Yaşamak, atılı bir suç gibi kalır üzerinde. Anlatamazsın çünkü. Dilini eline alıp sokaklarda bağıra çağıra anlatmak, derdini ummana dökmek istersin de susmaların en kavisi, sessizlik
Gerçekten kaçmak bir nebze rahatlatır. Parlayan bir şeyin ani çekiciliği gibi. Makyajcıların masallarını gerçek sanmak uykuya da iyi gelir. Peki, kim toplar parsayı? Elbette makyajcı masa
Hapishaneler, siyasal iktidarların muhaliflerini kolayca ortadan kaldırabildikleri birer aygıta dönüşmesi genç Cumhuriyetimize intikal eden kötü miraslardan biriydi.
3. dünya savaşının fitilini ateşleyebilecek gelişmelerin arefesinde yaşanan gelişmeler; “insanlık nereye geldi’’ ve “bu yol bizi nereye görürüyor” sorusunu sormayı ve bu soruyu
Bakınız, Amerika emperyalisttir. Rusya emperyalisttir. İran emperyalisttir. Bizim “İslâm devrimi” sandığımız nanenin altından çıkan şeyse Şii hilâli dedikleri hayali, hayata geçire
Kimilerine göre “İran’ın Ortadoğu’daki kılıcı” kimilerine göre “Halep Kasabı”, kimilerine göre bir “zeka dehası” ve “usta akıl”. Bazısının gözünde ise “Gölge ko
Gerek eğlence merkezlerini, kafeleri, alışveriş merkezlerini dolduran gençler. Gençliğin ideali tüketim üzerine kurgulu. Çok para kazanma, rahat ve modern bir hayat yaşama. İdealsizlik, ü
Yakın tarihe bakışımız salt duygusal! “Duygusal” olanın “bilimsel”, “tarihsel”, “mantıksal” olmak gibi bir zorunluluğu zaten yoktur: Yakın tarihe ilişkin “derin analiz”le
Ortadoğu'da tarihi bir gece yaşandı. Amerikan ordusu, Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlediği hava saldırısında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım S�
Hariciye Nazırı yapılan Mustafa Reşit Paşa, 17 yaşındaki padişahı ikna etti ve Osmanlı Devleti’nin dinamiklerini sarsacak tanzimi kabul ettirdi. Ferman 3 Kasım 1839 günü Gülhane bahçe
Bu dünyanın gerçek zenginleri iman eden ve yaşamlarını istikamet üzere sürdürebilenlerdir. Bu dünyanın gerçek zenginleri inanan ve inandıkları gibi yaşamayı başarabilenlerdir.
Suriye'de Esed rejimi ve Rusya'nın saldırılarından kaçarak Sarmada ilçesindeki Sarut çadır kampında barınan siviller, zor şartlarda yaşamlarını sürdürüyor.
Düşmanın diliyle konuşanların düşmanın mantığına teslim olması kaçınılmazdır. Nitekim bir sonraki aşamada ‘ılımlı-aşırı’ ayrımı türünden tasnifleme çabalarının da ayn
İslam fıkhına göre yaşadığımız toprak veya ülke “Daru’l-İslam”, “Daru’l-Küfr”, “Daru’l-Harp” gibi tanımlarla ayrıştırılmıştı. Toplum ve toprak bağlamındaki ayr�
Birçok şeyi yapmayarak başarılı ve erdemli olabilir, topluma faydalı bir bireye dönüşebiliriz.