakki Partisi’nin iktidar yıllarıdır. 1909’da Galatasaray Kulübü’nden ayrılan bir grup futbolcu, Kadıköy’de Progress (Terakki) adında bir futbol kulübü kurar. Amaç, a
Aleyhindeki onca İttihatçı iddia ve iftiraya, hücum ve karalamaya rağmen halkın bunlara zerre kadar itibar etmediği, ölüm haberini nereden duyduğu bilinmeyen muazzam bir kalabalığın kendi
Osmanlı Devletinin son günlerine yaklaşılmış; İttihat ve Terakki Cemiyeti, yönetimi her alanda ele geçirmeye başlamıştı.
Tarihler 22 Haziran 1908’i gösterirken İran’ın başşehri Tahran’da yer yerinden oynuyordu. İran millet meclisi olarak hizmet veren Beharîstan Sarayı, çevresini saran topçu birlikleriyl
İttihatçılık temelde bir iktidar hatta mutlak ve ne pahasına olursa olsun iktidar ideolojisi olarak ulaşabildiği herkes için ağır bedellerin ödenmesi demekti.
Sultan II.Abdülhamitin tahttan indirilip Selanike gönderilmesinin ardından Yıldız Sarayı 29 Nisan 1909da İttihatçıların ve Hareket ordusu mensuplarının yağmasına maruz kaldı. Yağ
Eric Jan Zürcher, Milli Mücadele kararını alanların ve organizasyonu gerçekleştirenlerin İttihatçı liderler olduğunu savunarak, Cumhuriyet ve İttihatçılar arasında süreklilik olduğunu