İsmet Özel: Batıya boyun eğmek
Follow @dusuncemektebi2
Batı medeniyetine boyun eğen zümreler arasındaki menfaat farkı, görüş ayrılığının temelidir. Sağ Batı’ya. boyun eğmenin kısa vadeli çıkarlarını temine gayret ederken, sol aynı teslimiyetin uzun vadede doğacak menfaatlerine taliptir.
Günümüzdeki Batı hâkimiyeti bir zapt etme hâkimiyeti deÄŸil, bir düzenleme, ayarlama, yola sokma hâkimiyetidir.
Batı medeniyeti günümüzdeki ”barışçı” düzen koyucu üstünlüÄŸünü elde etmeden önce hakimiyetini zora baÅŸvurarak tesis etmiÅŸti. GeçtiÄŸimiz yüzyılda Batı bir toplumu kıskıvrak yakalayabilmek için önce o toplumun yöneticilerini ve ileri gelenlerini Batılı deÄŸerlerle donattı. Bir toplumun yönetici kesimi Batı’ya ruhen köle olduktan sonra toplumun diÄŸer kesimlerini Batı çıkarları doÄŸrultusunda ”kullanmak” zor deÄŸildi. Böylece Batı davet edildiÄŸi her bölgeye rahatlıkla yerleÅŸti, nüfuz etti. Ama Batı asıl gücünü kültürel cazibesinden almıyordu. Batı’ya tartışmasız üstünlüÄŸünü saÄŸlayan unsur onun ateÅŸli silahlarla desteklenmiÅŸ ticarî yaÄŸmacılığıdır. Bu ticarî yaÄŸmacılık iÅŸtihasıyla Batı davet edilmeden girdiÄŸi her yerde kendine bir hayat sahası açmaktan geri durmadı. XIX. yüzyıl boyunca dünyanın dört kıtası Batı medeniyetinin ajanları tarafından kandırmaca, tehdit, yerli halkın birbirine kırdırılması, katliamlar yoluyla ve çoÄŸu zaman silah zoruyla yaÄŸmalandı. Dünya edebiyatının “roman” zevki Batılının yaÄŸmalama zevkine çok ÅŸey borçludur.
Roman yazmayan ve roman okumayan milletler, Batı tehlikesi ile yüzyüze geldikleri zaman önlerinde iki yol vardı: Boyun eÄŸmek veya karşı koymak. Boyun eÄŸenleri iki kısma ayırmak mümkündür. Bir kısım insanlar Batı medeniyetiyle menfaat birliÄŸi içindedir. Bunlar ÅŸu veya bu sebeple Batı’yı davet etmiÅŸ olabilir veya gelen batılıyla anlaşıp menfaat teminini uygun bulmuÅŸtur. Boyun eÄŸenlerin ikinci kısmı Batı’nın hâkimiyetinden menfaat saÄŸlamayan, hatta bilakis zarar gören insanlardan oluÅŸabilir. Bunlar dünyanın aldığı yeni ÅŸekli kaçınılmaz gören, gerekli sayan, yerinde kabul eden insanlardır. Yanı Batı medeniyeti bir ileriliÄŸi temsil ettiÄŸi için onunla birilikte olmak gereklidir. EÄŸer Batı hâkimiyetinin yerli topluma zarar veren yönleri varsa bunlar, yerlilerin uzun vadede Batı medeniyeti içinde erimeleri sonucunda ortadan kalkacaktır.
Müslümanların yaÅŸadıkları ülkelere Batı müdahalesinin siyasî sonucu olarak Avrupa’dakinden farklı bir saÄŸ ve sol ortaya çıkmıştır. Batı medeniyetine boyun eÄŸen zümreler arasındaki menfaat farkı bu görüÅŸ ayrılığının temelidir. SaÄŸ Batı’ya. boyun eÄŸmenin kısa vadeli çıkarlarını temine gayret ederken, sol aynı teslimiyetin uzun vadede doÄŸacak menfaatlerine taliptir. Nitekim son iki yüzyılın Türkiyelinde siyasî zıtlaÅŸmalar bu minval üzere cereyan etmiÅŸtir.
Peki, Batı hâkimiyetine karşı koyanlar? Onlar ya Amerika Kızılderilileri veya Afrikalı Zulu’lar gibi beyazlar tarafından tamamen yok edilmiÅŸler ya da Batı’ya boyun eÄŸen yerli güçler tarafından bastırılmış ve etkisiz hale getirilmiÅŸlerdir. Müslümanların hikâyesi bu karmakarışık romanın en önemli bölümü sayılır. Hele bu romanın son cildinin henüz yazılmadığını düÅŸünürsek.
Kaynak: Taşları yemek yasak kitabından alıntı
Henüz yorum yapılmamış.