Sosyal Medya

Sezai Karakoç: Merhamet verdiğinde asıl verenin sen olmadığını bilmektir

Tarih leş kokuyor. Çağ, veba ruhuyla titreşiyor. Cevher, akşamını haykırıyor. Bu basit daireyi söküp atacak olan merhamet ilhamı olacaktır. Kimse, başkalarının kendisinin merhametine muhtaç olduğunu sanmamalı. Tam tersine, hepimiz merhamete muhtacız. Topumuz birden merhamet ruhuna muhtacız.



Merhamet, bu yüce duygu, baÅŸkasını küçük görmekten doÄŸan acımayla ya da baÅŸkasının acısından zevk alışla karıştırılmamalıdır. Uzak olsun böyle bir merhamet! Tanrı uzak etsin.
 
Kapitalistin, sosyal hizmet adı altında kârından ayırıp masrafa kaydettiÄŸi ve böylece vergisini azaltarak devlet kesesinden ödediÄŸi, dolaylı reklam, merhamet deÄŸil, merhamet kalpazanlığıdır. Uzak olsun böyle merhamet! Tanrı uzak etsin!
 
Marksizmin kin ve öç, terör ve ÅŸiddet, özgürlüklere kan kusturucu demir pençesini, uzatacağını vadettiÄŸi (uzattığı bile deÄŸil), ekmeÄŸin yaldızı olan, yoksulun yoksulluÄŸunu politika sömürüsüne kapital yapan yalancı iÅŸçi koruyuculuÄŸunu, merhamet kavramıyla barıştırmak ne mümkün? Merhamet buysa, uzak olsun bu merhamet! Tanrı uzak etsin!
 
Yürek katılığından, katı yüreklerden merhamet doÄŸmaz. Merhamet kalbin yumuÅŸamasıdır. Merhamet kalbin üzerinden kara mührün kalkmasıdır. Kalp kararışından kurtuluÅŸtur. Ä°nançtan doÄŸar merhamet. Tanrıya inançtan. Kendini, putunu ve bütün putları önce gönülde kırmaktan doÄŸar. Nefslere deÄŸil, ruhların açılımına yardım elini uzatıştır merhamet. Åžüphesiz nefslere de o ruhlara yataklık yapmak için merhamet edilir.
 
Ä°nsanın yettikçe, kaldırabildiÄŸi kadarıyla, sınır tanımaz merhamet. Halis niyetin ilk verimidir merhamet. Ä°kiyüzlülük ve art niyet kokan hiçbir fiil, merhametin repertuvarından yer alamaz.
 
Birkaç saf kızı bulup hastanelerde hastalarına hizmet ettrimekle göz boyadıktan sonra Asyalıyı, Afrikalıyı gömleÄŸine kadar soymak, kapitalist Batı’nın ustalıklı merhamet ticaretinden bir tekniktir, baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Tankla ezen, halkları tankların paletlerine takarak kurtaran merhamet, komünizmin merhametinden parlak bir levhadır. Merhamet, baÅŸkasından cebinden aşırı kârla saÄŸlanandan lütfen sunulan birkaç kuruÅŸla uzaktan yakından alakalı bir ÅŸey deÄŸil.
 
Merhamet bütün varlığını Hak ve hakikat için adamaktır. Hem canını hem mal varlığını. Hakikat için insanlık uÄŸruna bütünüyle koÅŸmayı en doÄŸal bir insanlık özelliÄŸi bilmektir merhamet.
Merhamet, hakikat için, insanlık için, zulümle, sömürüyle, cinayetle savaÅŸmaktır. Yalnız biriyle deÄŸil, hepsiyle. O, insanların insana tapmasına izin vermeyen yüce bir duygudur. O, “Tanrı verdiÄŸini her an bütünüyle geri alır”, korkusuyla titreyenlerin ruh halidir.
 
O, Tanrı armaÄŸanını baÅŸka kardeÅŸlerine armaÄŸan etmekle en büyük mutluluÄŸa erecek gün gibi aydınlık gönüllerin eÅŸsiz sevincidir. O, cehenneminden baÅŸkalarını koruma titizliÄŸi, baÅŸkalarının ruh bahçesine gülfidanı taşıma arzu ve hareketidir. 
 
Merhamet, verirken kendisinin vermediÄŸini bilmektir. AÅŸktan doÄŸar o. Ezel ve ebed aÅŸkından. Her yaratığa yaygın sevgi halesidir o. Hasedle barışamaz. Cimrilikle baÄŸdaÅŸamaz. Onun yarısı hilm, yarısı cömertliktir. Sabır, tevekkül, rıza ve tevazuyla akrabadır. Tek başına, soyut bir merhamet olamaz.
 
Merhamet, somuttur. Kanla birlikte vücutta dolaÅŸmadıkça, kâğıt üstünde kalmaya mahkûmdur. Ruhta çakan diriliÅŸ ÅŸimÅŸeÄŸidir merhamet. Ondan yoksunluk, ölümden beter ölümdür. Namaz ve oruçla sütkardeÅŸtir o. Aynı anda emzirmiÅŸ onları öz memesinden. Ne gizliyken deÄŸiÅŸir, ne açıkta gerçeÄŸiyle.
 
Sessizce oluÅŸur, gürültü patırtıyla deÄŸil. Mevsim mevsim geliÅŸir, iklim iklim zenginleÅŸir. Hamuru öksüzün gözyaşından yoÄŸrulmuÅŸtur. Mayası mazlumun ahıdır. 
 
Merhamet insanın kendini hesaba çekiÅŸiÅŸinden doÄŸan bir özdeÄŸiÅŸim davranışıdır. Kendini deÄŸiÅŸtirerek baÅŸkasının deÄŸiÅŸimine yol açmaktır. Merhamet, bir yandan ruhlara kök salmalı, bir yandan toplumda sistemleÅŸmeli. GeçmiÅŸte olduÄŸu gibi, Ä°slam medeniyetinin tam açılımı vakitlerindeki gibi.
 
Yeniden merhamet ruhu doÄŸmalı insanlıkta. KörleÅŸmiÅŸ, kötürümleÅŸmiÅŸ, felce uÄŸramış merhamet ruhu diriliÅŸini bütünlemeli bir kez daha. Bir kez daha zulmün çelik ağı, kırılmalı merhamet ebabillerinin gagalarıyla. EziÅŸ fili, terör sırtlanı duraksamalı merhamet Kâbe’sinin önünde.
 
Balığı avlamak için oltanın ucuna takılan yeme merhamet azığı denemez. O zulüm azığıdır ancak. “Politikada merhamet aptallıktır.” Ä°ÅŸte, insanlık tarihinin alnına yazılan yüz karası merhamet düÅŸmanı slogan! Zulüm sloganlarını parçalamalı merhamet kılıcı. Kendisi de bir slogandan ibaret kalmalı. Merhamet, insan kardeÅŸliÄŸini, yani inanç kardeÅŸliÄŸini ihya etmeli ruhlarda.
 
Tarih leÅŸ kokuyor. ÇaÄŸ, veba ruhuyla titreÅŸiyor. Cevher, akÅŸamını haykırıyor. Bu basit daireyi söküp atacak olan merhamet ilhamı olacaktır. Kimse, baÅŸkalarının kendisinin merhametine muhtaç olduÄŸunu sanmamalı. Tam tersine, hepimiz merhamete muhtacız. Topumuz birden merhamet ruhuna muhtacız.
 
Sezai Karakoç, “ÇaÄŸ ve Ä°lham II”, DiriliÅŸ Yayınları, Ä°stanbul. “Merhamet Ruhu” bölümü.
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.