Napolyon ne ki, Makron ne olsun? Napolyon’un yanında 'Mikron'!
"Kâbe imamı" olduğu söylenen bu düzmece herif yine piyasada. İsrailli akraba ve kardeşleriyle poz vermiş! Bu düzmece "imam"la ile ilgili daha önce yazmıştık. Arşivden çıkarıp yeniden
Bana bakın, beni izleyin, beni paylaşın, beni beğenin, beni takip edin, beni tıklayın, beni konuşun, beni çoğaltın, beni sevin, bana hayran olun, benim her yaptığımda bir hikmet bulun, he
Büyük oyun ve büyük hesaplar! Lakin bu da sır değil, hesaplar kapanmadan yeni sayfa açılmaz! Hesapların kapanması için ise hesaplaşmak ve yüzleşmek kaçınılmaz.
Ötekinin ıstırabını görmezden gelmeyi mümkün kılan bilinçli cehalet, ihtimam yokluğu ve inkâr hali. Kalbin ölümü. Ahlâkî kayıtsızlık başkasının iniltisini duymamak için kulakla
Yıllar önce Arap dünyasında yayımlanan bir dergide, 5 Haziran 1967'de başlayan Altı Gün Savaşları'nı komuta eden İsrail Genelkurmay Başkanı'yla yapılmış bir söyleşi okumuştum. Söy
Suudilerin Pakistan’a yönelik “öfke”sinin arka planındaki en önemli unsurlardan birinin Türkiye-Pakistan ilişkilerindeki sıcaklık olması, ayrıca dikkate değer bir nokta. Siyasî bir r
“Fırsat bu fırsat” deyip, onu gören herkes gibi “Şefaat yâ Resûlallah!” diyecekmiş ki, heyecandan mı, telaştan mı veya aklı fikri diyar diyar gezip görmek ve öğrenmekte olduğu i
Tarihe ilgi duyan çocukların hayallerinin bir köşesinde hep yaşadıkları coğrafyayı yönetmek olur. Jul Sezar; Galya’da bataklığa saplandığı günlerde ne susuzluktan şikayet ediyordu n
“Kuru bir yaprak mısın ki” dedi meczup, “rüzgara inanıp dalından kopuyorsun!”
Milli Mücadele’nin kazanılmasıyla resmî olarak “Şark Meselesi” ortadan kalkmıştır. Ama bu projenin günümüze uyarlanmış örneklerinden asla vazgeçilmemiştir. Bugün Türkiye’nin
Trump’ın Biden’a yaptığı, ‘Ekonomi bilmez, radikal solcu.. Amerikan Rüyası’nı yok etmek istiyor.. Diplomasi için yeteri kadar zeki değil!’ gibi eleştirilerden daha da ileri giderek
Ey Beyrut! Adım adım çökerttiler seni. Önce siyasetini vurdular. Siyasi hesaplar uğruna yok ettiler seni. İhmaller, yolsuzluklar ve başarısız hükümetler yok etti ruhunu. Sonra toplumsal d�
Cumhuriyeti kuran irade, Osmanlı sisteminin korkuya ve tehdide dayandığını, bu yüzden “korkak, zelil, sefil, rezil”, insanlar yetiştirdiğini öne sürmüştür. Biz bu iddiaya karşı “e
İHA ve SİHA’ların seyrini ve o alandaki başarıyı hemen hepimiz biliyoruz. Bence bu gelişmeler neredeyse bir “devrim” niteliği de taşıyor. Çok uzun süredir, neredeyse 250 yıldır car