12 Ada nasıl oldu da elimizden çıktı? Ona bakalım mı biraz? Gerçekten, 12 Ada’nın statüsü tekrar değerlendirilecek mi? Konu masaya yatırılacak mı? Bekleyip göreceğiz.
Sosyolog Ulrich Beck, günümüz modern toplumunda “ölü ve hala yaşıyor” diye tanımladığı zombi kurumlara aile ve komşuluğu örnek verir. Hayat ‘elimizden kaçıp giden dünya’da ço
''Kurban''ımıza biraz daha yakınlaşmak için çağırsak onu, acep elimizdeki bıçağa aldırmadan koşa koşa gelir mi? Bütün sinsiliğimizle gözüne çirkin görünecek olsak bile yine de y
Yakında “çocukların fotoğraflarıyla falan pazarlandığı erişime açık siteler” göreceğiz ve işin kötüsü LGBT hareketi tüm dünyayı buna hazırlayacak. Mesele, Birleşmiş Milletle
Elimizi uzattığımız her şey çürüyor. Belki de dokunduğumuz için biz çürütmekteyiz. Gördüklerimiz kirleniyor. Baktıklarımız bizi kirletiyor, içimizi…
Her şeyi kontrol edemiyoruz, elimizden kaçıp giden bir dünya var artık. Bir ışık çakımı kadar kısa hayatlarımızı anlamla tezyin edebilir, yaşadığımız her anın, aldığımız ve ve
Çocuklarımıza hiçbir heyecan, coşku ve ufuk sunamayan ruhsuz eğitim sistemi; hiçbir gelecek vadetmeyen kör ve kötürüm kültür hayatı; hayal göremeyen, rüyaları olmayan, bütün sermaye
Elimizdeki bütün metinlerin doğruluk kriteri günümüzün egemen paradigmasıdır artık. Dinleri de kültürleri de yaşam biçimlerini de kendisine uydurmaya zorlayan bu “iktidar” her ne kad
Adeta bir firari gibi kaçıp sığındığımız uyuşmalardan elimizi eteğimizi çekip, canımızı yakacak bir zihin ve kalp berraklığına kendimizi teslim edebilir miyiz? Bütünlüğümüzle,
Hz.Resulullah nazarında ağaçlar, kıyamete kadar müslümanın gündeminde olmalıdır; kıyamet koparken dahi o kargaşanın içinde elimizdeki fidanı dikmek gerektiğinden bahseder. Peki biz kal
Ecelin Allah’ın elinde olduğuna iman, Müslüman şahsiyete en çetin imtihanlar sırasında bile düşmanlarını hayretler içerisinde bırakacak bir sükûnet, vakar ve teslimiyet kuşanmasın�
“Her şey yavaşladı mı, bana mı öyle geliyor” dedi bordo kanepede oturan kadın. “Hayat yakasını elimizden kurtarıp kendi ritmine dönüyor sadece” dedi ayaktaki adam. Yavaşladığın
Böylesi afetler insanlara ve toplumlara hayatı yeniden düşünmeleri için bir fırsat sunar. Dünyanın hadsiz büyümeyle, güç savaşlarıyla, mülteci krizi ve iklim değişikliğine kayıtsı
Yüz yılın sonunda; okul ve derslik sayısını arttırdık, öğrenci ve öğretmen sayısını arttırdık, eğitim kurumlarına aralıksız teçhizat ve donanım takviyesinde bulunduk. Tüm bunla
Dünya hayatı türlü türlü imtihanlara gebe. Karşımıza ne zaman neyin çıkacağını kestiremeyiz o nedenle elimizden geleni yapıp Allah’a tevekkül etmek zorundayız. Fakat gerçekten siya