Müslümanların tuhaf halleri. Bugünkü karmaşada bu insanların hallerini anlamada güçlük çekiyoruz. Uzun bir zaman önce Batı’dan gelen kavramlarla insanımız arasında bölünmeler ve ta
Hiç bir işaret, simge olarak bizatihi kendisini göstermez; belirli bir duruma, eyleme işaret eder. Her bir kavram da delalet ettiği nesneyi ortaya çıkarırken diğer tüm nesneleri örter. Tüm
Putin “yeni Rusya” kavramını, tüm ekonomik tehditlere ve ciddi anlamda ekonomik sorunlara rağmen değiştirmeyi planlamakta. Putin; “Çarlık Rusya’sı” kavramını masaya getirtmekle,
İnsanoğlunun kullandığı hemen hemen her nesne, örnek olarak bir araba, bir tarihî geçmişe sahiptir. Bir arabayı oluşturan tekerlek, cam ve diğer unsurlar hem maddî hem de kavramsal olarak
İsraf, zulümdür. Zulüm insanın başkasının zararından nefsinin menfaat temin etmesidir. İsraf, hakk’a karşı duruş, nefsinden taraf olma halidir.
Türk Müslümanlığı olgusunu ele almadan önce ilk olarak ifâde etmemiz gereken husus bu kavramın sosyolojik bir kavram olduğudur. İslamiyet’in farklı bir formu olarak asla ve asla algılan
Mevcut düzende sağlıklı olarak kimi kavramların ve durumların tartışılması başlı başına sorun. Mevcut düzenin kabulleri İslâmî düşünüş ve inanç üzerine değil. İslâmî belir
‘Öteki’nin olması için kişinin öncelikle ‘ben’ demesi gerekir. Oysa bizim ahlak ve itikadımızda ‘ben’ demek terk-i edeptir. Terk-i edeptir, çünkü bunu diyen ‘benlik davası’
Iraklılar, bir dış gücün himayesinde, halktan yalıtılmış bir şekilde, “yeşil bölgede” yürütülen siyasetin uygulayıcılarını, "vatan", "onur", "eşitlik" ve "bağımsızlık" gibi
20’nci yüzyılda üretilen ve son yıllarda İslam coğrafyasında oldukça olumsuz etkilere yol açan Selefilik zorlama bir kavramdır. Selef, tarihi bir süreci ve dilimi ifade eder ve yerine ba�
Ulu orta herkesin kullandığı, dilimize pelesenk ettiğimiz, kapsamını, anlamını düşünmeden ifade ettiğimiz çok önemli kavramları aşındırmada üzerimize yok. Hangi kavramlar mı? Tam b
İman dinî-ahlâkî tecrübenin medarıdır. Bu yüzden, imanın tabiatı adamakıllı biçimde irdelenmesi gereken bir konudur. İslam kelam geleneğinde iman “tasdik” kavramına bağlanarak tan
Devlet denilen ve saltanatla özdeşleşen o büyük mekanizmanın bir çarkı olmaya razı olmayan Mithat Paşa , dönemin geçer akçe kavramlarına sığınarak saltanat sisteminin karşısına dik
Türk Milleti kavramının mefhûmu, Büyük Selçuklu – Anadolu Selçuklu – Osmanlı – Cumhuriyet sürecinde gerçeklik kazanan ve nesnelleşen bin yıllık tarihî bir tecrübedir.
Bir toplumun diğerlerinden bütünüyle "farklı" ve "özgün" olduğunu savunan istisnâcılık (exceptionalism) kavramsallaştırması literatürde genellikle iki topluma atıfta bulunmaktadır.