Güncel
Düşünce sloganlarla var kılınamaz
Follow @dusuncemektebi2
Mevcut düzende sağlıklı olarak kimi kavramların ve durumların tartışılması başlı başına sorun. Mevcut düzenin kabulleri İslâmî düşünüş ve inanç üzerine değil. İslâmî belirleyişlerin bir anlamı yok.
Özellikle sistemin özüne aykırı bir davranış asla düÅŸünülemez. Çünkü karşısında devasa bir laiklik putu duruyor. Ve tabiî o bir kamuflaj gibi. Çünkü Kemalizm bir ideoloji ve inanç sistemi gibi düÅŸünülünce Ä°slâmî düÅŸünüÅŸün bir yeri olamaz.
Yılbaşı yaklaşıyor. Tartışma konusu olan birçok ÅŸey var. Hıristiyan kültürünün, düÅŸüncesinin ritüelleri, ayinleri, inanışlarının kimi gerekleri var. Mevcut sistem kendisini Batı ruhuna uygun yapılandırdığından onun kurum ve inanışlarını benimsemiÅŸ bulunuyor. Millî Piyango’ya karşı çıkmak sisteme karşı çıkma anlamına geliyor. Yılbaşı kutlamaları da öyle. Bir Müslüman’ın karşı düÅŸünce ifade etmesi bile düÅŸünülemez. Laik sistem ve Kemalizm ideolojisi, Ä°slâm düÅŸüncesinde haram bilinen bir ÅŸeye ve duruma karşı çıkmadan söz edilemez. Çünkü laik devletin ilkeleriyle çeliÅŸir. Devletin bir kurumu olan piyango gelir getiren ya da insanları oyalayan bir durum. Bunu, salt kumarın bir baÅŸka versiyonu olan piyangonun tartışılması deÄŸil, buna alkol vb. durumları da ekleyebiliriz. YaÅŸanmakta olan hayat laik sistemin öngörülerine dayanır. Müslümanlar bireysel olarak kimi ibadetlerini yerine getirebilir. Sistemi zorlamayacak ve müdahil olmamak koÅŸuluyla. Sistem kendini doÄŸal olarak korumaya alıyor. Zaten katı bir yapı olan ve asla üzerinde tartışılamayan ve hatta ima edilmesine bile izin verilemeyen bir hayat anlayışı var.
Ciddî bir sorun gündeme geliyorsa anından ruhun katı refleksi çok katı bir biçimde karşı koyuyor ve adeta boÄŸuyor. Soluk aldırmıyor. Bu sistem karşısında bir yere kadar Müslüman olarak yaÅŸayabilir ve kalabilirsiniz.Müslümanların paradoksu bunun karşısında asla tepki verememeleri. Verseler baÅŸlarına gelecekleri biliyorlar. Ya yutkunuyor ve zamanla kabulleniyorlar ya da kendilerini vurdumduymazlığa veriyorlar.
Samsun müftüsünün haklı tepkileri karşı tepkiler ile sindiriliyor ve suçlu konumuna düÅŸürülüyor. Nefes aldırılmıyor.
Müslümanlar özleri bakımından kendilerini savunamıyorlar, dayanakları ve güçleri yok. Batı ruhunu özümsemiÅŸ kesim kendi hayat ve yaÅŸama tarzına sahip çıkıyor. Karşısındakiler ise sadece siniyorlar. Kendilerini savunamıyorlar bile. DüÅŸünce sığlığı birçok yönden etkili. Onları bastırabilecek yüksek ses volümünden yoksun.
DüÅŸünce sloganlarla var kılınamaz. Felsefî yoÄŸunluk ve tartışma biçimiyle öz düÅŸüncesinin saÄŸlamlığına dayanamama bir sorun. Sorunlar karşısında yenilenme ve dilini bulma sorunu var. Küçümserlik duygusu ağır basıyor ve kabuÄŸuna çekiliyor.
Büyük dalgalar insanları kuÅŸatıyor. Karşı dalga oluÅŸturacak fikri yoksunluk ya da düÅŸünce üretemeyiÅŸ sıradan sloganlara zorluyor. Bunlar da anlık tepkilerdir bir süre sonra eylemlerinin hiçbir anlam ve karşılığı olmuyor. Åžu bir gerçektir ki, haramlar insanlığın aleyhine ve zararına. Bunların tartışılması bile söz konusu olamaz, olmamalı. Ne ki savunma refleksini yitirenler düÅŸünce üretemezler. Çürüyen toplumun yaÅŸadıkları, mevcut sisteme halel gelmesin diye asla kabul görmez. Ä°ÅŸlenen cinayetler, soygunlar, aşırılıklara sürükleyen nedenler üzerinde durulamaz. Alkolün getirdiÄŸi sorunlar çok yönlü. Bunun yasaklanması veya insanların korunması yerine telkin ile ölçülü alınması öngörülür. Alkol alın ama ölçülü alın denir.
Zaten devlet bir anlamda alkolün koruyucusu. Onun temennisi, medya üzerindeki tanıtım ve uyarıcı reklâmlar ile yetinmesi. Bunlarla bu sorunun giderilebileceÄŸi düÅŸünülüyor. Toplumsal cinnetlerin çok yönlülüÄŸü elbette tartışılmalı. Ancak bütün nedenler üzerinde genel bir deÄŸerlendirilmede bulunulması ancak saÄŸlıklı sonuçlara ulaÅŸmayı saÄŸlar. Haramlar haram bilinmedikçe sorunlar asla çözülemez.
Müellif: Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Henüz yorum yapılmamış.