Kavramların içinin boşaltıldığı günümüzde, “İslam nedir” sualine cevap aramak isteyenlere yardımcı olacak hacmi küçük muhtevası büyük olan Prof. Dr. Faruk Gürbüz hocanın kale
İstanbul'da değişik vesilelerle çevremdeki insanlara küçük hediyeler verdiğimde hep Uşaklı Bakkal İsmail Hakkı Abi gelirdi aklıma. Borç yükünden kurtulma adına keşke şu hediyelerden
11 Aralık 1917’de, İngiliz General Edmund Allenby’nin yürüyerek Kudüs eski şehir surlarından içeri girişi, Ortadoğu’da bir dönemin de sonuna işaret ediyordu.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Filistin’deki vahşetin ne zaman biteceğine İsrail’in karar vereceğini söyledi.
Bugün Batılı toplumlar başta olmak üzere her toplumda devlet var, bilgi var, bilim var, teknoloji var, uzmanlar var, sistem var, kanunlar var, para var. Var oğlu var. Ama bir şey yok. Nedir o k
Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün belki de en kilit mekânı, neredeyse bütün olayları birbirine zincir gibi bağlayan ve adı açıkça yazılmayan kıraathanedir.
Birdenbire buraya getirilmez söz. İlkin şehirleri över Karakoç. Kudüs mesela ‘Gökte yapılıp yere indirilen şehir’dir. Bağdat, ‘Dicle’nin köpüklerinden doğmuş’, Şam ‘Annemin
Sadece inançlı olmak yetmiyor, inandırıcı da olmak zorundayız. Uzun sözün kısası: Halis niyet, salih amel ve hayırlı emek bahsini, samimi bir şekilde yeniden düşünmemiz gerekiyor.
Topkapı Sarayı'nda yapılmış son köşk olma özelliğini taşıyan 165 yıllık Mecidiye Köşkü'nde, 2 yıldır süren restorasyon çalışmaları tamamlandı. Topkapı Sarayı Daire Başkanı
Yalnızca güçlülerin işine gelen bu haksız, adaletsiz ekonomik sistemde bizi ‘Homoekonomikus’a dönüştürmek isteyenlere inat, her ortamda insan kalmak mümkündür.
“Her gün içimde kendini peydahlayan isyanları bastırmak için” dedi beyaz saçlı adam, “cephe cephe yalın kılıç savaşmaktan yorgun düşüyorum!”
Rahatlarının kaçacağını düşünenler de inandığı gibi yaşamak yerine ‘yaşadığı gibi inanmak’ yoluna girerek yozlaşmayı ve dünyevileşmeyi ‘hayat tarzı’ haline getiriyorlar.
Bize ferahlık veren, daima güzel şeyler hatırlatan, yanında kendimizi kıymetli hissettiğimiz, huzur bulduğumuz ve her şart altında güven duyduğumuz insanları daha çok sevmeliyiz. Onları
Çürümeyen, umudu, yaşamayı, yaşamanın anlamını yitirmeyen, dokunduklarından, seslendiklerinden ötürü bereketi beraberinde getiren inanmış yürekler var olduğunu bilmek umudun kendisidi
Peki bunca şehri inşa edip, içinde vazgeçilmesi neredeyse imkansız alışkanlıklar edinerek yaşarken, bir patikada yürür gibi yaşamayı neden isteyelim?