Libya’da dünya sisteminin “boşluğu”ndan faydalanıp münhasır bölge çıkışıyla ciddi bir “yarık” açan Türkiye, elbette iki bloğun dışında ve karşısında yer alabilecek güc
Kırım Harbi; Osmanlı, İngiltere ve Fransa ile Rusya arasında 1853’den 1856’ya kadar üç yıl sürmüş ve Geç Avrupa Tarihi’nde I. Dünya Savaşı’na kadar ki en büyük savaş olmuştu
Tarihimiz büyük insanla doludur: Atilla Han, Mete Han, Buğra Han, Alp Aslan, Melikşah, Kılıç Aslan, Ertuğrul Gazi, Osman Gazi, Orhan Gazi, Murad Hüdavendigâr, Yıldırım, Fatih (nefes al, d
Osmanlı’nın parçalanması doktrininin Rus dış politikasının değişmeyen hedefi olduğu pek sorgulanmayan bir kabuldür. Oysa Petersburg’un İstanbul’a yaklaşımı siyasî konjonktüre g
Osmanlı Devleti’nin 400 yıllık Kuzey Afrika hâkimiyetinden geriye kalan en büyük miras Kuloğulları denilen Türkler’dir. Kuloğulları her ne kadar bugün Türkçe konuşamasalar da Türk
Osmanlı’yı, Rumeli ve Anadolu üzerinde iki ayağı üstünde duran bir insana benzetirsek, 1913’te Rumeli anavatanının kaybıyla devlet daha fazla yaşayamamış ve 1922’de yıkılmıştı.
Tarihçi yazar Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu Sabah gazetesindeki yazısında Osmanlı'daki ve Cumhuriyet evresindeki millet kavramı ve yaklaşımını ele aldı.
Şevket Rado tarafından bizzat Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin el yazmasından yararlanılarak oluşturulan kitap, okunmak için adeta ben buradayım diyor, okuyucuyu ivedilikle yanına çağırıyor
Bu târihî vak’a için yazılmış olan “Plevne Marşı” mağlûbiyete yazılmış olan tek marştır. Gâzi Osman Paşa gibi nice kahramanlarla dolu târihimizi okumalı, öğrenmeli ve anlat
İnsan, bu dünyaya üç temel ihtiyaçla gelir. Bunlar bedenî gelişimi temin için gıda, rûhî hayatın tekâmülü için terbiye, zihnen ve kalben terakkî için de ilim ihtiyacıdır. Bunları
Hem çizgilerini, hem çizgisini beğenerek takip ettiğim Osman Turhan, yaşadığımız kavga ve gürültünün en önemli sebeplerinden birinin, memleketteki şair yetersizliği olduğunu söyledi,
Osmanlı’dan miras kalan kadim kavram “mahalle olgusu” bize aslında çok şey ifade eder. Sorumluluk bilinci ile sosyal dayanışmayı; birbirlerini tanıyan ve birlikte ibadet eden insanların
Osmanlı kontrolünden çıkalı iki asra yakın bir süre geçmesine rağmen gerek kültürel anlamda gerek de mimari açıdan İslam’ın izlerini sürmek bugün bile mümkündür.
İftira, bâtınî haramların en çirkin ve en ağır olanlarındandır. Kin ve haset gibi kalp hastalıkları neticesinde, nefret edilen yahut haset duyulan kardeşine, yalan bir isnâd ile zarar ve
Hapishaneler, siyasal iktidarların muhaliflerini kolayca ortadan kaldırabildikleri birer aygıta dönüşmesi genç Cumhuriyetimize intikal eden kötü miraslardan biriydi.