Sosyal Medya

Kendini ‘Dindar’ Olarak Tanımlayan Erkeklerin Kadının Çalışmasına Bakışı

'Çalışan kadın’ kavramı yaklaşık iki yüzyıllık bir geçmişe sahiptir. Bunun ana nedeni modernleşme ve sanayileşme ile birlikte çalışmanın ev dışına taşan, ücret getiren kısmının daha değerli görülmesi ve sadece bunun ‘çalışma’ olarak nitelendirilmesidir.



Cinsiyetten bağımsız olarak ‘çalışma’ denildiÄŸinde kadın ve erkek için insanlıkla yaşıt bir faaliyetten söz edilir. Gerek yemek, temizlik, çocuk bakımı gibi ev içinde gerekse tarla, bahçe gibi ev dışında kadın çalışması insanlık tarihi kadar eskidir. Ama ‘çalışan kadın’ kavramı yaklaşık iki yüzyıllık bir geçmiÅŸe sahiptir. Bunun ana nedeni modernleÅŸme ve sanayileÅŸme ile birlikte çalışmanın ev dışına taÅŸan, ücret getiren kısmının daha deÄŸerli görülmesi ve sadece bunun ‘çalışma’ olarak nitelendirilmesidir. 

Bu anlamdaki kadınların çalışmasına, iÅŸ gücüne, kitlesel üretime geçilen sanayi devriminin ve iki büyük dünya savaşın etkisi ile hem arz hem de talep artmıştır. Bugün toplumumuzda kadınların ev dışında ücretli iÅŸlerde çalışması yaygın olarak kabul görmektedir. Ayrıca birçok nedenle gün geçtikçe ‘çalışan’ kadın sayısı hızla artmaktadır. Bu artış ülkelerin ekonomik geliÅŸmesi üzerinde olumlu katkı saÄŸlamaktadır. Buna raÄŸmen kadınların çalışması sadece ekonomik nedenlere indirgenemez. Kadınlar hayata katma deÄŸer katmak, özgüven ve kiÅŸisel geliÅŸimini artırmak, sosyalleÅŸmek, saygınlık kazanmak gibi nedenlerle de çalışma hayatı içinde var olabilmektedir. Çok yaygın olmasa da kadının çalışma hayatında olmasına yani ev dışında ücret karşılığında çalışmasına karşı hala bir çekincenin ve olumsuz bir bakışın bulunduÄŸu görülmektedir. Bu bakış açısının, geleneksel toplumlarda ve çoÄŸunlukla da dindar kesimlerde daha yoÄŸun olduÄŸu düÅŸünülmektedir. Bu çalışmada kendini dindar olarak tanımlayan erkeklerin kadının ücretli çalışmasına bakışları irdelenmeye çalışılmıştır.
 
Cinsiyetler arası geleneksel iÅŸ bölümündeki kadının ev içi iÅŸlerden, erkeÄŸin de ev dışı ve evi geçindirmeyi saÄŸlayacak iÅŸlerden sorumlu olduÄŸu anlayışı günümüzde kısmen geçerliliÄŸini yitirmiÅŸtir. Zira kadınlar da artık hem maddi hem de manevi diyebileceÄŸimiz kendini geliÅŸtirme, hayata katma deÄŸer katma gibi birçok sebeple ev dışı ve kazanç saÄŸlayıcı iÅŸlerde çalışabilmektedir. Hatta çevremizde birçok bekâr erkek farklı saiklerle eÅŸ olarak çalışan kadın istemektedir. Bu geleneksel aile yapısındaki deÄŸiÅŸmeyi de gösterir. Geleneksel aile yapısı deÄŸiÅŸmiÅŸtir ancak geleneksel aileye, kadına bakış pek de deÄŸiÅŸmemiÅŸtir. Ayrıca bu bakışın dindar erkeklerde daha baskın olduÄŸu görülmektedir. Bunu kadının çalışmasına ve ev içi sorumluluklarına bakışta görmek mümkündür. Bu çalışmadan çıkan sonuçlar da bunu teyit eder biçimdedir. Çalışmamız kapsamında erkeklerin kadının çalışmasına ve aile hayatı ile iliÅŸkisine bakışı aÅŸağıdaki ÅŸekilde özetlenebilir:
 
Erkeklerin Kadının Çalışmasına Bakışı
 
1. Ä°ster dindar olsun ister olmasın erkeklerin çoÄŸunluÄŸu ‘çalışan kadın’ ifadesinden ‘bir iÅŸyerinde ücret karşılığı çalışan kadını’ anlamaktadır. Bu anlayış dindar erkeklerde dindar olmayanlara oranla daha çoktur.
 
2. EÄŸitimle doÄŸru orantılı olarak kadınların çalışma hayatına giriÅŸi gün geçtikçe artmaktadır. Bu artışın devamı ‘Kadınlar çalışma hayatı içinde daha çok yer almalıdır’ ÅŸeklinde bir temenniye dönüÅŸtüÄŸünde dindar erkeklerin yarısı, dindar olmayan erkeklerin 1/5’i bu temenniye katılmamaktadır.
 
‘Çalışan kadınlar çalışmayan kadınlardan daha mutlu’ olduÄŸu görüÅŸüne dindar erkeklerin yarısından fazlası katılmamaktadır. Yani onlara göre çalışan kadın çalışmayan kadından daha mutsuzdur. Dindar olmayan erkekler çalışan kadının mı, çalışmayan kadının mı daha mutlu olduÄŸu konusunda net deÄŸildir.
 
Çünkü ‘çalışan kadınların çalışmayan kadınlardan daha mutlu’ olduÄŸu görüÅŸüne katılanların ve katılmayanların oranları aynıdır.
 
3. Hem dindar erkeklerde hem de dindar olmayan erkeklerde ‘çalışma hayatında kadın iÅŸi, erkek iÅŸi diye bir ayrım’ olması gerektiÄŸi kanaatinde olanların oranı olmayanlardan daha yüksektir. Ancak dindar erkelerde bu oran dindar olmayan erkeklere göre daha yüksektir.
 
4. Ä°ster dindar olsun ister olmasın bütün erkeklerde ‘çalışma hayatına giren bir kadının dindarlığının zayıflamadığı’ kanaatine sahip olanların oranı olmayanlardan daha yüksektir. Ancak bu kanaat dindar olmayan erkeklerde daha yüksektir.
 
5. Kadınların çalışması toplumun bir kesimince uygun bulunmamakta, ancak bazı özel durumlarda çalışmasının uygun olacağı söylenmektedir. Bu özel durumlar kadının bakıma muhtaç çocuÄŸunun olmaması ve evi geçindirecek bir erkeÄŸin bulunmamasıdır. Ancak bu iki özel durumda kadın çalışabilir görüÅŸünün birinci kısmına yani çocuÄŸun olmaması durumunda çalışabilirliÄŸine erkeklerin çoÄŸunluÄŸu karşı çıkmaktadır. Yani çocuk olsa da kadın çalışabilir demektedirler. Ancak evi geçindirecek erkeÄŸin bulunmadığı durumda kadının çalışmasını uygun buluÅŸ çocuklu durumdan daha yüksektir. Bu geleneksel bir yapının da göstergesi sayılabilir.  
 
Ayrıca dindar erkeklerin yarısı evi geçindirecek erkek bulunmadığında ancak kadının çalışmasını uygun bulmaktadır. Bu da Ä°slam dininin ev geçimini erkeÄŸin sorumluÄŸuna vermesinden kaynaklandığı için olmalıdır.
 
Erkeklerin kadının çalışması ve ev hayatı iliÅŸkisine bakışı
 
1. Kadınlar ev ve iÅŸ hayatı arasında bazen birini diÄŸerine öncelemek durumunda kalabilmektedir. Bu kadının tercihinden de toplumun kadından beklentisinden olabilir. Çünkü özellikle muhafazakâr kesimde kadının önceliÄŸinin  evi olması gerektiÄŸi yönünde kanaat vardır. Bunu bu çalışma da teyit etmiÅŸtir. Çalışmaya katılan erkeklere göre ‘Bir kadının önceliÄŸi evi olmalı, çalışma hayatı ondan sonra gelmelidir’ kanaati dindar erkeklerde çok yüksek düzeydedir. Her 5 dindar erkekten 4’ü, kadının önceliÄŸinin evi olması çalışma hayatının ondan sonra gelmesi kanaatindedirler. Üstelik bu kanaatlerinde kesinlik düzeyi de (kesinlikle katılıyorum) oldukça yüksektir. Dindarlık düzeyi düÅŸtükçe bu kanaate katılım da düÅŸmektedir.
 
2. Dindar erkeklerin yarıdan çoÄŸuna göre kadının çalışması hem eÅŸi ile hem de çocukları ile iliÅŸkisini olumsuz etkilemektedir. EÅŸin ve çocuÄŸun olumsuz etkilenmesi kıyaslandığında çocuk daha çok etkilenmektedir. Dindar olmayan erkeklere gelince, onlar kadının çalışmasının eÅŸi ile iliÅŸkiyi olumsuz etkilediÄŸi kanaatine sahip deÄŸiller.Ama çocuk ile iliÅŸkiyi olumsuz etkilediÄŸi düÅŸüncesindedirler.
 
Kadınların çalışmasının kocaları ile iliÅŸkisini olumsuz etkilediÄŸi görüÅŸü vardır. Bu görüÅŸte çalışan kadının kocasından ev iÅŸlerinde destek ya da paylaşım beklemesinden kaynaklanabilir. Zira toplumdaki geleneksel kodlarda, kadın çalışsa da ev iÅŸleri onun sorumluluÄŸunda olmalıdır. Erkeklerden her grupta “Çalışan kadınların kocaları ev iÅŸlerinden eÅŸit derecede sorumlu olmalı” düÅŸüncesine katılım oranı katılmama oranından daha yüksektir. Ancak çalışan karı-koca arasında ev iÅŸlerinin eÅŸit paylaşılması gerektiÄŸi düÅŸüncesi dindar olmayan erkeklerde dindar olanlarla kıyaslandığında çok daha yüksektir.
Bu çalışma, kadının çalışması konusunda dindar olmayan erkeklerin dindar erkeklere oranla daha pozitif bir algıya sahip olduÄŸunu göstermektedir.
 
Çalışma hayatına giren bir kadının dindarlığı zayıflar mı?
 
Günümüz Türkiye’sinde kadınlar gün geçtikçe daha çok çalışma hayatı içinde yer almaktadır, buna kendini dindar olarak tanımlayan kadınlar da dâhil- dir. Dindar kadınlar erkeklerden daha ziyade örtünme, ibadet, iÅŸ arkadaÅŸları ile iliÅŸkiler gibi konularda iÅŸ hayatı içinde zorluk çekebilmektedir. Bundan dolayı ça- lışma hayatına giren kadınların ev kadını olmaları durumlarıyla kıyaslandığında dindarlıklarında zayıflama olabileceÄŸi düÅŸünülebilir.
 
Ankete katılan erkeklerden- ister dindar olsun ister olmasın- çalışma hayatına giren kadınların dindarlıklarının zayıfladığı kanaatine katılmayanların oranı katılanlardan daha yüksektir. Özellikle dindar erkeklerin çalışan kadınların dindarlığının zayıfladığı konusundaki kanaatlerine baktığımızda; %43,2’si zayıflamadığı, %39,1’i zayıfladığı kanaatindedirler. %17,6’sı ise bu konuda kararsız kalmaktadır. Dindar erkeklerin öncelikli gözlemi çalışma hayatının kadının dindarlığını azaltmadığı yönündedir. Ancak çalışma hayatının kadının dindarlığını zayıflatmadığı kanısı dindar olmayan erkeklerde daha yüksek orandadır (Tablo)
 
Kadın ne durumda çalışabilir? Her durumda mı, özel durumlarda mı çalışmalıdır?
 
Kadının çalışması ev sorumluluÄŸu veya dini gerekçelerle uygun bulunma- yabilmektedir. Ancak savaÅŸlar, ağır ekonomik krizler gibi tüm toplumu etkiyen durumlarda, kadınların çocuklarının bakıma muhtaç olmaması veya evi geçindirecek bir erkeÄŸin bulunmaması gibi özel durumlarda çalışması uygun görülebil- mektedir.31 Çalışmamızda bu iki özel duruma “ancak” ifadesi ekleyerek daha da belirginleÅŸtirilmeye çalışılmış ve iki önerme üzerinden kadının çalışmasın uygunluÄŸuna erkeklerin bakışı tespit edilmeye çalışılmıştır.
 
Tablo 8’e göre ‘Çocuk(lar) yoksa veya büyükse kadınların çalışması ancak o zaman uygundur’ önermesine dindarlık düzeyi farklı tüm erkeklerde katılmama oranı katılma oranından daha yüksektir. Bu önermeye katılmayan erkeklerden dindar olanların oranı %47,8, orta cevabı verenlerin oranı %51,4, dindar olmayanların oranı ise %57,5’dir. Bu oranlar bize iki ÅŸey söylemektedir: 1. Ä°ster dindar olsun ister olmasın erkekler bakıma muhtaç çocukları olan kadınların ça- lışmasının uygun olabileceÄŸi kanaatine daha çok sahiptirler. 2. Dindar olmayan erkekler dindarlarla kıyaslandığında kadınların çalışmasını çocukların bakıma muhtaç olmasına baÄŸlamasına daha çok karşı çıkmaktadır. Kısaca erkekler kadı- nın çalışmasını kadının çocuklu olması ve/veya çocuÄŸun bakıma muhtaçlığı ile doÄŸrudan iliÅŸkilendirmemektedir. Bu iliÅŸkilendirmeme oranı dindar olmayanlarda daha yüksektir.
 
3.3. Erkeklere göre çalışan kadınlar çalışmayan kadınlardan daha mutlu mudur? TÜÄ°K verilerine göre çalışan kadınların %11,3’ü kendini çok mutlu, %48,9’u ise mutlu hissetmektedir. Toplamda mutlu hissedenlerin oranı %60,2’dir. Çalışmayan kadınlarda çok mutlu hissedenler %9,8, mutlu hissedenler ise %52,4’tür. Toplamda çalışmayan kadınların %71,2’si mutludur. Ne mutlu, ne mutsuz, ortada hissedenler karşılaÅŸtırıldığında çalışan kadınların oranı (%31,4), çalışmayan kadınların oranından daha yüksektir (%27,9). Çalışan kadınlardan kendini çok mutsuz görenlerin oranı %6,3 ve mutsuz olanlar ise %2,2 iken bu oran çalışmayan kadınlarda biraz artmakta ve mutsuz olanların oranı %7,5, çok mutsuz olanların oranı ise 2,4 olmaktadır (TÜÄ°K, 2013). Çalışmayan kadınlar hem mutlu hem de tüm mutsuz kategorilerinde çalışan kadınlardan oran olarak daha yüksektir.
 
Bu sonuç yorum yapmayı zorlaÅŸtırmaktadır. Ama gözlemlere dayanan genel bir ÅŸey söylemek gerekirse ev ve iÅŸ dengesini kurmuÅŸ çalışan kadınlar çalışmış olmaktan çok mutlu ama ev-iÅŸ dengesini kurmada zorlananlar kendilerini ne mutlu ne mutsuz yani ortada görmektedirler. Mutsuzluk açısından ise çalışmayan kadınlar (%9,9) çalışan kadınlardan (%8,5) daha mutsuz gözükmektedir (Tablo).
 
Ankete katılan erkeklerin tümü çalışma hayatı içinde bulunan kadınları gözlemleme imkânı bulan kiÅŸilerdir. ‘Çalışan kadın çalışmayan kadından daha mutlu mudur’, görüÅŸüne ne kadar katılmaktadırlar? Tablo 5’in bize sunduÄŸu verilere göre; dindar erkeklerin %61,6’sı, ortada olan erkeklerin %45,3’ü ve dindar olmayanların ise %35’i bu ifadeye katılmamaktadırlar. Bu cevaplardan söyle bir sonuç çıkar; 1. dindarlık arttıkça çalışan kadınların çalışmayan kadınlardan daha mutlu olduÄŸu düÅŸüncesine katılım azalmaktadır, 2. Dindar erkeklerin bu konuda görüÅŸleri net iken dindar olmayan erkekler kararsızdır. Zira çalışan kadının çalışmayan kadından daha mutlu olduÄŸu kanaatine katılma ve katılmama düzeyi birbirine eÅŸittir (her ikisi de %35).
 
Müellif: Doç. Dr. Zekiye Demir (Ankara Yıldırım Beyazıt Ü, Ä°slami Ä°limler Fakültesi, Din Sosyolojisi Anabilim Dalı)
Kaynak: Eskiyeni Dergisi-Sayı: 39 (Eylül 2019):
 
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.