Sosyal Medya

Nevzat Kösoğlu'nun perspektifinden kültürün evreleri

Tanzimat Fermanı’nın ilanından itibaren hayatımızın her alanında bizleri tesir altına alan ve etkileri günümüze değin devam eden kültür farkılaşması ve yabancı kültürlerin bombardımanı konusuna bu hususta çorak gönülleri yeşerten ve bizlere ufuk açan Nevzat Köseoğlu büyüğümüzün penceresinden bakmak bizler için faydalı olacaktır.Çünkü Köseoğlu ‘’Milli Kültür ve Kimlik’’adlı eserinde tamamıyla bu önemli mevzudan bahsetmektedir.



KöseoÄŸlu,kültürün geçirdiÄŸi evreleri kültürün doÄŸduÄŸu dönem, olgunluk dönemi ve kültür soÄŸuması olan dönem olmak üzere üç sınıfa ayırmıştır. Kültürün doÄŸduÄŸu dönemin en önemli özelliÄŸi toplumda imanın kuvvetli oluÅŸudur. Burada imandan kasdedilen sadece dinsel inanışlar deÄŸil bir toplumun sahip olduÄŸu inanç sistemlerinin bütünüdür. Yani bu gruba toplumun varoluÅŸundan beri biriktirerek günümüze taşıdığı gelenekleri, örf ve adetleri de dahildir. Kültür bu döneminde gayet canlı olup etkileÅŸtiÄŸi kültürlerden aldığı unsurları kendi kültürüne adapte etmektedir, yani millileÅŸtirmektedir. Böylece kültür mozaik gibi büyümekte ve zenginleÅŸmektedir. Bu dönemin bir diÄŸer özelliÄŸi ise amellerin iman çerçevesinde gerçekleÅŸmesidir. Amel-iman iliÅŸkisinin bozulması, yani amellerin imandan sapmaya baÅŸlaması iman zayıflığını da beraberinde getirecek ve kültür sahip olduÄŸu heyecanı yavaÅŸ yavaÅŸ kaybedecektir.
 
Kültürün ikinci dönemi ise olgunlaÅŸma dönemidir. Bu dönem en parlak dönem olmakla beraber çözülme tohumlarının da atıldığı dönemdir. Bu dönemde kültür müesseseleri sıradanlaÅŸmaya baÅŸlamış ve yeni deÄŸerler üretimi özelliÄŸini de yavaÅŸ yavaÅŸ yitirmiÅŸtir. Çünkü kültürün geldiÄŸi son noktada kültür müesseselerinin yöneticileri artık tüm sorunların çözüldüÄŸünü ve meselelere geleneksel biçimde yanıt verilmesi gerektiÄŸini düÅŸünmektedir, onlara göre kültür ulaÅŸması gereken son seviyeye ulaÅŸmıştır.
 
Kültürün üçüncü ve son dönemi olan soÄŸuma döneminde ise kültür tamamen canlılığını yitirmiÅŸtir. Artık yeni unsurlar üretme yeteneÄŸini kaybettiÄŸi gibi elinde var olanı da koruyamamaktadır. Bu dönemde sürekli yabancı kültürlerin baskısı sonucu toplumsal yaÅŸantı deÄŸiÅŸmekte ve bireyler o günkü hakim olan kültüre uymak zorunda kalmaktadır. Ä°nsanların yaÅŸam tarzları, düÅŸünceleri, eylemleri o zamana hakim olan kültür anlayışına göre ÅŸekillenmektedir.
 
KöseoÄŸlu kültürün evrelerini bu ÅŸekilde tasnif ettikten sonra çözüm reçetesini ÅŸu ÅŸekilde ver-mektedir:
 
Kültürün canlanması, tekrar ayaÄŸa kalkabilmesi için iman tazelenmesine ihtiyaç vardır. Kültür iman tazeleyip milli bir üslup yakalarsa tekrar ihtiÅŸamlı günlerine dönecektir. Bizim kültürümüzün de ayak baÄŸlarından kurtulup ihtiÅŸamlı günlere dönmesi dileÄŸi ile…     
 
 
 
Müellif: Metehan Kaygı

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.