7 Ekim öncesinde ve sonrasında, 'Esir olarak yaşamaktansa, şerefli ve hür insanlar olarak ölmeyi tercih ederiz' diyen ve haksızlığa, zulme direnen Müslümanlara selam olsun...
Başkan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni, 'İsrail'in cinayetlerini koruma konseyi haline geldiğini' söylemesi, BM. kuruluşuna karşı en net açıklama ve tavırdır.
Unutmayalım ki, Hak, maddî açıdan da kuvvete dayanmadığı zaman batıl durumuna düşmüş gibi gösterilir; batıl da güçlü olduğu zaman kendisini dünyaya hak olarak sunmak imkânının el
Dünyaya, etnik, coğrafî veya mahallî standartlara ve ölçülerle bakmaktan kurtulmak zorundayız.
Kendi şehirlerinin merkezindeki dev bazilikaları, kiliseleri görmezlikten geliyorlar; burada 'aydınlattıkları'nı düşündüklerinin ağzına 'kamusal alan' sakızını veriyorlar.
Arablar ve Yahudilerin, Hz. Nuh'un oğullarından Sam'ın soyundan geldiğine inanılır. Dilleri de birbirine çok yakın olan bu iki kavme de (sâmi değil, a sesi uzatmadan) samî ırkı denilir. B
Zarif'in sözleri, devletin verdiği söze rağmen korunamamış: dışarıya sızdırıldı. İlginç ve hattâ tehlikeli görüş ve itiraflardı.
Bütün dünyanın başa çıkamadığı 'Corona Salgını' üzerine, 'Hükûmet'e yol gösterirken, 'Bütün dünya nasıl mücadele ediyorsa, siz de öyle edersiniz.. Bilim Kurulları'nı toplarsın
Günübirlik düşünüldüğünde, 'Dostumun Dostu dostumdur / Dostumun Düşmanı ve Düşmanımın Dostu düşmanımdır/ Düşmanımın Düşmanı dostumdur..' gibi ölçüler, kendi mantığı i�
'Ermenici silâhlı mücadele' teşkilatları da, eylemlerini tırmandırarak dikkatleri üzerinde toplamakta, Osmanlı'yı içerden çökertmekte hizmet edebilecekleri ümidiyle, başta Fransa ve Rus
Müslüman bir halkın hayatını, uluslararası sözleşmeler, andlaşmalar, yabancı kültürlerin ve yaşayış tarzlarının normal gördüğü sapkınlıklar değil, inancımızın temel kurallar
Emperial dünyanın '5'li Çete'sine karşı mukabil hamleler yapan, teslim olmayan ve kendisiyle oynanan değil, artık, kendisiyle oynamaya kalkışanlara mukabelede bulunacağından korkulan bir T�
Mehmed Boynukalın Hoca, alışılagelmiş bir 'imam', ya da bir 'namaz kıldırma memuru' değil.. Kendi alanında, İslâm fıqhı / hukuku konusunda en yetkin âlimlerinden..
Çanakkale Zaferi'ni anmaktan maksadın, o savaşların şehid ve gazilerine minnet duygularını ifade değil, o sırada yarbay olan sadece bir ismin parlatılması olduğu bir daha sergilendi.
100 yıldır, lehinde daha yeni yeni konuşulmaya başlanan bir tarihî isme karşı çıkanlar, 100 yıldır sadece övülen ve aleyhine konuşulması kanunen şiddetle yasaklanan tarihte kalmış