Bugün karşı karşıya olduğumuz salgının yaratmış olduğu kitlesel ölüm korkusu ve özgürlük yoksunluğu durumlarında inanmış insanın alması gereken ahlaki tutum, tehlikeyi aşmak i�
Kur’an inanmayanlar için normal bir metindir, okununca etkileyebilir veya etkilemeyebilir, bilgi veya ilham verebilir veya vermeyebilir. Ama Müslüman için Kur’an insanın yaratıcıyla birebir
Tarih leş kokuyor. Çağ, veba ruhuyla titreşiyor. Cevher, akşamını haykırıyor. Bu basit daireyi söküp atacak olan merhamet ilhamı olacaktır. Kimse, başkalarının kendisinin merhametine m
Sezai Karakoç’ta gelenek eleştirisi, başlı başına bir bahis olarak ayrıca incelenmeye değerdir. “Ağaçlar ve Mezartaşları” yazısından kısa alıntılarla meramımızı anlatmaya ça
İslam dünyası bu günlerde dinsel bağnazlığın, mezhep taassubunun doğurduğu şiddeti yaşamaktadır. Bu süreç genel olarak şöyle işlemektedir: Herhangi bir kültürel veya toplumsal kriz
Kur’an, Allah’ın kendi yarattığı (91/8) insan vicdanı/aklı, insan dili (Arapça), insan (Hz. Muhammed) aracılığı ile insanlara (Araplara) hitabıdır. 610 ile 630 arasında vuku bulan bu
Batı’da dinle bağın kopması ile toplumsal yapı ve iktidarın bugünkü haline dönüşümünün de kapıları açıldı. İlhami Güler, Batı’daki ‘Tanrı’nın unutulma’ sürecinin Ana
Bu başlıktaki “İmansız ve düşüncesiz Müslümanlık” ifadesi, mantıksal bir çelişki veya hamasi bir slogan atmak değildir. Korkunç bir gerçeği ifade etmektedir.
Son dönemlerde Türkiye’de değişik mahfillerde “Deizm”in giderek artmakta olduğu ileri sürüldü. Muhafazakâr siyasetçi ve bazı bürokratlar ise, bu iddiaya tepki gösterip toplumun dini
Bilimsel-Teknik yaratma ve ekonomik üretme, Antropolojik olarak halkların yaşam koşulları ve güç istenci tutkuları ile ilgili bir sorundur. Doğal iklim koşulları yaşama müsait olan coğra
Kimileri hayatlarını İstanbul'da geçirmiş, kimileri bu şehri hiç görmeden aşık olur gibi sevmiş İstanbul'u. Kimileri yazma ilhamını İstanbul'dan alırken, kimileri onu özleyerek yazmı
Ortaçağda Tanrı ve Din kilise tarafından siyasette çok kötü olarak kullanıldığı için, Rönesans ve Aydınlanma ile birlikte, burjuvazi ve aydınlar el ele verip Tanrıyı (Ortaçağın en
İlhami Güler: “Türkiye devleti ve toplumu, ideolojik, etnik ve mezhepsel olarak heterojen bir yapıda olduğu için sonuna kadar ‘siyasal’ makamda kalmakta ve bir türlü iç barışını ol
Hayatın ‘’doğal tavrına’’ tekabül eden bir siyaset ideolojisi vardır ve adı da gerçekçiliktir. Hayatın olağan akışına göre en doğal tavır Kürt meselesinin bir an önce, hi�