Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

İsmet Özel: Eğer biz de daralmaya uğramış azınlığın içinde yer almışsak, biliriz ki böylesi bir ruh darlığı uzun süre katlanılacak gibi değildir

07-10-2019 08:51

Türkçe''de benim bildiğim uydurma kelimeler arasında en az yadırgananı "gidişat"tır. Türkçe "gidiş"e Arapça "ât" takısı eklenerek yapılmış bu kelimeyi yadırgamayız. Çünkü gidişatımızın ne kerte uydurma olduğu, ne ölçüde vahamet kespettiği birinci derecede ilgilendirmez bizi. Bu yüzden aldırmayız gittiğimiz yerin neresi olduğuna. Biz Türkler sadece elimize ne geçtiğine ve elimizden ne kaçtığına bakarız. Bundan ötesini düşünmenin bizi aştığını gizliden gizliye kabulleniriz. Hangi durumda olacağımızı başkalarının gidişatına bırakırız. Hepimiz böyle miyiz? Evet; ama aramızdan bazıları, çok azımız böyle olmasak daha iyi olurdu diye düşünür. Bu azınlık da fazlaca ilgilendirmez çoğumuzu. Yine de bu azınlığın macerası ilginçtir.



Az sayıdaki bu kiÅŸiler gidiÅŸat sebebiyle içlerinde, ruhlarında bir daralma hisseder. Sözgelimi Yugoslavya''nın bombalanmasını, bu ülke topraklarına Rus veya Ä°ngiliz birliklerinin girmesini iÅŸlerin yoluna sokulduÄŸunun iÅŸaretleridir diye anlamaz, Türkiye''nin modernleÅŸme yolunda geçirdiÄŸi safhalara atılmış, isabetli adımların toplamı gözüyle bakmazlar. Olayların doÄŸrultusu konusunda kendilerine mahsus görüÅŸleri vardır. GörüÅŸleri onları daraltıya sürükler. Buna mukabil görüÅŸlerinin gereÄŸi bir harekete giriÅŸmezler. GidiÅŸat karşısında çaresizliklerini itiraf etmiÅŸlerdir bir kere. GidiÅŸata, bu melez, bu uydurma kelimenin kapsadığı ÅŸey neyse ona uyarlar.
 
EÄŸer biz de daralmaya uÄŸramış azınlığın içinde yer almışsak, biliriz ki böylesi bir ruh darlığı uzun süre katlanılacak gibi deÄŸildir. Çünkü bir kez başımıza geldi mi, daralmanın olduÄŸu yerde durmadığını fark ederiz. Daraldıkça daralmak kaçınılmaz olunca, çareyi darılmakta veya durulmakta, yahut bu ikisi arasında gidip gelmekte buluruz. Darılmayı seçmiÅŸsek gidiÅŸata ayak uydurduÄŸumuz süre boyunca hep itiraz ile meÅŸgul olacağız demektir. Darılan biri olarak kaldığımız zaman bizi bekleyen akıbet mızıkçılıktır. Bir yandan herkesle birlikte gidiÅŸatın gereklerini yerine getirirken, bir yandan da nâ-mizâç bir karakterin belirtilerini dışa vurmaya baÅŸlarız. Keyfimiz kaçtığı için baÅŸkalarının da keyfini kaçırmaya baÅŸlarız.
 
Darılmanın elveriÅŸli bir çözüm sunmadığını anlayacak kadar kendimizde kalabilmiÅŸsek durumu kurtarmanın yolunu durulmakta aramayı akıl edebiliriz. Daralmış ve darılmakla beter duruma düÅŸmüÅŸ kiÅŸinin durulmasının iki yöntemi vardır: Ya gidiÅŸata ayak uyduruÅŸuna mazeret uyduracak, ruh sükûnetini kendini haklılaÅŸtırmanın ve olguları kabulleniÅŸte kendine doÄŸruluk payı çıkarmanın türlü gerekçelerinde arayacak veya olup biteni açıklamada kavuÅŸabildiÄŸi zihni sarahati yeterli sayacaktır. KiÅŸi kendini mâzur kılma yöntemiyle durulmayı seçmiÅŸse kısa sürede dargınlığı üzerinden atar, giderek ruh daralmasından da kurtulur. Azınlık vasfını kaybeder ve çoÄŸunluÄŸun ÅŸöhretle damgalanmış bir üyesi haline gelir. Durulmaya zihnî sarahat yöntemiyle ulaÅŸmış kiÅŸinin durumu mazeret arayandan farklıdır. Zihin açıklığı denilen ÅŸey asla tam, eksiksiz olarak elde edilemeyeceÄŸi için bu kiÅŸi durulmakla darılmak arasında hep gidip gelecektir. UÄŸradığı daralmanın yeni bir baÅŸlangıçla aşılıp aşılamayacağı onun meselesidir.
 
KAYNAK: YENÄ° ÅžAFAK

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.