Yol ve iaşe masraflarını kendileri karşılamak üzere kurulan ''Mücahidin-i Mevleviye Alayı' 1. Dünya Savaşına katılırlar. Alay 1026 kişiden oluşmaktaydı, 110 kişi Konya Mevlevihanesind
ABD'deki Müslüman çatı kuruluşları olan Müslüman Amerikan Cemiyeti ile Kuzey Amerika İslam Camiası kongresine, ülkede yaşayan gençler büyük ilgi gösterdi.
Bir saksı ile bir bahçede yetişen çiçek arasındaki fark, en basit deyişle yapay ile doğal arasındaki fark kadardır. Saksının içerdiği maddî olanaklar, fiilî imkânlar; kısaca, daha ba
7 Ekim öncesinde ve sonrasında, 'Esir olarak yaşamaktansa, şerefli ve hür insanlar olarak ölmeyi tercih ederiz' diyen ve haksızlığa, zulme direnen Müslümanlara selam olsun...
Çoğunluğu kendini diğer halk katmanlarından daha “üstün, eğitimli, çağdaş, elit, kültürlü, akıllı ve asıl” görme eğilimindeki insanların teşkil ettiği bu sınıfa genellikle
Batı’nın vicdanı yoktur. Çünkü kandan ve sömürüden besleniyor. İnsanın bir değeri yoktur. Bütün değerler sadece kendilerinin belirlediği sınırlar içinde yer alıyor.
Filistin’de yaşayan birilerinin geçmişte topraklarını İsrail’e satıp satmadıkları ile ilgili spekülatif tartışmalar da bundan farklı değildir. Tarihte pek çok şey olmuştur ama her
“Her gün içimde kendini peydahlayan isyanları bastırmak için” dedi beyaz saçlı adam, “cephe cephe yalın kılıç savaşmaktan yorgun düşüyorum!”
Bize ferahlık veren, daima güzel şeyler hatırlatan, yanında kendimizi kıymetli hissettiğimiz, huzur bulduğumuz ve her şart altında güven duyduğumuz insanları daha çok sevmeliyiz. Onları
Çürümeyen, umudu, yaşamayı, yaşamanın anlamını yitirmeyen, dokunduklarından, seslendiklerinden ötürü bereketi beraberinde getiren inanmış yürekler var olduğunu bilmek umudun kendisidi
Bir gün kendimize gelebilmemiz için, insan olmanın yeniden moda olması mı beklenecek?
Dik başlı, kimseyle uzlaşmayan biri değildir hasbi insan. İlişkilerine de azami ölçüde özen gösterir. Kulağı iç-sesindedir, sadece halinden memnun olmayı değil halinin de kendisinden m
İnsan, Allah tasavvurunu dışsal etkenlerle oluşturur. Önce ailesi, sonra okul, sonra kendi kişisel çalışmaları, çevresi, adetler, kültür, üzerine yaslandığı tarihi havza, coğrafya ve
Mısır Kralı Faruk tahtını kaybetmeden evvel, 1951 yılında “Böyle giderse yeryüzünde iki kral kalacak, biri İngiliz kralı diğeri de iskambil kağıdındaki kral” demişti. Belki tahtı
Resulullah şöyle buyurdu: “İnsan, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Oysa insana kendini ayakta tutacak birkaç lokma yeter.