Batı’dan beklenenlerin hiçbiri gerçekleşmedi. Tersine, bütün olaylar, bu bekleyişin boş bir hayal olduğunu gösterdi. Buna rağmen, aynı noktada, abese dönüşmüş bir çaba içindeki di
Bizde darbe geleneği tasfiyeleri içerdiği için varoluşumuza içkin tüm siyasi geçmişimize hakim olsa da Tanzimat öncesi Paşalar iktidarından Babıali Baskını'na oradan 15 Temmuz'a kadar t
İşte Batıcılık yolundaki ilk radikal eylemin temel esprisi, özü budur: Devletin, İslâmî esasa dayanan temelini, yeni bir siyaset ve hukuk düzeniyle, yani Batı’nın hukuk, siyaset, toplum
İslamcılık yani İmparatorluk ufku Tanzimat sonrasındaki müsavat, savunma ve düşkünlüğün ürettiği içeriksiz tecdid-ihya-ıslah girdabının değil 1700'lerdeki Müslüman asaleti ve üst
Bu toplumun bir ruhu vardı: İslâm’ın sunduğu, hem tarih yapmamızı, medeniyetler kurmamızı hem de insanlığa örnek olan bir adalet, merhamet ve hakkaniyet iklimi inşa etmemizi mümkün k�
Tanzimat Edebeyatı'nın toplumun aksayan taraflarını ele almak istediği açıkça görülebilmektedir. Osmanlı aydını, karşısında durduğu Batılılaşma problemi üzerine düşüncelerini i
Tanzimat Fermanı’nın ilanından itibaren hayatımızın her alanında bizleri tesir altına alan ve etkileri günümüze değin devam eden kültür farkılaşması ve yabancı kültürlerin bombar
Tanzimat'tan beri içinde savrulduğumuz "baskıcılık-komploculuk" sarmalını kırmak ancak onu yaratan yapısal nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilir
Hariciye Nazırı yapılan Mustafa Reşit Paşa, 17 yaşındaki padişahı ikna etti ve Osmanlı Devleti’nin dinamiklerini sarsacak tanzimi kabul ettirdi. Ferman 3 Kasım 1839 günü Gülhane bahçe
Tanzimat sonrasındaki tecrübeler de gösteriyor ki, bütün bu işi yapacak olan yetişmiş, kaliteli hukukçulardır. Değişebilir hükümleri de güncellemek basit ve sıradan bir iş değildir.
Batılılaşma tarihimiz, bir yönüyle Avrupa'ya sığınma tarihidir... Tanzimat'tan beri batılılaşma maceramızın serencamını belirleyen kuşak hem Batı'dan beslendi hem de başı sıkışt
Rasim Özdenören, Tanzimat'taki kafa karışıklığına dair, ve o bölmeli kafalardaki karışıklığı fark edememeye dair muhteşem bir yazı yazdı.
Avrupa Birliği üyelik tartışmalarının başladığı dönemde İslami bilgisine itibar edilen bir zatın olduğu toplantıda şu tez işleniyordu: Avrupa Birliği''ne girdiğimizde homoseksüelli
Daha 38 yaşındaydı. Bir yerde kaderi benzememekle birlikte IV. Murad ve II. Osman gibi tahtı ve hayatı genç terk edenlerdendi. Sultan II. Mahmud’un en yaşlı çocuğu Cemile Sultan’dı. Osm
Rasim Özdenören- Yeni Şafak