Irak’ta son zamanlarda yaşanan halk hareketleri, gösteriler, protestoların arkasında doğal olarak herkes bir dış komplo arıyor. Sözkonusu olan Irak olduğunda dış komplonun olağan şüph
Devlet arşivlerindeki bir belge, 1901 yılından itibaren verilmeye başlanan Nobel ödülleri törenine 1912 yılında Osmanlı Devleti’nin de davet edildiğini göstermektedir. 1895 yılında bü
Yazımıza Adem Özköse'nin şahitliğiyle başlayalım: “Bir ölünün yakılması yaklaşık üç saat sürerken, ölüyü yakma görevi ailenin en büyük erkek çocuğuna düşüyor. Hindular �
Fatih Sultan Mehmet Han'ın yadigarı "Enez Ayasofyası" olarak da bilinen tarihi Fatih Camisi'nin restorasyonunda sona gelindi.
2010 yılında Dresden’deki SKD Müzesi’nde ziyarete açılan 3 direkli bu haşmetli çadır, 20 metre uzunluğunda, 8 metre genişliğinde ve 6 metre yüksekliğindedir. Altın ve ipekten dokunm
Hukuk devleti bilinci ve özlemi olmadıkça, Hukuk devleti için gerekli şekli düzenlemeleri de yapamayız. Aşk olmadıkça meşk olmaz.
Yirminci yüzyılda öldürülen insan sayısı, önceki beş bin yılda öldürülen insanların toplamından fazla. Ahlaki körlük çağında hepimiz acı bize ilişmediği sürece onu unutmayı ve
İsveç Kraliyet Akademisi Nobel Komitesinin bu yılın edebiyat ödülünü, faşistliği sabit, katil seviciliği malum olan Peter Handke’ye vermesiyle başlayan tartışmalarda, düzünden veya t
Asıl adı Ebu Ali el-Hüseyin ibn Sina olan ve Avrupa’da “Avicenna” adıyla bilinen İbn-i Sina, 10. ve 11. yüzyıllarda yaşamış şüphesiz kendi çağının en önemli ve yetenekli bilim
Sultan II. Abdülhamid dönemi Türkiye’sinde, yaklaşık 26 yılını İstanbul’da geçirmiş olan, İngiliz büyükelçisinin kızı Dorina L. Neave’in kaleme aldığı hatıralar vaktiyle Ter
İsveç'in başkenti Stockholm'de Bosna soykırımını inkar eden Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine tepki gösteren İsveçli gazeteci Christina Doctare, 1988 yılında Birleşmiş
İsveç Kraliyet Akademisi Nobel Komitesi’nin, bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü’nü Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verme kararı, haklı olarak dünyanın dört bir yanında tepkiyle karş�
Yabancı gözlemciler, Lübnan’ın durumundaki gelişmeleri ve ani dönemeçleri anlamakta zorlanıyorlar. Bunda şaşılacak bir şey yok. Lübnan, normal bir demokrasi olmadığı için bu tür si
İranlı yöneticiler bu vesayetçi rollerini gizleme ihtiyacı da hissetmiyorlar zaten. Uzun bir süredir İranlı yetkililerin gururla ifade ettikleri “4 Sünni başkentine hakim oldukları” yö
Birinci Dünya Savaşı sonrasında yeni bir Ortadoğu’nun şekillenmesi, 20. yüzyılın etkili ideolojilerinden “Arap milliyetçiliği”nin tarihî arka planının inşa edilmesinden derin biç