Sosyal Medya

Modern eğilimler Müslümanların da davranışını belirliyor

İnsanın yaradılış hikmeti, dünyadaki aziz bir misafir olarak varoluş serüvenindeki duruşuna ve fıtratının muhafazasına dayanır. Akıl, kalp ve ruh selameti, tefekkür ve tevekkül ile kaimdir. Fakat seküler hayatın etkisindeki Müslümanların fikrî ve kalbî yolculukları oldukça sınırlıdır.



Rene Girard; Cervantes, Stendhal, Flaubert, Proust ve Dostoyevski’nin romanlarından hareketle, bunları birbirine baÄŸlayan yapısal ortaklığı ortaya koyar. Bu yapı üzerine tezini temellendiren Girard, modern insanın yönelimlerinin taklit yoluyla ÅŸekillendiÄŸini söyler. Bu yaklaşıma göre modern insanın arzuları ve beÄŸenileri, kaynağını kendi özünden almaz. Girard’ın metafizik/mimetik arzu olarak isimlendirdiÄŸi taklide dayalı arzuda, öznenin bir ÅŸeyi istemesi, kendisinin örnek aldığı veya deÄŸer yüklediÄŸi baÅŸka birinin de aynı ÅŸeyi istemesine baÄŸlıdır. BaÅŸka bir deyimle arzu edilen nesne,  model alınan öteki bir kiÅŸinin de aynı nesneye yönelmesiyle anlam bulur. Girard’a göre pozitivist anlayışın etkisindeki modern insan, inanç unsurunun boÅŸalan yerini doldurmak durumundadır ve bunu öteki’yi model alarak gerçekleÅŸtirir. Öteki, bir kahraman, bir mit, soyut bir olgu, hayran olunan bir kiÅŸi ya da herhangi biri olabilir.
 
Ä°stekler ruhsal bir kaynaktan doÄŸmadığı, öteki’nden etkilenerek oluÅŸtuÄŸu için bir benlik ve yanılsama sorununu beraberinde getirir. Özne, kendisini ve dış dünyayı doÄŸru okuyamaz, yanılsamalara düÅŸer. Bu tez, modern insanın kendi beninden uzaklaÅŸma, hayatını hakikatlerden yalıtma ve yanılsamalarla geçirme trajedisini doÄŸrular. Birçok koÅŸuÅŸturma, ihtiras ve kaygının özünde farkında olunmayan bir taklit eÄŸiliminin olması,  pek çok cenahtan yıkıcıdır. Kitlelerin yücelttikleri nesneler, mevki ve makamlar ya da kiÅŸiler, bir cazibe merkezi haline gelerek özne için tereddütsüz deÄŸerli kılınır. Zira popüler kültür ve popüler yaÅŸam, öznelerin eÄŸilimleri konusunda edilgenleÅŸerek, farkındalıksız bir taklit ile hayat sürmelerinin kanıtıdır. Öte yandan global düzende fertlerin taklit eÄŸilimleri hedef alınarak, bir standardizasyona gidildiÄŸi ve bunun kapitalizme hizmet ettirildiÄŸi de bir gerçektir.
 
Dünyadaki aziz misafir: Ä°nsan
 
Pozitivist insanın inanç boÅŸluÄŸunu doldurma çabaları ile mimesis/taklit yönelimleri arasındaki iliÅŸki, konuya farklı bakışlar sunar. Bunu günümüz Müslümanları üzerinde düÅŸündüÄŸümüzde, inanç-taklit ters orantısının yansıması, maalesef bulanıktır. Hâlbuki insanın yaradılış hikmeti, dünyadaki aziz bir misafir olarak varoluÅŸ serüvenindeki duruÅŸuna ve fıtratının muhafazasına dayanır. Akıl, kalp ve ruh selameti, tefekkür ve tevekkül ile kaimdir. Fakat seküler hayatın etkisindeki Müslümanların fiiliyâtı da mimesis (taklit) arzu ve yönelimlerle ÅŸekillendiÄŸi ve çağın korkunç hızına kapıldığı için, öz’den hakikate uzanan fikrî ve kalbî yolculuklar oldukça kısıtlıdır. EÄŸilimlerin kendinden deÄŸil, farklı mecralardan beslenmesi, insanın dış dünyaya ve -daha da mühimi- bizzat kendisine yanılsamalarla bakmasını beraberinde getirir. Bu bir yabancılaÅŸma sürecidir. Varlık, âlem, kâinat, ölüm, kader minvalli hakikat tefekkürleriyle kendi öz’üne ulaÅŸan insan, elbette ki arzularını, yönelimlerini sırat-ı müstakîm zeminine oturtmayı gaye edinecek; en basit iÅŸlerden genel hayat üslûbuna kadar bu tavrı muhafaza edecektir.
 
Gündelik hayattaki sıradan gibi gözüken eÄŸilimlerimizi, öz-taklit-hakikat baÄŸlamında düÅŸünmek ve samimi bir deÄŸerlendirme yapmak, farkındalık kazandıran öncelikli bir adım olmaz mı?
 
 
 
Müellif: Meleknur Özdoruk DurmuÅŸ / Kaynak: Dünya Bizim Web Sitesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.