Sosyal Medya

İsmet Özel: La ilahe"nin la"sı

Bizi cehennem ateşinden kurtaracağına inandığımız söz "la" ile, bir olumsuzlamayla başlar. Bu demektir ki insanoğlunun dünyada geçen hayatı varlıkla yokluk arasındaki sınırın nereden geçtiğini bilmekle şartlandırılmıştır. La ilâhe''nin la''sı önce doğru ile yanlış arasına kesin bir çizgi çeker. Tanrılardan bahsetmenin yanlış, Tanrı''ya tapmanın doğru olduğunu gösterir.



 Câhiliyyet neyi neden ayırmak gerektiÄŸini bilmeyenlerin içinde bulundukları durumdur. Biz Müslümanlar her ÅŸeyden önce "la" (hayır) demesini öÄŸrenmek suretiyle neyin kabule ÅŸayan olduÄŸunun ve neyin redde müstahak olduÄŸunun farkına varırız. Hayır demesini bilmeyenin eline bilgi edinme fırsatı verilmeyecektir. Ama acaba hayır deme talihine kavuÅŸmuÅŸ olan eline geçen fırsatı kullanma düzeyini tutturabilir mi? Türkiye, yani Türklerin ÅŸimdiki hali göz önüne alındığında tutturamaz demek gerekiyor.
 
EÄŸer Türklerin hayatında bir inanç derecelendirmesi yapıldığında Müslümanlığın tuttuÄŸu yer tâlî kalıyor ve o yeri itikadî bir bütünlük anlamında Müslümanlıktan baÅŸka bir ÅŸeyin (meselâ medeniyetin, velev ki Ä°slâm Medeniyeti''nin) doldurması mümkün sayılıyorsa o zaman birey ve toplum olarak Türklerin henüz "la" demedikleri ortaya çıkar. Hangi açıdan bakarsak bakalım biz Türkleri diÄŸer insanlardan ayıran temel vasfın Müslümanlık olduÄŸunu göreceÄŸiz. Türk dili Müslüman dünya görüÅŸü ve ona baÄŸlı bir hayat tarzı sayesinde yüksek diller arasına girme üstünlüÄŸüne ermiÅŸtir. Kur''ân-ı Kerîm Arapça nâzil olduÄŸu halde dünyanın bugün aldığı ÅŸekli hesaba katarsanız "Hıristiyan Arap" Araplığından fazla bir ÅŸey kaybetmiÅŸ gibi algılanmaz; ama dün olduÄŸu kadar bugün de "Hıristiyan Türk" dediniz mi Türklerin tarafını deÄŸil, hem Türklere ve hem de TürklüÄŸe husumet besleyen "karşı" tarafı iÅŸaret etmiÅŸ olursunuz.
 
Günümüz dünyasında Türklük bir ÅŸekilde belli olacaksa göz veya ten rengiyle, kafatası ölçüsüyle, soy aÄŸacıyla belli olmaz. Olur diyenler varsa onları pek acı bir hüsran bekliyor. Bir insanın TürklüÄŸünü belli eden onun tuttuÄŸu taraftır. Toplum deÄŸerleri itibariyle içinde yer aldığı, tarih oluÅŸumu içinde kabullendiÄŸi, iyileÅŸmesine yol açan tedbirler bakımından sorumluluÄŸunu üstlendiÄŸi "taraf". Ne tarafta durduÄŸunu söyle, sana Türk olup olmadığını söyleyeyim. Türklük benimsenen bir nitelik olarak söz konusu edildiÄŸinde tutulması vacip olan tarafın "gayri Müslim" taraf olmadığı aÅŸikârdır. Gayr-i MüslimliÄŸin Türklükle baÄŸdaÅŸmayacağı bedihîdir. Hiçbir olayı, hiçbir deÄŸiÅŸimi Müslümanlık lehine ve fakat Türklük aleyhine sonuç vereceÄŸi mülâhazasıyla deÄŸerlendirmemiz mümkün deÄŸildir. Ters yönden gidilirse de yol kapalı. Yani herhangi bir olayın cereyan tarzının, herhangi bir deÄŸiÅŸimin gerekçesinin Türklük için iyi; ama Müslümanlık için kötü sonuç vereceÄŸi de söylenemez. Söylenecekse La ilahe''nin la''sı ancak tarihe ve topluma iliÅŸkin gerçeklerin yükü altına girilerek söylenebilir. Türklük aykır, Müslümanlık ayrı diyenler gerçekte hangi tarafı tuttuklarını saklamak isteyenlerdir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.