Gerek kişi olarak ve gerekse mümkün olduğu taktirde ülke olarak kuvvetlilere karşı çıkmayacak mıyız? Kuvvet kapitalistlerin ve emperyalistlerin elindedir diye onlarla çatışmayı reddeder
Bizi cehennem ateşinden kurtaracağına inandığımız söz "la" ile, bir olumsuzlamayla başlar. La ilâhe''nin la''sı önce doğru ile yanlış arasına kesin bir çizgi çeker.
Zamanı ve mekânı biz Müslümanlar kendi ölçülerimizle bir anlama kavuşturduk mu? Yani, bugünkü medeniyetin “zaman” anlayışının sınırlarını yarıp, bunu İslâmi bir temelde yenid
Batı medeniyetine boyun eğen zümreler arasındaki menfaat farkı, görüş ayrılığının temelidir. Sağ Batı’ya. boyun eğmenin kısa vadeli çıkarlarını temine gayret ederken, sol aynı
Türkiye''nin pençesine düştüğü derûnî kolonyalizmin ne olduğunu doğru ve tam anlayabilmek için 1571 İnebahtı (Lepanto) yenilgisinden sonraki siyasi olaylar dizisini ve bu olaylarda rol a
Aşk aslı itibariyle cismanî (dünyevî) ve yine aslı itibariyle ilâhî (uhrevî) olmak üzere ikiye tab’an ayrılmış mıdır; yoksa biz insanlar bu ayrımı keyfimiz istediği için, işimize
Her fırsatta tekrarlamayı gerekli gördüğüm bir hükme olan bağlılığımı koruyorum: Ucunda ölüm olmayan hiç bir şey ciddi değildir.
İslâmcılık Türkler için bir civar ve bir cidar meselesi değilse, mutlaka merkezi ve cevherî bir meseledir. Meseleyi kavrayabilmek için İslâmcılığın miyar alındığı bir ortama kavuşm
Bütün insanlık kapital zulmü altındadır. Allah bizi zalimleri alkışlayanların insafına sığınmaktan korusun. Yazımızı elimizden alanlar bu yaptıklarıyla Kur’an-ı Kerîm’i tarihe
Bizi cehennem ateşinden kurtaracağına inandığımız söz "la" ile, bir olumsuzlamayla başlar. Bu demektir ki insanoğlunun dünyada geçen hayatı varlıkla yokluk arasındaki sınırın nereden
İnsanlar hakikate ulaşmaya, ulaştıkları ölçüde hakikati dile getirmeye uğraşıyorlarsa yaptıklarının dünyayı değiştirme hevesleriyle değil, bir mükellefiyeti yerine getirme istekler
İsmet Özel daha "Yıkılma Sakın" şiirinden beri (1969) şiirin çürümüş ve uşaklaşmış aydın çevrelerine dahil olmamayı sağlayacak "kahredici kelimeler" ile yazılabileceğini ifade ed
“Ağrı Dağı tepelerinde kovuklara iltica eden 1.500 kadar şaki kalmıştır. Tayyarelerimiz şakiler üzerine çok şiddetli bombardıman ediyorlar. Ağrı Dağı daimi olarak infilak ve ateş i
Türkçe''de benim bildiğim uydurma kelimeler arasında en az yadırgananı "gidişat"tır. Türkçe "gidiş"e Arapça "ât" takısı eklenerek yapılmış bu kelimeyi yadırgamayız. Çünkü gidiş
Yazdıklarımda tekrara düşmek ise herkesten önce beni rahatsız ediyor. Benim için tekrara düşmekten kurtulmanın tek yolu nabza göre şerbet vermektir.