Irak petrollerine önceden ipotek konulduğundan ülkenin gelirinin büyük kısmı emperyalizme akıyor. Dolayısıyla halkına yeterince pay veremiyor. Ülkedeki ayaklanmaların başlıca nedeni bu.
Müslümanın ferde, aileye, cemiyete, ümmete ve insanlığa yönelik vazifeleri vardır. Müslüman bunları gücünün yettiğince ifa etmekle yükümlüdür. Allah Teâlâ kulunu, gücünün yetme
Divriği Ulucamisi ve Darüşşifası neden sanatla veya sanatlı olarak inşa edilmiştir?” sorusuyla bitirmiştik. Bu sorunun cevabını önce, bu yapıları bina eden Mengücek Beyi Ahmet Şah il
İslam dünyası bu günlerde dinsel bağnazlığın, mezhep taassubunun doğurduğu şiddeti yaşamaktadır. Bu süreç genel olarak şöyle işlemektedir: Herhangi bir kültürel veya toplumsal kriz
Çalışma odasında sadece kalbin eski doğrularına, geçici ve ölüme terk edilmiş hikayelerin mahrum bırakıldığı evrensel gerçeklere, sevgiye, onura, acıma duygusuna, gurura, şefkate ve
Çocuklarımızın sorunlu değil, sorumlu davrandıkları, zorluk ve zahmet çekerek üretmenin lezzetini aldıkları, mesuliyet şuuruyla insan kalabilmenin hazzını duydukları bir hayat yaşamala
İnsan değerinin olmadığı bir dönem yaşanıyor. Doğal olmayan insan ölümleri bile sıradan. Kimi ölümler çok değere biniyor kimileri ise asla umursanmıyor. İnsanlık adına korkunç bir
Din adına akıl düşmanlığının, bilim düşmanlığının yapıldığı, özgürlüğün ve adaletin olmadığı bir yerde, ne din olur, ne medeniyet olur, ne de insanlık…Yaratıcılık da, y
Binlerce yıllık bir tarihi geçmiş ve köklü medeniyet temsilcisi olan Türklerin de aile hayatı her zaman modern araştırmacıların ilgi odağı olmuştur. Bilhassa Türklerin insancıl, misaf
"Veren el¸ alan elden üstündür!' düsturuyla hareket eden gönlü¸ imanı ve kesesi zengin asil ruhlu¸ cömert insanlar¸ darda kalmış kimselerin sıkıntılarını gidermekten ve borçların�
Tahakküm kurma arzusu başlı başına kötülüktür. Kimi insanlar kendilerini yönlendiren haz doğrultusunda sahip olduğu, olmadığı, olabileceği her şey üstüne tahakküm kurmak ister.
“İnsan kökten yalnızlıktır” diyor Ortega y Gasset. Yine de hepimiz yalnızlığı hayatımızın bir döneminde somut bir gerçeklik olarak yanı başımızda tecrübe ediyoruz.
Tek başına “ne Doğu’nun hikmeti ne Batı’nın rasyonalitesi” ya da “ne Batı’nın hikmeti ne Doğu’nun rasyonalitesi”; başlangıç noktası olarak hem hikmeti hem rasyonaliteyi ü
“İnsanın varacağı belli bir yer olmayınca” dedi beyaz saçlı adam, “yorgunluğu daha yürümeye başlamadan başlıyor!”
21 Kasım 1694 tarihinde Paris’te dünyaya gelen Voltaire, din ve ifade özgürlüklerinin yanı sıra insan hakları konusundaki düşünceleri ve felsefi yazıları ile ünlenmiştir.