İslamcılık nokta-i nazarından Türkiye’nin yakın tarihine bakıldığında, gözümüz son dönem Osmanlı’daki İslamcılık cereyanına da ilişir. Fakat bu dönemdeki İslamcılık birçok
Basınımızda bugün olmuş, 1930’ların o gülünç Gazi ve Atatürk şaklabanlıkları bütün hızıyla sürerken şimdi de bunun “İslamcı” versiyonlarının türemiş bulunması gülünç
Son yıllarda dünya genelinde Rusya’ya yönelik tepkiler var. Özellikle ABD ve AB tarafından bakınca artan bir saldırganlık dalgası gözlemleniyor. Tabi bu Ortadoğulu İslamcılar tarafında
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa'daki Müslümanlar üzerindeki etkisi Avrupalı "İslamofobik" politikacıları farklı girişimlere sevk ediyor. Göreve başlarken "İslam Almanya'ya ait değildi
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, İstanbul'daki Suudi başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı için "tehlikeli bir İslamcı" ifadesini kullandığı ortaya
İslamcılık bitti bitiyor derken, sağlam bir damar İslamcılığın biten bir şey olmadığını hatırlatmaya devam ediyor. Çünkü İslamcılık ne siyasi alana endeksli bir şey ne de kişise
AKPM'de Avrupa'da İslam'ın yabancı ülkeler tarafından finansmanı üzerinden ulusal siyasi genişleme ve radikalleşmenin önlenmesine yönelik karar kabul edildi. Oylama öncesi sadece İslam'ı
İbrahim Kiras- Karar
İbrahim Kiras- Karar
İbrahim Kiras- Karar
İbrahim Kiras-Karar
Sanatın doğasıyla devletin/ iktidarın işleyişi arasındaki bu büyük farka ve çatışmaya; geçmişte devlet ve iktidarlar tarafından dışlanmalarına, anonimleştirmeye maruz kalmalarına;
Kimisi, İslamcılık bitti; kimisi, İslam Birliği hayal.. derken, gerçekte kendi iç dünyalarındaki karamsarlığı dışa vuruyorlar. Halbuki, bu ideale bir hayal ve ütopya gibi bakma
Sürgünde yaşayan İslâmcı liderler, uzun yıllarını yurtdışında geçirirken ve muhalif söylemlerini zinde tutmaya çabalarken, arkada bıraktıkları toplumlar da değişimlerini sürd�