‘İnsan Hakları Günü’nü senede bir gün olsa da anmak yine de faydasız olmasa gerek... Ama insan olmak ‘sadece cismen insan şeklinde’ olmak mıdır? Bunun böyle olmadığını dünyan�
Günlük hayatta bazen görüyoruz. Maruz kaldığımız da oluyor. Her türlü fenalığı yapıyor, insanların hayatı ve haysiyetiyle oynuyor, fakat zerre bedel ödemeden, hiçbir şey olmamış g
İstanbul'da, Fatih Camisi'nde başlayıp Saraçhane Parkı'na kadar devam eden yürüyüşe, yakınları Mısır'daki cezaevlerinde bulunanların yanı sıra Türkiye'den birçok sivil toplum kurulu�
İnsanın insan olarak bir değer olmadığı, iliklerine kadar sömürüldüğü, tüketildiği bir anlayışın kurbanı. Kendisine ait bir gün vehmi yılda bir kez bir dalga gibi gelir geçer, ard
İnsan eşref-i mahlukattır. Cenab-ı Hak âlemde ne varsa ona musahhar kıldı. Hakk’ın nimetleri sayıya gelmez. Yağmur gibidir, rahmet yağıyor deriz. Size sorarlarsa: Şimdi Rabbimizin hangi
Aşk aslı itibariyle cismanî (dünyevî) ve yine aslı itibariyle ilâhî (uhrevî) olmak üzere ikiye tab’an ayrılmış mıdır; yoksa biz insanlar bu ayrımı keyfimiz istediği için, işimize
İlginçtir ki yeryüzünün doğu tarafından batı tarafına doğru yol alındıkça insanlar arasında ırkçılık oranı artış gösterir. Elbette doğuda daha az, batıda daha çok şeklinde bi
Yazar Mehmet Hasan Bulut geçtiğimiz günlerde Twitter’da şu cümleyi paylaştı: “Hegel der ki; insanı hayvandan ayıran fark dindir.” Bu tweete karşılık, “İnsan ve hayvan arasında
Sezai Karakoç denince aşk geliyor aklıma. Bu yere düşüp kirlenmiş anlamından farklı bir aşk. Hikmete, doğuya, tarihe, bilgeliğe, fedakârlığa, yalnızlığa sevk eden, hayatı bir ideal
Sosyal medyanın algı operasyonlarıyla nasıl canavara dönüştüğünü görüyoruz. Aileyi koruyamazsak insan türünün yok olmasına engel olamayız. O yüzden İstanbul Sözleşmesi’nden der
Müezzin efendi “hayye ale’s-salah” derken girdik Pir Mehmet Hayati Dergâhı’na. Bu insanlar, topluca namaz kılmaları yasaklandığında bu zikirlere, bu mevlit toplantılarına ‘kendi k�
Rekabetin ve tamahkarlığın insanı iyi yönde güdülediğine, bu yönüyle de kaçınılmaz olduğuna dair Batılı anlayışı artık bir kenara bırakalım. Rekabet saldırganlığı kamçılar
Eğer insan çok boyutlu ise ki bu çok boyutluluğu tartışma dışıdır, ona ancak çok boyutlu bir epistemik yapı ile karşılık verilebilir. Bu yüzden insanlık tarihi boyunca insana dair ve
Birinci Dünya Savaşı, dünya tarihi ve bizim tarihimiz açısından büyük kırılmaların yaşandığı bir hadisedir. Yirminci yüzyılı şekillendirmiştir. İmparatorlukların tarih sahnesind