Sibel ERASLAN / STAR Gazetesi
Dağları ve yürekleri titreten sesinden bahsetmeye hiç gerek yok. Allah vergisi sesini ve sanatını övmek sıradan artık. Bu yazı onun ilk adı "Muhtar"a yaraşır duruşuna övgülerle sonlans
Yeni Şafak'taki köşesinde "İki tarz" başlıklı bir yazı kaleme alan Taha Kılınç geçtiğimiz günlerde vefat eden Muhammed Ali es-Sâbûnî’nin siyasî duruşunu anlattı.
Görünürde yoğun bir dindarlık vardır fakat insan sahih duruşunu kaybettiği anda, kendi iktidar arzusu olmak üzere dini hizmetine almanın bir yolunu bulur. 1928 yılındaki din reformu böyle
Muhammed Ali es-Sâbûnî’nin siyasî duruşunu, kendisinin çağdaşı bir başka isimle -Saîd Ramazan el Bûtî- karşılaştırmak suretiyle ortaya koymak istiyorum. Çünkü her iki şahsiyet,
Malazgirt'te 26 Ağustos 1071'de Bizans ordusunu bozguna uğratan Sultan Alparslan, heybetli duruşu, cesareti, inancı, öngörüsü, kararlılığı ve uyguladığı savaş taktiğiyle Türklere Ana
İsrail ordusu, Lübnan’dan gelen bir insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğünü öne sürdü
Söylemlerimiz eyleme dönüşmediği sürece ne bireysel yaşantımızda ne de toplumsal alanda değişen bir şey olmayacaktır. Bu nedenle liderlerimizin İslam Birliği ekseninde bir araya gelip,
Trump’ın asrın planı olarak sunduğu ve gerçekte 1917 Balfour Deklarasyonu kadar bir utanç vesikası olan belge karşısında, TBMM’nin duruşu, bu konuda hassasiyeti olan bütün halklar ve
Doğu Akdeniz'deki hassas ortamda Akıncı'nın kendi iç siyasi hesaplarını ön planda tutarak hareket etmesi, uzlaşmacı duruşuna hiç yakışmadı. Ne Türkiye'nin ne de Kıbrıs Türk halkın�
Cem Karaca’nın aramızdan ayrılışından bugüne 16 sene geçti. Şarkıları hala her mecrada en çok dinlenen parçalar arasında. Ona bu denli acıları yaşatanlar tarihin çöplüğünde yer
Âkif, 63 yıllık hayatında, hep hüznün içinde umudun; mütevazilik içinde dik duruşun; kimsesizlik içinde “sessiz kahraman” olmanın temsilcisi olmuştur.
Pakistan’ın ulusal güvenlik stratejisi,bugüne dek hep Hindistan üzerinden ve Hindistan ile olası bir nükleer veya konvansiyonel savaşa kurgulanmış olarak yapılandırılmış ve güncellenm
İnsanın yaradılış hikmeti, dünyadaki aziz bir misafir olarak varoluş serüvenindeki duruşuna ve fıtratının muhafazasına dayanır. Akıl, kalp ve ruh selameti, tefekkür ve tevekkül ile ka
İsmet Özel daha "Yıkılma Sakın" şiirinden beri (1969) şiirin çürümüş ve uşaklaşmış aydın çevrelerine dahil olmamayı sağlayacak "kahredici kelimeler" ile yazılabileceğini ifade ed