Ramazan günü canına kıyacak kadar kendisini çaresiz hisseden bu adamla aynı toplumda yaşıyoruz biz. Yani onunla aramızda bir ahit var, bir bağ var, bir mana var, bir değer var... Onunla ilg
İnsanın kendi içine doğru bir derinlik kazandırması gerekiyor bir şekilde kendine. Bunu yapmazsa, dünyanın üstüne yığdığı ağırlıklardan kaçıp kurtulabileceği hiçbir yer kalmıyo
Azerbaycan ordusu karşısından direnemeyen ve çok fazla asker kaybeden Ermenistan, cezaevindeki mahkumları cepheye sürmeye hazırlanıyor.
Anlaşılıyor ki, çaresizlik içinde kalınca, korkutmak ya da tahrik edip Azerbaycan’ın da Ermenistan şehirlerine saldırmasını sağlamak sûretiyle, mâlûm dünyanın kendisinin yardımına
Dün Sakarya’da patlattılar, öldük. “Bu bize ders olsun” demenin ne denli büyük bir romantizm barındırdığını bilmek, çünkü asla ders alınmayacağını hissetmek bizim büyük çar
Servetin, şöhretin, kudretin beş para etmediği noktadayız! Dünyanın tüm varlığının “bir nefes sıhhat” bile satın alamadığı bu yerden dünyaya baktığınızda yalnızca aczimizi,
Sınır tanımayan şirketler, varlığını borçlu olduğu sınırları da yıpratmış, ülkeler içindeki karar mekanizmalarını çalışamaz hâle getirmiştir. Kuşkusuz bu bir komplo teorisi d
Küresel düzen bir virüs karşısında çaresiz kaldı. Aslında çaresizliği daha çok gayri insani, talancılık ve güçsüzlüğü ile ortaya çıktı. ABD, Çin, Fransa ve İngiltere’nin ba�
Müslümanların başının belâsı kimi ideolojiler var ki asıl uçurumu bunlar oluşturur. İnsanlık büyük bir sınanmadan geçiyor. Teknolojide, bilimde en modern ülkelerin durumu da ortada.
Meşruiyetin üç safhası vardır. “Sevsinler”, “Saysınlar”, ve nihayet çaresizlik anı. “Korksunlar”. 1950'lerin sevilen Amerikası artık dünyayı korkutarak meşruiyet arıyor. Rusy
İnsan, insanla çoktur. İnsanı dışlayan insan, insan olarak yoktur. Yani yok hükmündedir. İnsan, bir kıyamettir. İnsanı kıymetten düşürmek kıyamettir. “Cahilsin, okur öğrenirsin. G
Bugün koronavirüs ismiyle tüm dünyaya yayılma tehdidi taşıyan salgın hastalık karşısında insanoğlu tüm teknolojisi ve haşmetine rağmen yine çaresiz kalmış durumda. Kısa bir süre i
Usta yazar Dostoyevski’nin ‘Yeraltından Notlar’ adlı eserini incelemeden önce, onun yaşamına değinmek elzemdir. Çünkü, Yeraltından Notlar’da Dostoyevski, yaşamış olduğu hayatın
Osmanlı Devleti döneminde “deniz” denilince ilk akla gelen kişi olan Barbaros Hayreddin Paşa, gösterdiği başarılarından dolayı ilk olarak Cezayir’in hükümdarı olmuş, daha sonra Yav
Hayatın politikaya indirgendiği yerde insan, yavaş yavaş insanî hasletleri yitirmeye başlar. Makinalaşmaya başlar. Ruhsuzlaşır. O yüzden İslâm düşünce geleneğinde, siyaset, ahlâk’�