Sosyal Medya

Erol Göka: Psikolojik sağlamlıktan fazlası, hasbilik

Dik başlı, kimseyle uzlaşmayan biri değildir hasbi insan. İlişkilerine de azami ölçüde özen gösterir. Kulağı iç-sesindedir, sadece halinden memnun olmayı değil halinin de kendisinden memnun olmasını ister…



Psikolojik bakımdan saÄŸlam insanların önde gelen bir özelliÄŸi de yaÅŸanan olayları deÄŸerlendirirken tek bir yoruma saplanıp kalmamaları, baÅŸka bakış açılarının mümkün olduÄŸunu kavramaları. Ä°nsanın başına birçok menfi hadise gelebilir, kimi zaman felaket felaketi çağırabilir ama her zaman “ÅŸerrin içinde hayır”, “kötünün içinde iyi”, karanlığın içinde bir umut ışığı bulunabilir. Psikolojileri saÄŸlam olanlar en zor zamanlarda bile bu umut ışığını görmekte, geleceÄŸe dair yorumlarını buradan kalkarak yapmakta, krizin çözümünde umudu kullanmakta mahirler.

Onların mahir oldukları asıl husus ise, zaman zaman sarsıntılar yaÅŸasalar da yaÅŸamaya azimle devam edebilmek için her zaman hayatlarına bir anlam verebilmeleri. “Hayatın anlamı” mevzuu çok mühim… O yüzden bu köÅŸede her fırsatta bahsedip durmaktan ayrı olarak sadece bu konuya hasredilmiÅŸ “Hayatın Anlamı Var mı?” adında bir kitap bile yazdık. DeÄŸiÅŸik zamanlarda olaylara, hayata verdiÄŸimiz anlamların deÄŸiÅŸebileceÄŸini ama anlama arayışımızın, hayat mücadelesinin hiç bitmeyeceÄŸini vurguladık.

“Biz de hayat da deÄŸiÅŸip duruyoruz, anlam dünyamıza sahip çıkmak, çobanın sürüsüne sahip çıkmasından çok ama çok daha zor. UÄŸruna dünyaları vereceÄŸimiz çocuÄŸumuz, birden büyüyüveriyor, bizi dinlememeye baÅŸlıyor. Ölümün hangi saniye, hangi evden kimi alacağı belli deÄŸil. Hastalıklar, kazalar… Bugün aynı yola baÅŸ koyduÄŸumuz yoldaşımız yarın bambaÅŸka ÅŸeyler söylüyor, bizden uzaklaşıyor. Düne kadar hiç sevmediÄŸimiz amirimiz öyle insani bir tavır alıyor ki, hayatımıza sızıveriyor. SevdiÄŸimiz bir insanın kendi yolundan gitmesini ihanet olarak kodluyor, günümüzün büyük bölümünü ondan intikam almaya ayırabiliyoruz vs. vs. Bu hengâmede her yeni durumda anlam ağımızı yeniden gözden geçirmek durumundayız, asıl mücadele bu…”

“Mücadele”, hayatın sadece bir veçhesi… “Hayat yalnızca mücadeleden ibaret olsaydı, katlansak bile bir gün hepimiz parmağımızı kıpırdatamayacak ölçüde yorgun düÅŸerdik. Hayat, birçok zaman da karşımıza çıkardıklarıyla, bize sunduÄŸu ve bizim yüklediÄŸimiz anlamla bizi bizden alıyor. Åžükürle, minnetle doluyoruz, iyi ki insan olarak dünyaya gelmiÅŸ ve bu ana tanık olmuÅŸuz, iyi ki bu milletin, bu ailenin evladı olarak yaratılmışım dediÄŸimiz zamanlar hiç de az deÄŸil… Annelik, babalık, ebeveynlik, evlat olmak, yurttaÅŸlık, hemÅŸerilik, yoldaÅŸlık, dostluk, aÅŸk gibi baÄŸlar, bizim ve sevdiklerimizin baÅŸarıları öyle güzel duygularla dolduruyor ki içimizi… Bu yüzden mücadeleyle minnet ve ÅŸükran iç içe hayatta hep.” Ayrıca “mücadeleye evet ama bu çabanın başımıza gelenlerde bir hikmet arama ve teslimiyet bilinciyle bir arada sürdürülmesi gerekiyor… Dindar olalım olmayalım, hayattaki bu manevi boyutun, tıpkı güzel bir ormanın tertemiz havasını teneffüs etmek gibi herkesin hissiyatına açık olduÄŸunu arı-duru hissediyoruz. Ä°yilik için çabalamalı ve gerisini takdire bırakıp sabırla beklemeliyiz.” Böyle dedik, bunları söyledik. Pozitif Psikoloji’nin psikolojik bakımdan saÄŸlam insan anlayışını, bir adım daha ileri götürerek “hasbilik” (sahicilik, otantik olmak) zaviyesinden tanımlamaya çalıştık.

“Yeryüzünde kendisinden baÅŸka bir tane daha olmadığını, bu biricik oluÅŸun ona kendisi olma sorumluluÄŸu yüklediÄŸini bilmektir hasbi, sahici olmak, halis bir hayat sürmek… Hasbi insan odur ki, ‘hal’inin sorgulayıcı iç-sesine hep kulak verir. BiricikliÄŸini, var olmanın ona yüklediÄŸi tüm çeliÅŸki ve çatışmaları kabul eder. Kaderine rıza göstererek, olayların beraberlerinde getirdiÄŸi endiÅŸeye katlanır. Kimseyi taklit etmeden, kimseye yaranmadan, cesaret, azim ve kararlılıkla yaÅŸamayı göze alabilir.

Ne zaman geleceÄŸi meçhul ama kaçınılmaz olan ölümü aklında tutar, ona hazırlanır. Fanilik bilinci sayesinde, önemsiz meÅŸguliyetlerden uzak durmayı baÅŸarabilir. Yapılması gerekenleri uygun zamanda yapar. Görev ve sorumluluklarını, ideallerini kendisi belirler, onlar için çabalar. Potansiyellerini gerçekleÅŸtirdikçe hayatına derinlik ve lezzet katar.

Hasbi insan, ÅŸeylerin biçimleriyle deÄŸil, bizatihi kendileriyle ilgilidir. Özgür ve cesurdur ama mutlak özgürlüÄŸün imkânsızlığının farkındadır. Özgür olduÄŸu kadar sorumludur. Ä°nsanları incitmemeye, birlikte, dayanışma içinde hareket etmeye gayret eder ama yeri geldiÄŸinde müdanasız olabileceÄŸini de gösterir. Dik baÅŸlı, kimseyle uzlaÅŸmayan biri deÄŸildir hasbi insan. Ä°liÅŸkilerine de azami ölçüde özen gösterir. Kulağı iç-sesindedir, sadece halinden memnun olmayı deÄŸil halinin de kendisinden memnun olmasını ister…

Yanlış anlamamak gerekir. Halislik, hasbilik, ille de mutlu mesut bir hayat demek deÄŸildir, o bir yaÅŸama tarzıdır; hayatı acısıyla tatlısıyla, sevinçleri ve kederleriyle kabul edebilmektir.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.