Selahattin Çakırgil: Ermenistan, Neronvari ateşi bölgeye yayıyor
Anlaşılıyor ki, çaresizlik içinde kalınca, korkutmak ya da tahrik edip Azerbaycan’ın da Ermenistan şehirlerine saldırmasını sağlamak sûretiyle, mâlûm dünyanın kendisinin yardımına koşacağına ümid bağlamış,
Ermenistan, 27-28 yıldır iÅŸgali altında bulundurduÄŸu Azerbaycan topraklarında bugünkü gibi sıkışmış bir noktaya geleceÄŸini hesab etmemiÅŸti. Ama, öyle bir ‘çıkmaz’a saplandığını görünce.. Dün, üstelik, askerî iÅŸgal bölgesinin ve çatışma alanının kuzeyinde, 60 km. uzakta olan Gence ÅŸehrine, sivil hedeflere roket ve füzelerle saldırdı. O güzelim Gence’ye.. 850 sene öncelerinin ünlü ÅŸairi Cemâleddin Nizâmî’y-i Gencevî (Genceli Nizamî)’nin ÅŸehrine..
Anlaşılıyor ki, çaresizlik içinde kalınca, korkutmak ya da tahrik edip Azerbaycan’ın da Ermenistan ÅŸehirlerine saldırmasını saÄŸlamak sûretiyle, mâlûm dünyanın kendisinin yardımına koÅŸacağına ümid baÄŸlamış, PaÅŸinyan.. Böylece, ‘Biz olmayacaksak, varsın dünya yansın!’ diyen bir mantıkla savaÅŸ ateÅŸini yaygınlaÅŸtırmak istiyor belki de.. Tıpkı, Neron gibi..
***
Denilir ki, 2000 yıl öncelerde, Neron’un imparator olduÄŸu sırada, Hz. Ä°sâ ÅŸeriatinin mesajıyla dirilen aç-sefil, fakir kitleler ayaklanıp Roma Ä°mparatorluÄŸu’nun merkezine dayandıklarında.. Neron, baÅŸarı ÅŸansının kalmadığını görünce, Roma’yı ateÅŸe vermiÅŸ, ve amma, ‘Roma’yı Ä°sevîler / Hrıstiyanlar ateÅŸe verdi..’ diyerek, çekildiÄŸi kale burçlarının birinden, yükselen alevleri seyrederek, ‘Roma benim olmayacaksa, isterse bütünüyle kül olsun..’ diye ÅŸarkılar söylemiÅŸti.
Şimdi, Ermenistan Başbakanı Paşinyan da mantığı da aynı gibi..
***
Bu ihtilafı ele almak için Amerika- Rusya ve Fransa’nın ortak baÅŸkanlığında oluÅŸmuÅŸ bulunan Minsk Grubu, 27 yıldır, oyalamalarıyla Ermenistan iÅŸgalinin ‘de facto/ fiilî bir durum’la normal duruma geldiÄŸini ve artık bu durumun kabul edilmesinden baÅŸka bir çarenin kalmadığını ilân etmeye doÄŸru ilerliyordu.. (Tıpkı, Suriye’nin su ve buÄŸday ambarı olan ve 1967’den beri Ä°srail iÅŸgalinde bulunan Golan (Cûlan) Yükseklikleri’nin, 50 yıllık iÅŸgal durumunun artık kabul edilmesini açıklayan Trump mantığına uygun bir yöntemle..)
Bu durumda, Gence’nin vurulmasına Azerbaycan’ın aynen mukabelede bulunmayıp, Azerbaycan ordusu; iÅŸgal alanlarını temizlemek yolunda ilerlerse, herhalde daha saÄŸlıklı bir yol takib etmiÅŸ olur. Ki, Minsk Grubu ortak baÅŸkanları olan derhal ‘ateÅŸ-kes’ istiyorlar. Çünkü, emperial odaklar tarafından ‘Hristiyanlığın Kafkaslar’daki kahraman askerleri’ olarak selâmlanan Ermenistan askerlerinin ve halkının ağır bir yenilgi alması onlar tarafından kabul edilebilecek bir durum deÄŸildir.
Esasen, PaÅŸinyan da dünyada gönül birliÄŸi içinde olduÄŸu bütün tarafları tahrik etmek için, dünyanın etkili medya organlarında yayınlanan mesajında, ‘Türkiye’nin politikası baÅŸarılı olursa , sadece Yunan adaları deÄŸil, Avrupa’da da yayılmaya çalışacaklardır, o zaman ÅŸaşırmayın, Türkleri Viyana’da bekleyin!’ diyordu.
***
Evet, bu az bir korku kaynağı deÄŸildir, Avrupa ve hattâ baÅŸkaları için.. Çünkü, hatırlatılmak istenen , Türkiye’nin Osmanlı geçmiÅŸidir. O dünyalar, Osmanlı’yı tarih sahnesinden safdışı edebilmek için asırlardır ne entrikalar hazırlayıp uygulamışlardı. Åžimdi o korkularının kendilerine hatırlatılması bile onları ürpertiyor. Çünkü, Osmanlı, ‘müslümanların elindeki bir büyük güç’ idi.
Ki, bazıları ÅŸaşırır ama, Ä°mâm Rûhullah Khomeynî de, (baÅŸka ÅŸiî ulemâsında rastlanmayan bir yaklaşımla) ‘müslümanların elindeki büyük bir güç olan Osmanlı Devleti’nin parçalanması’nı esefle kaydediyordu, bir kitabında 50 yıl öncelerde..
***
Ä°RAN BUGÜNKÜ TABLODA NASIL BÄ°R NOKTADA DURUYOR?
Kabul etmek gerekir ki, her devlet, kendisi için bir takım stratejiler belirlerken, bir takım itiqadî veya ideolojik ilkelerinin yanında, kendi geleceÄŸini ya da maslahatını tehdit edecek durumlara karşı de tedbir ve planlar düÅŸünür.
Ä°ran’ın resmî söylemlerinde Türkiye’yi rahatsız etmemek dikkatiyle davrandığı söylenebilir. Ama, Azerbaycan Cumhûriyeti’ni gözden çıkarmış gibi bir siyaset izlediÄŸi de görülmektedir.
Bu vesileyle yakın geçmiÅŸi hatırlamakta fayda vardır:
28 yıl öncelerde, Ermenistan iÅŸgali yaygınlaşırken, Türkiye’de hemen bütün büyük ÅŸehirlerde yapılan Azerbaycan’ı destekleme gösterileri yapılıyordu. O sırada Turgut Özal, Amerika’da tedavi altındaydı ve ‘Bize ne Azerbaycan’dan? Hem onlar ÅŸiîdir, biz sünnîyiz.. Ne zaman bizimle birlikte olmuÅŸlardır?’ gibi lafları söyleyivermiÅŸti.
Bu sözlerin Azerbaycan halkını ne kadar rencide ettiÄŸini bilenler bilir.
Özal, sonra bu sözlerinin yarasına merhem sürmeye, Ebulfazl Aliyev (Elçibey)’i kazanmaya çalıştı.
Ama, sonra Azerbaycan’da meydana gelen iç siyaset karışıklıkları sırasında Elçibey makamını terkedip doÄŸum yeri olan Nahcivan’ın Ordubad kasabasına kaçtığında, onun yerini, -Sovyetler BirliÄŸi zamanında Brejnev’den sonraki ‘2. Adam’ olan, ama sonra gözden düÅŸüp Nahcivan’a çekilen- Haydar Aliyev alıvermiÅŸti! Ama, bu iç sarsıntılar sırasında, sadece KarabaÄŸ deÄŸil, etrafındaki bölgeler de iÅŸgale uÄŸramıştı. Türkiye ise, hele de Özal’ın ölümünden sonra daha bir artan iç meseleleriyle boÄŸuÅŸuyorken; Azerbaycan 28 yıldır ağır yaralı sosyal bir eziklik içinde yaÅŸadı.
***
Bu arada Ermenistan’da da hükûmetler geldi geçti, KarabaÄŸ doÄŸumlu ermeni siyasetçiler Ermenistan siyasetini rehin aldılar âdetâ.. Koçeryan’lar, Sarkisyan’lar derken, sonunda, gazetecilikten gelme bir siyasetçi olan ve derin ekonomik rahatsızlıkları iyi kullanan Nikol PaÅŸinyan geldi iktidara, 2 sene önce..
Ve o da, bugünkü ‘çıkmaz’a saplandı. Dünyayı yardımına çağırarak paçasını kurtarmaya çağırıyor.
Ermenistan 3 milyon kadar nüfusa sahib; ama, Amerika’daki 1,5 milyon, Rusya’daki 1,5 milyon, Fransa’daki 750 bin ve Suriye ve Lübnan’daki 150 bin kadar ‘Diaspora Ermenileri’, Ermenistan’ın iç acılarını umursamayıp, bulundukları ülkelerin kamuoyunu Azerbaycan ve Türkiye aleyhine kullanmakta baÅŸarılı sayılırlar.
***
Bu arada Ä°ran’ın bu konudaki tutumu da ilginç.. Azerbaycan konusunda ya suskun kalıyor veya sırf durumu kurtarmak için diplomatik 1-2 açıklamayla yetiniyor. Ä°ran, içindeki Müslüman halkın ve hele de Türkçe konuÅŸan ve genel nüfus içinde yüzde 35-40’ları bulduÄŸu tahmin edilen on milyonların duygusunu hesaba katmaksızın, tarafsız gibi davranıyor. Ama, Ä°ran medyasında Azerbaycan ve ErdoÄŸan Türkiye'si aleyhinde sadece eleÅŸtiriler deÄŸil, hattâ hakaret yazıları yayınlanabiliyor! Ve, Azerbaycan’ın kazandığı baÅŸarılardan haber yok gibi..
Bunda elbette bunda Elçibey zamanında lafı çokça edilen ‘Büyük Azerbaycan’ lafının da etkisi bulunuyor. Çünkü, Amerika o zaman, Ä°ran’ı bölmek için iyi bir fırsat ele geçebileceÄŸinin rüyasına yatmıştı. Ama, aradan çeyrek asır geçerken, Ä°ran hâlâ o endiÅŸeyle sessiz kalıyorsa; bunun yolu, Azerbaycan’ı hâfızasından silmek midir?
***
İran medyasının İran toplumuna yansıttığı manşetler tuhaftı..
En önemlisi, Ä°nkılab Muhafızları Ordusu’nun yarı-resmî sözcüsü durumundaki int. sitesi olan ‘tabnak’da dün Azerbaycan’ın baÅŸarılarından hiçbir haber yoktu; (çatışma bölgesinden beÅŸ top mermisinin Ä°ran köylerine de isabet etiÄŸi haberinden gayri..)
Bu haber etrafında, o siteye, dün akÅŸam saatlerine kadar 104 yorum geldiÄŸi bildiriliyordu. Bunlardan 8’inin yayınlanamayacak yorumlar olarak ayrıldığı, 52 tanesinin henüz incelenmekte olduÄŸu bildirilip, 44’ü ise yayınlanıyordu. Bu yayınlananlarda ise, Türkiye sadece eleÅŸtirilmiyor, ‘Suriye’den Azerbaycan’a savaÅŸçılar getirildiÄŸi bildiriliyor / ErdoÄŸan DEAÅž’la iÅŸbirliÄŸi yaptığını ortaya koydu.. /ErdoÄŸan’ın paralı askerleri.. / Huda’nın laneti ErdoÄŸan üzerine olsun../ ErdoÄŸan, Osmanlı zamanını ihya edebileceÄŸini sanıyor.. /ErdoÄŸan’ın kulağını çekmeliyiz, âcilen.. /ErdoÄŸan terör fabrikası kurmuÅŸ resmen.. /Azerbaycan Hükûmeti ErdoÄŸan’ın kölesidir..’ gibi ‘dostça olmayan’ yazılar yer alıyordu. Bazılarında ‘Panturanizm’ cereyanı ve korkusuna da deÄŸiniliyordu.
***
Ä°ran makamlarının diplomatik açıklamalarındaki beyanlarla bu ‘kontrollü yazışma’lar karşılaÅŸtırılınca, iyi komÅŸuluk iliÅŸkilerine bile yakışmayan bir tablo çıkıyor ortaya.. Bizden hatırlatması..
Star Gazetesi
Henüz yorum yapılmamış.