Kabe imamının ardında namaza durmak caiz mi?
"Kâbe imamı" olduğu söylenen bu düzmece herif yine piyasada. İsrailli akraba ve kardeşleriyle poz vermiş! Bu düzmece "imam"la ile ilgili daha önce yazmıştık. Arşivden çıkarıp yeniden sunuyoruz.
Bunların asıl mekânı Kâbe deÄŸil, AÄŸlama duvarı. Çok yakın zamanda bunların AÄŸlama duvarı resimlerini de göreceÄŸiz.
Din âlimi deÄŸilim, kendi çabamla öÄŸrendiklerim var. Bu bilgiler beni “fakih” yapmaz elbette. Fakat, müminlerin vicdanı doÄŸru istikameti gösterir. Vicdanıma dayanarak diyorum ki, “Kâbe imamı” olduÄŸu söylenen Abdurrahman Sudeysi’nin arkasında namaz kılmak caiz deÄŸildir!
Dedim ya, dinî bilgim, kendime göre. Çok okudum, kıyasladım, yaÅŸanan müslümanlıkla gerçek Ä°slâm konusunda bir hayli düÅŸündüm. Ä°ÅŸte sonuç: Müslüman olmak müslüman görünmek deÄŸildir!
Kur’an’ı güzel okumak, hıfzetmek elbette çok önemli. Fakat bu güzel okuma, hıfzetme Kitab’ın özünü kavramamızı saÄŸlamıyorsa, ne yapacağız? Adam Kur’an’ı güzel okuyor, elhak hâfız. Fakat Kitab-ı Kerim’i hiç anlamamış. (Belki de Kur’an bu adama kendini kapatmış! Bu idraksizliÄŸi baÅŸka bir ÅŸekilde açıklayamıyorum.)
“Kâbe imamı” ABD’ye gidebilir mi? Elbette! Gider, gezer, dolaşır, ibret nazarıyla bakar, kıyaslar ve bazı sonuçlara varır. Bu zülum imparatorluÄŸunun ihtiÅŸamında mazlum müslümanların emeÄŸi, tabii kaynakları, sermayesinin rolü nedir? Bu onu derin düÅŸüncelere sevkeder. Acaba öyle mi olmuÅŸ? Abdülkadir Sudeysi, Nevyork’ta açıklama yapmış. DemiÅŸ ki, “Suudi Arabistan ile Amerika dünyanın iki kutbudur.” Kutup deyince zıtlık anlaşılmaz mı? MeÄŸer öyle deÄŸilmiÅŸ! ABD ve Suudi Arabistan dünyayı birlikte yönetiyorlarmış!
Hamakatın böyle kıt’alar aÅŸabileceÄŸini tahmin etmezdim!
Bu okyanus aşan bir ahmaklık!
Hangi aklı başında insan (müslüman olması ÅŸart deÄŸil) ABD’nin dünyayı Suudilerle birlikte yönettiÄŸini söyleyebilir? ABD’nin dünya hâkimiyeti zayıflasa da sürüyor. Suudilerin bu hakimiyette payı etken deÄŸil, edilgendir. ABD buyurur, Suudiler yapar! “Petrol fiyatlarını düÅŸür!” Fiyatlar düÅŸer. “Yükselt!” Yükselir. Sahibinin sesi!
ABD Suudilerden haracını muntazaman alır. Son alarak Tramp Kralın elini sıktı, bilmem kaç milyar dolarlık silah anlaÅŸması yaptı. Bu bir gösteriÅŸ. Haraç almanın kılıfı silah satışı!
Behey, haÅŸa huzurdan, “Kâbe imamı!” Sen hiç düÅŸünmez misin? Fikretmezmisin? Tezekkür, teemmül senin lügatinde yok mu?
EÄŸer ABD ile Suudi Arabistan dünyayı birlikte yönetiyorlarsa, bu ayyuka çıkan zulümler dünyasından haberin yok mu? Arakanlı yetimlerin ahı sana ulaÅŸmaz mı? Mescid-i Aksa’nın tutsaklığı seni rencide etmez mi? Filistinli çocuklakların feryatları, maÅŸrıktan maÄŸribe mazlum müslümanların çığlıkları kulaklarında uÄŸuldamaz mı? Sen, bu zulüm dünyasını ABD ve Suud birlikte oluÅŸturuyor dediÄŸinin farkında deÄŸil misin?
Resmine baktım. Besili, tombul bir tip. Hiç acı görmemiÅŸ, yokluk çekmemiÅŸ. Bir eli yaÄŸda, bir elin balda ömrü geçmiÅŸ. Müslüman kardeÅŸlerinin dertleri onu asla ilgilendirmemiÅŸ. Kızıldeniz’in öte yakasında Somali var... Sen sürekli semirirken, orada açlık var, susuzluk var, kıtlık var. Bir an bile aklından geçti mi, bu ülke halkına yardım eli uzatmak? Suriye nüfusunun yarısından fazlası ülkesini terketmek zorunda kaldı. Bir tek Suriyeli kardeÅŸine el uzattın mı? DeÄŸil sen, devletin uzatttı mı? Sen akleden biri deÄŸilsin ki!
Sen rahmetten, merhametten yoksun birisin, bunda ÅŸüphe yok.
Sen hüzün, acı, ıztırap nedir bilir misin? Melâl, semtine hiç uÄŸradı mı? Gözyaşı nedir anlar mısın?
Ä°slam dünyası acılar içinde kıvranıyor, ümmetin gözyaÅŸları sel olmuÅŸ akıyor.
Dünya bugün bir zulüm dünyası, sömürü dünyası. Bu dünyanın yönetiminde ülkenin payı olduÄŸunu düÅŸünüyorsan, hemen bu ülkenin tabiyetinden çıkman lâzım. Zulme ortak olan da zâlimdir! Vay o zâlimlere!
Bu “Kâbe imamı”nın ardında namaz kılınmaz; bunu tekrar tekrar kayda geçiriyorum. Büyük ÅŸeytanın baÅŸkanı Tramp’a dua eden adamın arkasında saf tutulmaz!
Ä°sterse “Kâbe imamı” olsun!
Kâbe’de vaktiyle 360’dan fazla put varmış...Yani her güne bir put! Peygamber efendimiz bunların hepsini yerle bir etti...Peki putperestlik böylece bitti mi? GörünüÅŸte bitti, fakat öyleleri var ki, müslüman görünüÅŸlü putperest! Bunların kalbleri kararmış. Bugün dolara tapan, ABD’ye tapan az “müslüman” yok!
Bir atasözümüz var: “Ä°t kaÄŸnı gölgesinde yatar da kendini arslan sanırmış!”
Bu haÅŸa “Kâbe imamı”na sorum ÅŸu: Suudiler Haremeyn’in tuvaletlerini yönetebiliyorlar mı?
“Bu ne abes soru”, diyeceksiniz. Suud kralları “hadimülharameyn” deÄŸiller mi? Yani iki haremin, Kâbe ve Mescidi Nebevi’nin hademeleri veya koruyucuları onlar deÄŸil mi?
Bu sıfatı ilk defa Yavuz Sultan Selim’in üstlendiÄŸini hatırlayalım. O zamana kadar Hicaz bölgesine hâkim olanlar “hâkimülharemeyn” olarak anılmıştır. Hutbede kendisinden böyle bahsedilmesi üzerine Ä°slâm dünyasını son defa bir bayrak altında toplayan koca sultan, “hayır hatib efendi, hakimülharemeyn deÄŸil, hadimülharemeyn” diye düzeltmiÅŸti. Onun tevazu dolu sünneti bugüne kadar geldi. Suudiler de bu geleneÄŸi sürdürmek zorunda kaldılar. Åžimdilerde bunun deÄŸiÅŸtirileceÄŸi söyleniyor. Güya Suudiler “laik” olacakmış da, bu sıfat da kalkacakmış. Bize göre Suudiler ne olur bilmeyiz, fakat laik olsalar bugünkünden daha fazla Müslüman olabilirler, diyebiliriz!
Onlara “gasıbülharameyn” sıfatı yakışır!
D. Mehmet DoÄŸan /
Henüz yorum yapılmamış.