İnsanoğlu yaşamını nerede sürdürürse sürdürsün ilk evvela kendini güvende hissetmek ister.Tehlike bu kadar yakınımızda iken güvenliğimizi nasıl sağlayabiliriz?
Evini Hira’n yapabiliyor musun? Hira’n yani mağaran: arındığın, dirildiğin, kendine geldiğin yurdun, umudu bulduğun ufkun? Mağara’na yani inzivaya kapanarak kendini, hakikati keşfe ç�
Kimi haftalarca evine gitmeyen, kimi aynı evde yaşadığı aile üyelerinden kendini tecrit eden, kimi ise salgınla mücadelede gönüllü olarak acil serviste hizmet veren sağlık çalışanları
Bilim var ya bilim, acayip bir şeydir” demek manasına gelen “bilimcilik”, atom bombasının icadıyla değil de Hiroşima’ya atılan atom bombasıyla “ölür.”Fakat bir bakıma “din te
William Blake'e “Baca Temizleyicisi” şiirini yazdıran hadise, Blake'in kendini ait hissetmediği İngiltere'nin bir gerçeğidir. Bir şekilde kimsesiz kalmış çocuklar, onları himaye ettiği
Okyanusun ortasında fırtınaya yakalanan bir gemide kimse kendini düşünemez. Kaptan, sadece kendisini düşünmekle kendini kurtaramayacağını bilir. Gemi battığında herkesle beraber ölece�
Siyonist işgale her karşı çıkışı antisemitizm yaftası yapıştıran Batının islamofobik dalgalanmadan bağımsız olmadığını görmeyen yok. Bir yanda soykırımı mağduriyet endüstris
'Çalışan kadın’ kavramı yaklaşık iki yüzyıllık bir geçmişe sahiptir. Bunun ana nedeni modernleşme ve sanayileşme ile birlikte çalışmanın ev dışına taşan, ücret getiren kısmı
Kulluk, yaratılanın, yaratıldığı hâl üzere olması demek ise, insan için akl etmek, kul olmaktır. Kul olmak ise ancak ve ancak kendini idrâk etme, kısaca, idrâk-i taayyün-i şahsî, yani
“İslamcılık” kavramı ve “İslamcı” sıfatı (ve bazen yaftası), kendini bu kavramın ifade ettiği düşünce geleneğine/ideolojiye yakın hisseden veya hissetmeyen birçok Müslümanı
Kur’an’da da, “Siz insanlara gerçek iyilik, erdem ve dindarlığı tavsiye ederken kendinizi unutuyor, bundan muaf olduğunuzu sanıyorsunuz, öyle mi?” (Bakara 2/44) buyrulurken tam da dinda
“Modernleşme döneminde ulema ve dini otorite ortadan kalkınca insanlar din konusunda yeterli bilgilendirmeden uzak kalınca bu ihtiyacı kendinin gidermesi gibi bir durum ortaya çıktı. Buna bi
Hakikatte insan kendi kendine karşı bir şahittir. (Kıyamet Suresi, Ayet 14-15) Ayet-i kerimeyi serbest çevirmek isteseydim 'Ne kadar mazeret söylese de insan kendini bilir' diye çevirebilirdim.
Herkes bir parça ekmeğin arkasında koşarak kendini rezil ediyor. Bir parça ekmeğe sahip olmak için gayrimeşru işler yapıyor. Bunu görünce bildim ki rızkı Allah’a ait olan canlılardan
İnsan sadece tabiatı değil, kendini de tahrip ediyor. İnsanımızın çektiği ruh ve kültür ızdırabına göz mü yumacağız? Asıl derdimizin “kaybolan insanlığımız” olduğu hakikati