Selahattin Çakırgil: Hökümetin önünden geçtim
Follow @dusuncemektebi2
Bütün dünyanın başa çıkamadığı 'Corona Salgını' üzerine, 'Hükûmet'e yol gösterirken, 'Bütün dünya nasıl mücadele ediyorsa, siz de öyle edersiniz.. Bilim Kurulları'nı toplarsınız, o kadar basit..' derken bile bu kadar komik değildi..
Muhalefet'in en büyüÄŸünün lideri, ömür adam.. KeÅŸke siyasetçi olmasaydı da, bir tulûât tiyatrocusu olsaydı. Belki o zaman, yarım asır öncelerde vefat eden Ä°smail Dümbüllü'nün doldurulamayan yeri boÅŸ kalmamış olurdu.. Dümbüllü, hiç beklenmeyen ve en mantık dışı sözü bile, sanki mantıklı bir sözün içindeki bir çeliÅŸkiyi gösteriyormuÅŸ gibi ifade eder ve bizi gülmekten kırıp geçirirdi.
Bu muhalefet öncüsü siyasetçi de çok laflar dinledim, ama, bu seferki lafları, 'mısra-ı berceste' gibi oldu..
Bütün dünyanın baÅŸa çıkamadığı 'Corona Salgını' üzerine, 'Hükûmet'e yol gösterirken, 'Bütün dünya nasıl mücadele ediyorsa, siz de öyle edersiniz.. Bilim Kurulları'nı toplarsınız, o kadar basit..' derken bile bu kadar komik deÄŸildi..
Evet, böyle bir sığ muhalefet öncüsüne sahib olması, bu ülkenin büyük talihsizliklerinden bir diÄŸeri olsa gerek.. Çünkü, tebessüm ettirmesi bile acı veriyor.
DüÅŸünebiliyor musunuz, nice yıkımlara, idâmlara yol açmış olan 'askerî darbeler'den bir diÄŸeri daha sahnelenirken, bu 'kahraman siyasetçi'miz, tankların arasından, bütün o darbecilerin üzerine, âdetâ, ölü toprağı serpmiÅŸ gibi, dimdik , kahramanca geçmiÅŸ ve bir yandaşının evine, oradan o askerî darbeyi tv. ekranından seyretmiÅŸ, kahvesini yudumlayarak..
Halbuki, birkaç sene önce, 'Bir darbe olursa, tankın üzerine ilk ben çıkar, karşı koyarım..' diye, nutuk çekmiÅŸ; 1991'de, Moskova'da Kızılordu Åžefleri'nin kalkıştığı darbe teÅŸebbüsüne karşı, tankların üzerine çıkarak halka önderlik eden ve kahramanlaÅŸan Yeltsin gibi davranacağını çaÄŸrıştırmıştı..
Ama, haydi o olmadı..
Ama, 15 Temmuz 2016'daki kanlı askerî darbe sırasında, yüzbinler sokaklara dökülüp, 'Allah'u Ekber!' diye ve Ezân sesleri arasında, o darbe hıyanetine direnirken; bu 'kahraman muhalefet öncüsü', o zaman hiç bir ÅŸey yapamamıştı..
Ama, aradan 5 yıl geçmekteyken, bir tv. kanalında, ona, '15 Temmuz gecesi, tankların ve darbecilerin arasından geçip gitmesi'nin nasıl olduÄŸu sorulmuÅŸ..
O 'darbe kırıcı' büyük kahraman siyasetçimiz, öylesine büyük bir laf etmiÅŸ ki, bu zamana kadar nice 'darbeci zorbalar' karşısında, böyle sihirli bir darbe kırıcı formülü uygulayamayıp, sadece iktidarlarını deÄŸil, canlarını da yitirmiÅŸ olan maÄŸdurların talihsizliklerine yanmamak elde deÄŸil.. Çünkü, 'Ben tankların arasından geçip gittim.. O da geçip gitseydi, benim gibi..' demiÅŸ..
('O da geçip gitseydi ya..' dediÄŸi kiÅŸi ise, hem kendisini, hem de arkasından gelen milyonları, tanklara, helikopterlere, savaÅŸ uçaklarına, yüzlerce kurban vererek, geride binlerce yaralı bırakarak direnmeye çalışan, emsali bunca darbeler sırasında görülmemiÅŸ bir 'halk lideri' idi. Ve o halkını bulmuÅŸtu yanında, ve milyonlardan oluÅŸan halk kitlesi de ilk olarak böylesine yürekli bir liderini..)
Yemin edebilirim, bir 'seçme-saçma lafları belirleme' yarışması yapılsaydı, bir hükûmet darbesi karşısında söylenebilecek laflar arasında hiçbir laf, bu büyük muhalefet öncüsünün bu sözüyle yarışamazdı.
MeÄŸer büyük muhalefet siyasetçimiz, ne büyük kahramanlık yapmış da, tevâzûundan dolayı, bu zamana kadar söylememiÅŸ; ve, bizler de o kahramanca yürüyüÅŸü deÄŸerlendirememiÅŸiz..
Ne Anibal sergilemiÅŸtir öyle bir kahramanlığı, ne Napolyon, ne de, KöÅŸk'ünü basan fedaîlerinin eline düÅŸmemek için, 'çarÅŸaf' giyerek kaçtığı söylenen kendi lideri..
Sahi, hiç aklımıza gelmemiÅŸti? Amerika ve diÄŸer bütün emperial güçler, bir askerî darbe sonundaki baÅŸarı haberini, 12 Eylûl 1980 Askerî Darbesi yapıldığında, 'Bizim çocuklar baÅŸardı..' dedikleri gibi almaya hazırlanmışken; bu darbeyle devrilmesi beklenen lider, nasıl olmuÅŸtu da bu büyük muhalefet lideri gibi tankların, zorbaların arasından geçip gidememiÅŸti..
Bu büyük muhalefet öncüsünün, o kahramanlığı sergilediÄŸi saatlerde, o tarihlerde BirleÅŸmiÅŸ Milletler'de Amerikan BaÅŸtemcilcisi olan John Bolton isimli kiÅŸi, bir Amerika tv. kanalında, henüz, darbenin hangi merhalede olduÄŸunu öÄŸrenememiÅŸken; Türkiye saatiyle 23.30 civarında, 'Evet, Türkiye'de bir askerî hareket var.. EÄŸer askerler kazanırsa, laiklik güçlenir.. ErdoÄŸan kazanırsa, o zaman da laik rejim zayıf düÅŸer.. Ve ErdoÄŸan devrilirse, onun için göz yaşı dökmem.. Çünkü, o Amerika'nın dostu deÄŸil'..' kabilinden laflarını sıralıyordu..
Evet, büyük muhalefet öncümüzün yaptığı kahramanlığı nasıl selâmlamalıyız, bilmiyorum?
12 Eylûl 80 Darbesi öncesinde, 40 yıl öncelerinin Ä°stanbul'unda yaÅŸayanlar hatırlarlar belki..
Fatih, Bayezid, Aksaray, Eminönü, BeÅŸiktaÅŸ, Üsküdar, Kadıköy vs. gibi ÅŸehrin en merkezî yerlerinde, duvarlarda yarım metre büyüklüÄŸünde harflerle, çok da düzenli olmayan bir ÅŸekilde bir yazı çıkardı, karşımıza.. O yazıda çok sâde bir mesaj vardı:
'-Hökümetin önünden geçtim..'
Bu yazıyı kim yazardı, kimse bilmiyordu.. Ve kimbilir 'Hökümet'i nasıl tasavvur ediyordu, ve önünden nasıl geçmiÅŸti ki, bu yazıyı her tarafa yazıyordu..
Çok garib bir ifadeydi bu.. BaÅŸka hiç bir ÅŸey de yoktu, baÅŸ tarafında ve sonunda..
Sadece o cümle , 'Hökümetin önünden geçtim..' yazısı vardı, ve insanları bir tuhaf tebessüme sevkederdi.
Bu yazıyı o zamanlar, 15 Temmuz 2016 gecesi bir darbe zorbalığı ve hıyaneti sırasında 'tankların arasından korkusuzca geçen' böyük muhalefet öncüsü de yazmış olamazdı..
Ama, bazı tipler, böyle hassas zamanlarda, toplumu tebessüm ettirmek gibi bir rolü üstleniyorlar demek ki..
Kaynak: Star Gazetesi
Henüz yorum yapılmamış.